ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MUHTELİF ŞÂİRLER VE ŞİİRLER
Okunma Sayısı: 5518
Yazar: Tunahan Sarı
EFENDİM'E

                             

 

                        Dilimde, liyâkatsiz sözlerin gizli yası

                        Tozlu bir kitap sanki yüreğim asırlardır

                        Silindi duvarlardan sesinin hâtırası

                        Ne yöne baksam artık, yokluğundan iz vardır

                        Dilimde, liyâkatsiz sözlerin gizli yası

                                   

 

                        Adını söylüyorum her günün seherinde

                        Aklıma günahsız bir kız çocuğu düşüyor

                        Kumdan kınalar yakan o masum ellerinde

                        İnsanlık bekleyişin hüznünü bölüşüyor

                        Adını söylüyorum her günün seherinde

 

 

                        Harflerin, sonsuzluktan esen rüzgârlar gibi

                        Kanayan ümîdimi okşuyor usûl usûl

                        Orada Varlık Tacı… Gönüllerin Sâhibi

                        Burada firâkıyla tükenen isyankâr kul

                        Harflerin, sonsuzluktan esen rüzgârlar gibi

 

 

                        Yıllar geçti Efendim, göçtü hep ebâbiller

                        Çaresizlik simsiyah kuşattı ufkumuzu

                        Kâbe’nin etrafında dolaşan çağdaş filler

                        Ezdi her yenilgiyle küçülen rûhumuzu

                        Yıllar geçti Efendim, göçtü hep ebâbiller

 

 

                        Gün gelir, tebessümün mührü olur bu âhın

                        Silkinir uykusundan muştularla kâinat

                        Işıldar İlâhî Nur, alnında Abdullah’ın

                        Yağar sonra melekler semadan kanat kanat

                        Gün gelir, tebessümün mührü olur bu âhın

 

 

                        Semave’nin kabaran suları şâhidimdir

                        Düşümde gecelerce yüz sürdüm eşiğine

                        Âmine’nin gözünden hayranlıkla yüklü bir

                        Yaş oldum da süzüldüm o billûr beşiğine

                        Semave’nin kabaran suları şâhidimdir

                        . . .

 

                        Adını söylüyorum… Issızlık, çöl ve hicret

                        Nebî’nin yatağında “İlmin Kapısı” yatar

                        Müşriklerin nasipsiz yüreklerinde nefret

                        Yol alırken Yesrib’e kervanlar katar katar

                        Adını söylüyorum… Issızlık, çöl ve hicret

 

 

                       Sevr’de mahzun iki dost… Örümcek ağ örüyor

                        Mağaranın ağzında kaybolan sırlı izler

                        “Korkma Ya Ebâ Bekir, Allah bizi görüyor.”

                        O kulunu balığın karnında bile gizler

                        Sevr’de mahzun iki dost… Örümcek ağ örüyor

 

                        İşte Neccar kızları, Medine’de düğün var

                        Duyulan saadetli çağların müjdesidir

                        Hoş geldin Güller Gülü, hoş geldin Nâzenîn Yâr

                        Bakışın kâinatın en güzel bestesidir

                        İşte Neccar kızları, Medine'de düğün var

                       

                       

                        Ah Efendim… Gelse de Kusva kalbime çökse

                        Dinerdi derûnumda çoğalan bu ıstırap

                        Su olsam, Eyyub beni ayaklarına dökse

                        —Keşkeler ortasında hayatım tekmil harap-

                        Ah Efendim… Gelse de Kusva kalbime çökse

                       

                       

                        Görünmeyen ordular kuyularında Bedr’in

                        Baba ile evlâdın cengine destan yazsın

                        Sönmesin diye arzda kandilleri Hak Din’in

                        Cennete uçanlara nurdan kabirler kazsın

                        Görünmeyen ordular kuyularında Bedr’in

                       

                       

                        Uhud’dan hatırımda Hamza’nın kanı kaldı

                        Ciğerime hendekler açtı bir vahşi mızrak

                        Mekke’yi gördüm sonra… Acılarım azaldı

                        Şehâdetler getirdim Beytullah’a bakarak

                        Uhud’dan hatırımda Hamza’nın kanı kaldı

                       

                        . . .

 

 

                        Adını söylüyorum… Ve lisânım müntehir

                        Yokluğun alev alev sözlerimi yakıyor

                        Gözlerim sana doğru çağlayan iki nehir

                        Eskimiş takvimleri kapına bırakıyor

                        Adını söylüyorum… Ve lisânım müntehir

 

                        Ey Hakk’ın Sevgilisi… Ümmetin gözbebeği

                        Müstesna gülüşünle ansızın gelsen yine

                        Can veriyor içimde hicrânın kelebeği

                        Perişan halimizi demeden bilsen yine

                        Ey Hakk’ın Sevgilisi… Ümmetin gözbebeği

                       

                       

                        Dağılırdı ufukta nöbet tutan bulutlar

                        Kendimizi yeniden sonsuzlukta bulurduk

                        Açardı dünyamızda çiçek çiçek umutlar

                        Nazarınla büyüyen birer fidan olurduk

                        Dağılırdı ufukta nöbet tutan bulutlar

                       

                       

                        Sen’den hâtıra diye bir saç teli isterdim

                        Sonra çöllere düşüp hep adını söylerdim…

                       

                       

                       Sen’den hâtıra diye bir saç teli isterdim

  Ve her şeye susardım… Yalnız “Muhammed (S.A.V.) ” derdim.

 

NOT: Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği'nin 2006'da düzenlemiş olduğu Na't yarışması birincisi.

 

Yazar: Tunahan Sarı
18-04-11
E mail: tunahan-sari@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 3
SEVBAN KOCA
TEŞEKKÜRLER
Tarih : 19-04-11

ÖZDE NE VARSA SÖZE O AKSEDER. Her kap içindekini sızdırır. Gönül dünyanızdaki muhabbet şûlesi (sadrınızdaki) satırlara güzel dizilmiş. Teşekkürler. Yazmaya devam lütfen.

 
ibrahim TUNCER
madenlerimiz
Tarih : 18-04-11

Allah razı olsun hem tunahan bey'den hem de doğruluş sitesini kuranlardan. Anadolunun bağrında saklanmış değerler bir bir çıkıyor inşaallah... Şiir de, hikaye de "bal üstü kaymak" derler ya işte tam öyle.

 
Ahmet ÇELEN
ŞİİR ALEV ALIR MI, ALIR!
Tarih : 18-04-11

Bu ne Tunahan kardeş?! Bir şiirin mısraları, kelimeleri, harfleri tutuşur mu? Tutuşmuş işte... Tabii, arkasında tutuşmuş bir kalp olursa şiir de tutuşur. Bu güne kadar bu şiirlerini kardeşlerimizle buluşturmamakla vebâle girmişsin. Tebrik ediyor, yeni şiir ve hikâyelerini bekliyoruz. Selamlar.

 
EFENDİM'E
Online Kişi: 21
Bu Gün: 330 || Bu Ay: 330 || Toplam Ziyaretçi: 2.225.557 || Toplam Tıklanma: 52.212.341