ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 3058
Yazar: Mahmut Çiftçi (Emekli öğretmen)
VERİMLİ ÇALIŞMA PRENSİPLERİ

Öğrenme, davranışlarımızda, tutumlarımızda ve zihnimizde meydana gelen sürekli değişikliklerdir. İnsanın öğrenme seviyesi ve öğrenme hızı farklı sebeplerden etkilenmektedir.

Öğrenmemizi etkileyen belli başlı faktörler: Zeka seviyesi, ilgi ve meraklar, öğrencinin başarı arzusu, öğrenilen konunun zor olup olmaması ve konunun sunuluş biçimi, öğretmenin kalitesi ve yöntemi, nihayet ders çalışma yöntemleridir.

Ressam, müzisyen, sporcu olmak için istidat ve kabiliyet aranabilir. Ama başarmak için çaba şarttır. Resim kabiliyeti olmayan bir insan iyi bir fizikçi, matematikçi olabilir. Müzik yeteneği olmayan bir insan süper bir tarihçi, veya edebiyatçı olabilir. Başarıya ulaşmak, çalışmak ve çabayla gerçekleşir.

BAŞARILARIN SEBEBİNİN YETENEK OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK BÜYÜK BİR YANILGIDIR. BAŞARININ EN ÖNEMLİ KAYNAĞI ÇABADIR.

Bir dersi öğrenmenin en iyi yolu düzenli olarak ders çalışmak mı, yoksa sınavdan önce toplu olarak çalışmak mı? Sürekli ve düzenli çalışmanın daha verimli olduğu, edinilen bilgilerin daha kalıcı olduğu bir gerçektir. Ders çalışırken neyi nereye kadar öğrendiğimizden haberdar olmamız gerekmektedir. Bu, öğrenmeyi kolaylaştırır. Bu nedenle kitaplardaki her bölümün sonundaki bütün soruların cevaplandırılması o konu hakkındaki bilgi seviyemizi ölçmemize, öğrenmemize yardımcı olacaktır.

Beş duyu organımızın katıldığı öğrenme durumları, öğrenmenin en etkin olduğu durumlardır. Bu bakımdan ‘’yaparak yaşayarak’’ öğrenme en kalıcı bilgileri sağlar.

Nasıl öğreniriz?

%1 tat alarak

%1,5 dokunarak

%3,5 koklayarak

%11 işiterek                                    

%83 görerek öğreniriz.

Okuduklarımızın %10’unu,

İşittiklerimizin % 20’sini,

Gördüklerimizin % 30’unu,

Görüp+işittiklerimizin %50’sini,

Görüp+ işittiklerimiz+söylediklerimizin %80’ini,

Görüp+işittiklerimiz+söylediklerimiz+yaptıklarımızın %90’ını hatırlarız.

Çalışma sırasında konun özetinin çıkarılması hatırda tutmayı kolaylaştırdığından o konunun bütününü görmemizi sağlar. Öğrenci, öğrenme sırasında kullandığı yöntemlerle konuyu basitleştirebilir ya da zorlaştırabilir.

Bu sebeple:

·Derse başlamadan önce ve ders çalışma sırasındaki davranışlarınızı ve alışkanlıklarınızı gözden geçiriniz; kendinizi tanıyınız.

·Çalışacağınız süreyi önceden belirleyiniz. Elden çıkınca geri gelmeyen tek sermaye zamandır. İyi planlanan zamanın içine çok şey sığdırabilirsiniz. İsraf edilince çok çabuk tükenir gider.

·Çalışılacak dersler planlanırken tarih, edebiyat, sosyoloji gibi sözel derslere çalışmanın başında yer vermek uygundur. Çalışmanın başında zihin yorulmadan sosyal konuların okunması faydalıdır.

·Sözel-sayısal-sözel-sayısal sıralamasıyla çalışma daha verimlidir.    Benzer derslerin ardı ardına çalışılması zihni yorar.

·Her gün ders çalışmak için belirli bir zaman ayırmalı ve zor derslere daha çok zaman ayırmalıdır.

·Ödevler tekrarlamadan sonra yapılmalıdır.

·Çalışmaları en çok elli dakikalık dilimler halinde yapmalı, her çalışma diliminden sonra on dakika ara verilmelidir.

Psiko-Biyolog E.L. Rossi’nin ‘’20 Dakika Ara’’ adlı eserinde ‘’Her insanın zihinsel ve fiziksel olarak verimli çalışabildiği belli bir periyodu vardır ve genellikle bir buçuk saat civarındadır. İnsan bu periyodu aştığı zaman, vücut yorulma sinyalleri verir. Bu sinyaller esneme, konsantrasyon zorluğu, algıda zayıflama, dalgınlık gibi şekillerde kendini gösterir. Bu sinyaller hissedildiği anda çalışmaya kısa bir ara verilmeli ve dinlenilmelidir. Bu dinlenme, faaliyet değiştirerek veya on beş yirmi dakika gözlerini kapatıp sessizce bekleyerek yapılabilir. Gözlerini kapatmaktaki amaç, beyine bilgi girişini azaltmaktır. Çünkü beyine ulaşan bilginin büyük çoğunluğu görme yoluyla elde edilir. Elleri veya yüzü yıkama, hafif fiziksel hareketler yapma da ideal dinlenmeye katkıda bulunur.’’ denilmektedir.

·Çalışılan ortamın ısısı, ses uygunluğu, aydınlatılması vb. unsurları uygun olmalıdır.

·Çalışma yeri rahat olmalıdır.

Değerli öğrenciler, etkin ve verimli çalışmayı öğrenmeden çalışmak hedeften uzaklaşmamızdan başka bir işe yaramaz.

İlköğretim 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin ders çalışma süreleri üç ders saati, OKS, 9. ve 10. sınıflar ortalama dört saat, ÖSS grubu ise altı saatlik bir planlamayla ders çalışabilirler.

1.Ders: 50 dk. Sözel     ( 40 dk. çalışma + 10 dk. tekrar) 10 dk. ara

2.Ders: 50 dk. Sayısal  ( 40 dk. çalışma + 10 dk. tekrar) 10 dk. ara

3.Ders: 50 dk. Sözel     ( 40 dk. çalışma + 10 dk. tekrar) 10 dk. ara

4.Ders: 50 dk. Sayısal  ( 40 dk. çalışma + 10 dk. tekrar) 10 dk. ara

5.Ders: 50 dk. Sözel     ( 40 dk. çalışma + 10 dk. tekrar) 10 dk. ara

6.Ders: 50 dk. Sayısal  ( 40 dk. çalışma + 10 dk. tekrar) 10 dk. ara

Bu planlama ÖSS’ye göre yapılmıştır. Diğer sınıflar kendilerine göre uyarlayabilirler. Bu programı günün değişik zaman dilimlerine göre dağıtabilirler. İlk iki saatini, 16.00-18.00 arası, iki saatini de sabah anlattığımız saatlere yayabilirler. İlk iki saati öğrenilenlerin tekrarına, geriye kalanını konu öğrenme çalışması şeklinde veya günlük ders çalışma ihtiyacına göre düzenlenmelidir. Zor anlaşılır derslere (yukarıda da bahsettik) daha çok zaman ayrılmalıdır.


Yazar: Mahmut Çiftçi (Emekli öğretmen)
10-10-10
E mail: mahmutciftci622@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
VERİMLİ ÇALIŞMA PRENSİPLERİ
Online Kişi: 16
Bu Gün: 165 || Bu Ay: 1.548 || Toplam Ziyaretçi: 2.228.294 || Toplam Tıklanma: 52.237.592