ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 4060
Yazar: A. Kerim Sencer
ÇOCUKLARINIZ OKUSUN!

Doktor, ne okursanız okuyun, dedi!

Uzman pikolog İbrahim Eke, anne babalara tatlı tatlı neler demiyor ki...

Star Gazetesi’nden Ayşe Düzkan, INDA, Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nde çalışmalarını yürüten ve TRT Okul kanalında yayınlanan “Konuşmak Lazım” programında perşembe akşamları saat 23.15’te gençlik ve iletişim sorunlarını ele alan Uzman pikolog İbrahim Eke önemli bir söyleşi gerçekleştirmiş:
 
Gençlere yönelik olarak “Konuşmak Lazım” programını yapıyorsunuz…
 

Evet. Kanalın hedef kitlesi üniversiteliler. Dolayısıyla aileler, gençler ve onların arasındaki iletişim problemlerini ele alıyoruz. Biz bunu daha ziyade gençlerle çalışmak diye algılıyoruz. Gerçi gelen sorunların çoğunlukla ders çalışmakla ilgili olduğunu görüyoruz. Çünkü hayatın amacı başarı olarak görülüyor. Hedefimiz aile ilişkilerinde farklı bir dil oturtmak.
 
Anne babanın ilişkisi çocukları etkileyebiliyor değil mi?
 
Tümüyle yansıyor. Travma dediğimiz zaman herkesin aklına deprem, kaza vb. geliyor. Bunlar büyük T travma diye geçer psikolojide. İhmal, terk, aşağılanma gibi şeyler ise küçük T travma. Anne baba ne kadar dikkatli, özenli olursa olsun, anne babayla ilişkide ihmal algısı çok olağan.
 
BAŞARI DEĞİL MUTLULUK
 
Eşlerden birinin sadakatsizliği çocuğu da etkiliyor mu?
 
Bir çift çocukları olduktan sonra anne-baba-çocuk olmalı ama anne ve çocuk-baba oluyor. Böyle olduğunda baba sadakatsizlik yaptığında bunu sadece anneye değil hepsine yapmış oluyor. Ama iki yetişkin arasındaki sadakatsizlik sürse de baba baba olmaya devam edebilir.
 
Aileler çocuklarından mutlak başarı bekliyor…
 
Başarı diye tanımlanan şey önümüze konan bir görüntü. Belki o çocuk müzik yaparak mutlu olacak ya da ne bileyim mühendis değil işçi olsa ustabaşı olacak ve keyifli bir adam olarak yaşayacak. Ama o başarılı olmak neyse ondan uzaklaşma ihtimali görününce sorun oluyor. Gelen sorulardan biri: ‘Yedi yaşında çocuğum var, ders çalışmak yerine oyun oynamak istiyor.’ Bunda bir sorun göremiyorum. Eğer o yaşta öyle düşünürseniz çocuğun bütün eğitim hayatında başında durarak ders çalıştırmak zorunda kalabilirsiniz. Ama üniversitede yapamazsınız bunu.
 
Anne babayla çocuk arasında ilişkilerde çocuğun özel hayatının sınırları nerede başlar, bilgi alışverişi nerede başlar? Sır nedir, onun özel hayatı nedir?
 
Bu mayın tarlası bir konu. Şöyle varsayayım, bundan sonraki bir kısmı yetişkinler okumayacak bir paragrafı da ergenler. Belli konularda sınır vb yok. İşin içine madde gibi kendine zarar verecek şeyler girdi mi özel hayatın sınırı falan yoktur. Ama kendine zarar verecek şeylerin sınırı nereye kadar genişler? O yüzden her vakaya göre ayrı konuşmak gerek.
 
Anne babanın çocuklarıyla arkadaş olma meselesine ne diyorsunuz?
 
Demokrasinin her alanda gelişmesi gerekli ama anne-baba-çocuk arasında o kadar da gerekli değil. Çocuğun sağlıklı gelişmesi için kuralların doğru konması gerekiyor. Dolayısıyla arkadaş gibiden anladığım şu: sağlıklı iletişim kurabiliyoruz. Ama gerçekten arkadaş gibilerse ortada gerçekten bir problem var demektir.
 
BOŞANMA KARARI SİZİN
 
Çocuk için boşanmama kararına ne dersiniz?
 
Bu iki kişinin kendilerinin alamadığı bir sorumluluğu çocuklarının üzerine yıkmaktır. Boşanmak yetişkinler arasında bir konudur, çocukların bununla ilgisi yoktur. Boşanma meselesinin çocuğun duygusal gelişiminde etkisi yok denecek kadar azdır. Ama boşanma döneminde yetişkinlerin tutumlarıysa mesele, o çocuğu hasta eder, doğru. Ya da boşanmadın. Ama bir kadın olarak şu mesajı verme kız çocuğuna: her soruna katlan, sen hiçbir sorunu çözecek durumda değilsin, zaten ben de çözemiyorum.
 
Kadınlar ne zaman erkeklerden şikayet etse oğlan çocuklarını kadınların yetiştirdiği söyleniyor.
 
Bu cümlenin bir tarafı doğru. Kadınların algılarında bir problem olduğunda muhtemelen onu yansıtıyorlar. Ama rol modeli olmakla ilgili şöyle bir durum var. Eskiden daha sık duyardım, ‘Çocuğum kitap okumuyor.’ Bunu diyenlere şunu soruyorum: ‘Prime-time’da televizyonu kapatıp, Karamazof Kardeşler’i falan geçtim, otospor dergisi okuyor musunuz?’ ‘Nasıl yani?’ diye soruyor karşımdaki. ‘Bir şeyler okuyor musunuz, hatta eşinizle okuduklarınızı paylaşıyor musunuz?’ ‘Yoo.’ E çocuk niye okusun? ‘E İbrahim bey siz de hep bizde buluyorsunuz suçu.’ Çocuk iyi bir şey yapacaksa öğrenmesi gerek, hem anneden hem babadan.
 
 
Biz, ‘İbrahim Bey’e hak veriyoruz... Konuyu gayet güzel özetlemiş. Ve pek değerli ebeveynlere de HaberKültür olsun okuyun; diyoruz:)

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: A. Kerim Sencer
27-02-11
E mail: haberkültür.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÇOCUKLARINIZ OKUSUN!
Online Kişi: 25
Bu Gün: 37 || Bu Ay: 6.054 || Toplam Ziyaretçi: 2.236.859 || Toplam Tıklanma: 52.308.807