İNTERNETİN DÜNYA PATRONU BELLİ OLDU

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / AKTÜALİTE

Okunma Sayısı: 3755

Yazar: Hakkı Alkan

İNTERNETİN DÜNYA PATRONU BELLİ OLDU

İnternetin asıl sahibi belli oldu

Birileri size internetin sunduğu faydalardan bahsederken, hayalinizde mutlu bir tablo belirmesi muhtemel.

Neden olmasın ki?

Bulunduğunuz yerin bir öneminin olmadığı, ayrımcılığın ön plana çıkmadığı, bilgiye erişim için herkese eşit şartların sunulduğu, ticaret için harika fırsatların verildiği, eğlencenin sınır tanımadığı bir dünyadan kim bahsetse, herkesin aklında mutlu bir tablo belireceği muhakkak.

Şu anda bu yazıyı, yine internetin bana sunduğu fırsatlar sayesinde sizlere yazabiliyorum.

İnternet gerçekten özgür bir ortam mı?

Peki internet, gerçekten de özgür bir ortam mı? Kamuya mal edilmiş bir teknoloji mi? Tüm ülkeler, bütün halklar, bu fırsatlardan eşit şekilde yararlanabiliyor mu?

Dünya tarihini tümüyle değerlendirdiğinizde, internet teknolojisinin aslında çok çok yeni ve genç bir teknoloji olduğunu unutmadan bu soruya yanıt aramak gerekir.

Cevabı bulmak için biraz erken olsa da aslında son yaşananlar, bazı ipuçlarını ortaya koyabiliyor.

WikiLeaks’in, önemli ve gizli belgeleri yayınlaması, devletlerarası ilişkilerde önemli gerçekleri açığa çıkarttığı gibi, internetin kimler tarafından yönetildiği gerçeğini de ortaya koydu.

Sitenin yaşadıklarını zaman çizgisinde değerlendirdiğiniz zaman, bu gerçeğe sizler de şahit olacaksınız.

Bir site nasıl yok edilir?

Bazı ülkelerin çıkarlarına ters düşen bu siteye ilk yaptırım, siteyi barındıran şirketten geldi. Site, sunucularında WikiLeaks’i barındırmak istemediğini belirtti. Neden olarak, gelen yoğun saldırıları gösterse de aslında daha sonradan bunun Amerikan hükümeti tarafından yapılan baskı sonucunda gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Bir başka barındırma şirketinde yayın yapmak için çalışan siteye bir diğer darbe de alan adı yöneticisinden geldi. Alan adı aslında bu işin en önemli bölümü. Tarayıcınızın adres satırına yazdığınız bir siteye ulaşmak istediğinizde sizi doğru sunucuya ulaştıran sistem.

Bu yazıyı kaleme alırken Google'ın da WikiLeaks'e tekme atanlar arasında yer aldığını fark ettim. Google'da "WikiLeaks" anahtar kelimesi yaptığınız aramada, ilk sırada çıkması gereken sitenin çok altlarda ve sadece IP adresi olarak çıkması da sürpriz olmasa gerek.

Siteye yaşama fırsatı vermek istemeyenler, bir diğer büyük darbeyi de para kaynağını keserek yaptı. İnternetle beraber ortaya çıkan ödeme sistemi PayPal, sitenin hesabını kapattı. Bu talebin yine Amerikan hükümeti tarafından istendiği gerçeği, daha sonra ortaya çıktı.

Muhtar sizi istemezse!

Sitenin yaşadıklarını daha kolay anlamak için basit bir benzetim ile özetleyelim;

Tek başına kirada yaşayan bir seyyar satıcı olduğunuzu düşünün.

Önce evden çıkarılıyorsunuz ve muhtar o mahallede size başka bir ev verilmemesi için baskı yapıyor.

Sonra kimliğiniz muhtarlık kayıtlarından siliniyor. Size ulaşmak isteyen her kim olursa olsun, araması sonuçsuz kalıyor ve size ulaşamıyor.

Daha sonra da banka hesaplarınıza el koyuluyor.

Durumun özeti budur. Muhtar sizi istemiyorsa, o mahallede kalmanız çok zor.

WikiLeaks ile internetin sahibinin kim olduğu konusunda da fikirler netleşmiştir herhalde.

Bu senaryoları da konuşalım!

Bu yazı ile sizi bu teknolojiden soğutmak, bindiğim dalı kesmek istemiyorum elbette. Ancak bu teknolojiden faydalanırken, hem ulus hem de ülke çıkarlarını da düşünen birisi olarak, olan biten bu hadiselerden otoritelerin bazı notlar alması gerektiğini düşünüyorum.

Ülkemizin çıkarlarını korumak için hayali senaryolar üretip, bu senaryoların gerçekleşmesi durumunda neler yapılacağını planlayan kurumların, birkaç tuşa basıldığında; tüm finans sistemimizin çökeceği, telefonlarımızın çalışmayacağı, e-postalarımızın devre dışı kalacağı bir felaket senaryosu için de çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum.