YENİDEN DİRİLİŞ DESTANI YAZACAĞIZ

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / AKTÜALİTE

Okunma Sayısı: 189

Yazar: Ali Erkan Kavaklı

YENİDEN DİRİLİŞ DESTANI YAZACAĞIZ

YENİDEN DİRİLİŞ DESTANI YAZACAĞIZ Asrın felaketiyle sarsıldık. 34.418 hükmî şehidimiz var, binlerce yaralı, binlerce ev enkaza döndü.

Bu sabah camide okuduğumuz bir hadis-i şerifle sarsıldım. Gönüller Sultanı Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki:

Allahu Teâlâ bir kavim sevdiği zaman onları musibetlere sokar, imtihan eder.

Sabrederlerse onlara sabrın mükâfatı yazılır. Kim sabretmezse onun için sabırsızlık yazılır, sonra o devamlı ağlayıp sızlanır durur. (Müsned, Ahmet Bin Hambel,3/11)

Allah sevdiği kullarını musibet, acı, felâketlerle imtihan eder.

Müslüman başına bir bela geldiği zaman şu âyeti hatırlar:

“Sana bir iyilik gelirse Allah’tandır, bir kötülük gelirse nefsindendir.”

Yüce kitabımız hayatın bir imtihan olduğunu açık seçik beyan ediyor:

“Sizi mutlaka korku açlık ve kıtlık ile mallarınızdan servetlerinizden bir miktarını eksilterek ve canlarınızdan ve ömürlerinizden bir kısmını kayba uğratarak imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele! Onların başına bir musibet gelince ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve muhakkak ki ona döneceğiz.’ derler. (Bakara,155-156)

Depremde ölenlerin şehit olduğunu, kaybedilen mal ve mülkün sadaka hükmüne geçtiğini beyan eden hadisler var.

“Şehitler beş kısımdır: Bulaşıcı hastalığa tutulan, ishale yakalanan, suda boğulan, göçük altında kalan, Allah yolunda savaşırken şehit olanlar.” (Buhari, Cihat, 30)

Deprem, musibet ve felâketler bizi birbirimize yaklaştırıyor, iyilik ve yardım duygularımızı harekete geçiriyor. Evin, arabanın, paranın, bütünüyle dünyaya ait her şeyin faniliğini daha iyi anlıyoruz.

Yozgatlı bir nine umreye gitmek için beslediği düğesini götürüp depremzedelere bağışlayıveriyor. Elinde bir tomar para var; onları da düveyle birlikte deprem bölgesine gönderiyor.

“Şu danayı umre için büyütmüştüm. Devlete, millete hayır için depremzelere veriyorum. Cumhurbaşkanımızı da başımızdan eksik etmesin.” diye dua ediyor.

Yozgatlı nine bir istisna değil.

Karslı 70 yaşındaki Sarıgül Kaçan düvesini satmış ve 13.000 lirayı depremzedelere bağışlamış.

Kars’ın Digor ilçesine bağlı Başköy köyünde yaşayan 82 yaşındaki Şerefnaz Nine, emeklilik maaşını almış, Kaymakamlığa koşmuş. “Maaşımı kaymakam beye teslim edeceğim.” demiş ve maaş, AFAD’ın hesabına yatırılmış.

Sakarya’nın Taraklı ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Rüştü Güneş, umreye gitmek için biriktirdiği 26.500 lirayı götürmüş, müftülük vasıtasıyla Türkiye Diyanet Vakfına bağışlamış.

“Allah devletimize ve milletimize böyle acılar yaşatmasın. Televizyonlarda izledikçe gözyaşlarımı tutamadım, umre için biriktirdiğim parayı deprem bölgesinde kullanılmak üzere bağışlıyorum. Allah sağlık verdiği sürece ben yine para biriktirir, umreye giderim.” demiş.

Erzurum, Narman ilçesinde yaşayan 81 yaşındaki bir nine, kızıyla birlikte bankaya gitmiş, umre için biriktirdiği 52.300 lirayı götürüp AFAD’ın hesabını yaptırmış.

Arama kurtarma çalışması için deprem bölgesine gelen Çinli Jun Cang, enkaz kazarken Kur’an-ı Kerim bulmuş, ne olduğunu sormuş, İslamiyet hakkında bilgi sahibi olduktan sonra Müslüman olmuş.

13-14 yaşındaki bir gencimiz, mola sırasında yabancı arama kurtarma ekibinden birine yaklaşıyor, onunla tanışıyor, “Ben Müslüman olmak istiyorum.” de diye telkinde bulunuyor. Sonra şahadet getirmesini sağlıyor.

Kastamonu’dan Malatya’ya giden İHH yardım ekipleri, enkazdan 26 kişiyi çıkarıyorlar, ekip başkanı Serdar Topaç, enkaz kazarken 971 bin lira para ve altın bulduklarını ve götürüp polise teslim ettiklerini ifade ediyor.

Hatay’da görevli Mehmet Özber Uslu, enkazda bulduğu 4 milyon dolar dolu çantayı polise teslim etmiş.

Baykar şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, deprem bölgesine 1000 konut, 2000 konteyner yapacaklarını duyurdu. Baykar şirketler topluluğu 1 milyar, 855 milyon liralık nakdi yardımlar yaptı. Türkiye yardım oldu, depremzedelerin üzerine yağdı. Cumhurbaşkanımız ve hükümet sahada. Devlet, bütün kurumları ile depremzedelerin imdadına koştu.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Antakya belediyesi gibi çalışmaya başlamış. Şehirdeki su şebekesini onarıyor ve halkın her türlü ihtiyacını karşılamak için seferber olmuş durumda.

27 AB ülkesi 10 milyon lira yardım yapmış.

Müslüman ülkeler yardım yağdırmış:

Katar:1.56 milyar dolar, Kuveyt:1.6 Milyar TL; S.Arabistan:1 milyar TL; Pakistan:2.2 milyar TL; BAE:1 milyar TL; Afganistan:2 milyon TL

Cezayir:89 ; Filistin:35 ; Irak:150; Kuveyt:46 ; Libya:55; Lübnan:72; Tunus:41; Pakistan’da tüm çalışanlar bir günlük, bakan ve vekiller 1 aylık maaşlarını bağışlamış.

Katar 10 bin prefabrik ev, Malezya 2 sahra hastanesi yapacak. BAE 18 yardım uçağı gönderdi.

Felaketlerden ders alıyor; yeniden toplanıyoruz, yeniden dirileceğiz ve yeniden diriliş destanı yazacağız. Büyük Türkiye’yi yeniden kuracağız, inşallah.

“Bir dev gibi bir dağ gibi doğrulacağız!

Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan!

Dünya yeniden tanıyacak bizi heyecanla!

Burma bıyığımızdan kara kalpağımızdan!” der Yavuz Bülent Bakiler

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.