ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 3810
Yazar: Tülin Elçi
KOPYALANMIŞ, YAPIŞTIRILMIŞ KİMLİKLER

İnsanın kendi özünü yansıtmayan, çevreden gözüne kestirdiği, özenti duyduğu huylarla farklı bir kimliğe bürünmesi komik duruşlar sergilenmesine neden olur.

Sizce herkes orijinal kimliğe sahip mi?

Kimlik sadece kâğıt üzerindeki bilgilerden ibaret değildir. Kişinin nüfus cüzdanının olması kendi kimliği olduğu anlamına gelmiyor. Kendi düşünceleri, davranışları, karakteri, giyim tarzı, hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyler… vs bir bütün olarak kişinin kimliğini yani tarzını oluşturuyor.

Kişinin kendi tarzını, kendine has özellikleriyle yaratması(1) çok önemlidir. A kişisinin davranış biçimi, karakteri ve giyim tarzı, kendini parçalasa dahi B kişisine yakışmaz. Dışardan bakıldığında ise bilmem kimin kopyası denir. Yani başkasına ait tarzı kopyalayıp kendi üzerine yapıştırmış, üstelik hakkı bir başka kişiye ait olduğu halde…

Farklı bir kimlik, gerçek sahibi haricinde eğreti durmaya mahkûmdur.

Kimi insanlar özenti uğruna çoğu zaman yeterli bilgi birikimine sahip olmadığı bir platformda yer alabiliyor ve o platforma ait düşünce akımını göstermelik hayat felsefeleri haline getirebiliyorlar. Bilgi eksiklikleriyle olur olmaz ahkâm kesebiliyorlar. Araştırıp, yeteri kadar bilgi sahibi olduktan sonra kendi kişiliği ile uyumlu bir biçimde dans edebildiğinin analizini yapmak akıllarına gelmeyebiliyor. Kendi kimliklerini ortaya çıkarmak yerine farklı bir kimliğe bürünmek tercih nedeni olabiliyor. Tıpkı bilgisayar dünyasındaki kopyala yapıştır kolaylığı gibi…

Bu durum birtakım işletmeler içinde geçerli. İşletme kurulum aşamasındayken oluşturmaya çalıştığı kurum kimliğini sağdan soldan benzer işletmelerden derlediğinde kopyala yapıştır modeli ile bir tarz elde etmiş olacaktır. Elde etmiş olacaktır diyorum; çünkü bir tarz yaratmış olmak için çaba sarf etmek, üretmek gerekir. Kopyalayıp yapıştırıp düzenlediğiniz işletmelerin ömrünün ne kadar ayakta durabileceği de ayrı bir tartışma konusu…

İnsan çoğu zaman özenti uğruna kendi kültürünü, dilini bile unutuveriyor.

Özellikle turizm beldelerinde yaygınlaşan yabancı taklitçiliğine ne demeli…

Yerleşik yabancılar Türkçe öğrenmek ve konuşmak için mücadele ederlerken, kendini yabancı gibi gösterme çabası içine giren kendi dilini kendi ülkesinde konuşmaktan aciz insanlara denk geliyorsunuz. Bu durum karşısında sizce ne yapmak gerekir?

Kendine ait tarzı olan kişiler ve kurumlar kalıcı olur. Hafızalardan silinmez. Benzemeye çalışılan durumlar bir fayda sağlamayacağı gibi temeli atılmamış bir inşaat misali çökmeye mahkûmdur.

Özentilik orijinal olmayan çalıntıdan ibaret bir tarzdır.

Taklitlerden sakınmak gerekir…

Orijinal insanlarla karşılaşmanız dileği ile…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

NOT: Vurgular bize âittir.

(1)ŞERH: Biz, "yaratmak" tabirinin kulların yapıp ettikleri hakkında kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. (Doğruluş)

Yazar: Tülin Elçi
13-12-10
E mail: haber7.com.
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KOPYALANMIŞ, YAPIŞTIRILMIŞ KİMLİKLER
Online Kişi: 21
Bu Gün: 462 || Bu Ay: 6.479 || Toplam Ziyaretçi: 2.237.676 || Toplam Tıklanma: 52.316.947