ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 1700
Yazar: Mustafa Çelik
BU DÜNYASI OLMAYAN DÎNİN ÖTEKİ DÜNYASI OLUR MU?

BU DÜNYASI OLMAYAN DÎNİN ÖTEKİ DÜNYASI OLUR MU?İslâm, bu dünyası olan öteki dünyanın dinidir. Yani İslâm; âhiret merkezli bir dünya dinidir. Bu dünyada İslâm’la idare olunmaya ihtiyaç duymayanlar, âhiret hayatlarını hüsrana uğratanlardır. Rabbimiz uyarıyor: “Kim İslâm’dan başka bir din (hayat nizamı, hayat anayasası) ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o âhirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmran Sûresi/ 85)

Bu âyet-i kerime’den anlıyoruz ki; İslâm, âhiretten önce bu dünya hayatımızı tanzim ediyor. Ahirette hüsrandan kurtulmak, bu dünyada İslâm’a teslim olup kendisiyle kesinkes idare olunmaya bağlanmıştır.

“Biz de Müslüman’ız” dedikleri halde bu dünyada İslâm’la idare olunmaya ihtiyaç duymayıp kul kaynaklı beşeri kanunlara, yasalara ve anayasalara ihtiyaç duyanlar, hangi yüzle namazda okudukları Fatiha’da yer alan ‘sadece senden yardım isteriz’ ayetini okuyorlar?

Müslümanlar kendi İslâmi kökenlerini unutup, sadece batması mukadder olan Batı’nın becerikli taklitçileri haline gelirlerse, maymunlaşma maharetleriyle tarihteki yerlerini alırlar. Müslüman olarak bil ve inan ki; İslâm’dan konuştuğun kadar doğru, İslâm’a teslim olup uyduğun kadar Müslümansın.

Biz Müslümanlar, zor ve kor günler yaşıyoruz. Çünkü biz sadece kâfirlerin değil, Müslümanların da İslâm’a davet edilmelerinin zarurete dönüştüğü bir çağın sakinleriyiz.

Müslüman olduklarını söylemelerine rağmen dünyalarını küfrün idaresine, kâfirlerin idareciliğine terk etmeye razı olup âhiret hayatını kurtarmaya çalışanlar, İslâm’ın mensupları sayılmazlar. Müslümanlar, iki dünyalı bir dinin mensuplarıdır. Müslümanların düşmanları ise tek dünyalıdırlar. Onlar bu dünyadan başkasına inanmazlar. Müslümanların dünyasında müstevli bir kavram olarak gündeme gelen laiklik, Müslümanları tek dünyalı kılma çabasıdır. İslâm’ın ölçülerine vurulduğunda İslâm topraklarında laikçiler tarafından dayatılan jakoben laiklik, bir irtica hareketidir. Laikliği dayatan laikçiler de Firavunların, Nemrudların, Ebu Cehillerin devirlerini geri getirmeye çalışan hakiki mürtecilerdir. Bir yerde herkes İslâm’ı teslim almaya çalışıyorsa, orada İslâm’a teslim olanlar kalmamış demektir. Hakeza bir yerde Müslümanlarla kâfirler birbirlerine benzerlikte fark edilemeyecek duruma gelmişlerse, orada İslâm’a teslim olanlar kalmamış demektir. Bu dünyamızı tanzim etmeyen, bu dünyada bizi kurtarmayan bir din, öteki dünyada bizi kurtarmaz. İslâm hem dünyamızı ve hem de âhiretimizi tanzim eden iki dünyalı bir dindir. Dünya hesabına âhireti, âhiret hesabına da dünyayı feda etmez. Ahirette kurtulanlar, bu dünyada İslâm ile kurtulanlardır.

İslâm’ı bu dünyada değil, sadece âhirette kendisiyle kurtulan bir din kabul edenler, İslâm’a ölü din muamelesi yapanlardır.

“İslâm dünyamıza karışmaz, İslâm’ın hükümleri bu dünyamızda geçerli değil, İslâm ahiretimizle ilgilenir, İslâm’ın hükümleri de âhirette geçerlidir” inancına saplanmış olanlar, ilkel ve ilkesel şirki birleştirmiş olan katmerli müşriklerdir.

Bir ülkede İslâm dini’nin bu dünya hayatını tanzim etmeye dair hükümleri anlatılmayıp sadece âhirete dair hükümleri anlatılıyorsa, ülkenin camilerinin mihrap ve minberlerine Rabbanîler yerine Ruhbanlar egemen olmuşlar demektir. Allah’tan gelmiş olan dinin hükümlerinin dünya işlerine amir olmasına müsaade etmeyenler, Hıristiyanlaşanlardır.

İslâm’la kurtulmak, İslâm dışı sistemlerden kurtulmakla mümkündür. İslâm dışı sistemleri kurtuluş kapısı edinenler, iki dünyada da kurtulmayacaklarını garantilemiş olanlardır. “Din ayrı, dünya işleri ayrı” akidesine itibar edenler, Allah katından gelmiş olan dini mübin yerine yeni bir din kurdular. Allah’ın âyetleri, Peygamberin hadisleri yerine ve önüne geçsin diye binlerce ideoloji, yasa ve anayasa uydurdular.

Dinin dünyası kurulmadan âhirette dinin bereketinden faydalanılmaz. Müslümanlar bu dünyada İslâm’la idare olunmayı terk ettiklerinden bu yana her gün hüsranla uyanıyorlar.

Ahireti olmayan din Allah’ın dini olmadığı gibi, dünyası olmayan din de Allah’ın dini değildir. Allah’ın dini, dünyası ve âhireti olan dindir. İslâm; âhiretten dünyaya, dünyadan da âhirete yolculuktur. Dünyasını veya âhiretini dinin dışında tutanlar, dindışı kalmış olanlardır. İslâm dini, bu dünyada doğruluk köprüsünden geçmeyenlerin âhirette sırat köprüsünden geçmeyeceklerini ilan etmiş olan bir dindir. Dünyamızı dinimizle ıslah etmedikçe âhirette cennetin kapıları bize açılmayacaktır.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Çelik
09-11-16
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BU DÜNYASI OLMAYAN DÎNİN ÖTEKİ DÜNYASI OLUR MU?
Online Kişi: 13
Bu Gün: 116 || Bu Ay: 1.756 || Toplam Ziyaretçi: 2.229.033 || Toplam Tıklanma: 52.242.468