ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 1859
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 50

(Mustafa BALBAY Cüneyt ARCAYÜREK)

Mustafa BALBAY (Cumhuriyet 27 Mayıs 2011)

“Çevre kirliliği nasıl insan sağlığını doğrudan etkilerse, çevre krizi de ülkelerin sağlığında başlıca unsurdur.”

BALBAY’ın çevre krizi de ülkelerin sağlığında başlıca unsurdur.” sözüyle anlatmaya çalıştığı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çevre krizi, ülkelerin sağlığını kazanmalarında başlıca unsurdur. 
B) Çevre krizi, ülkelerin sağlığını kaybetmelerinde başlıca unsurdur.

Cümlenin kuruluş tekniğine bakılırsa doğru cevap A olur.
Aslında cümlenin birinci kısmında gördüğümüz “nasıl etkilerse” sözü, ikinci kısmında da benzer bir hükmün (sağlığa zararlı olmak) geleceğine işaret ediyor.
Ama bakıyoruz, işarete uygun değil aykırı bir hüküm verilmiş…
Bu arada belirtmeli ki cümlenin virgül (,) öncesi de sağlam sayılmaz: “İnsan sağlığını etkilemek” sözü illaki “insan sağlığına zarar vermek” demek değildir. Çünkü etkilemek kelimesi “zarar vermek” yerine kullanıldığı gibi “faydalı olmak” manasına da gelebilir…
Ben olsaydım cümleyi şöyle kurardım: 

“Çevre kirliliği insan sağlığının, çevre krizi de ülke sağlığının bozulmasında başlıca faktördür.”


***


Cüneyt ARCAYÜREK
(Cumhuriyet 29 Mayıs 2011)

“Siz, siz olun; ülkemize ileri demokrasi geldi diye Batılı kimi kuralların bizde de uygulanacağı gibi düşsel olasılıklara kapılmayın.”

Öz Türkçe olduğu üstünden başından akan şu “düşsel olasılık” lafı ne demek oluyor acaba?
(Bu derece öz Türkçe bir lafı anlayamamış olmaktan utandım. Ama siz beni hoş görün! Biraz eski, biraz da kalın kafalıyımdır belki… Neyse, laga luganın lüzumu yok. Bir an önce cehaletimi gidereyim… Bugüne bugün TDK’nin lügatleri sadece birkaç tık ötemde…)

Güncel Türkçe Sözlük’te TDK “düşsel” kelimesini şöyle açıklamış:“Düş ile ilgili, hayalî.”
Herkes bilir ki “olasılık” sözü de “ihtimal” kelimesinin yerine kullanılıyor.
O hâlde “düşsel olasılık” lafının karşılığı
  öz Türkçe olmasa da   “hayalî ihtimal” oluyor…
Bir şey “hayalî” ise gerçek değildir. Eğer gerçek olursa o şey “hayalî” olmaktan çıkmış demektir.
Bir şey gerçek ise ona da “hayalî” diyemeyiz.
Bazen bir şey gerçekleşmez, hayalde kalır; kimi zaman da bir gerçek (hakikat), geçmiş bir zamanda kalır, yani hayal olur. Her iki hâlde de o “hayalî” bir şeydir.
Peki, bir şey “ihtimal” ise “gerçek” mi, yoksa “hayalî” midir; mefhum olarak bunlardan hangisine girer?
Tabii ki o da henüz “hayal” sınırları içindedir. Ta ki gerçekleşene kadar…
Uzun lafın kısası şu:
Cüneyt abimiz belki öz Türkçe bir lakırtı etmiş ama özlü bir lakırtı edememiştir. Nitekim “düşlere kapılmayın...” gibi kısa ve net bir ifade varken düşsel olasılıklara kapılmayın...” şeklinde acayip, uzun ve hatalı bir laf etmiştir.
“Benim öz Türkçe sözcüklerimden sana ne kardeşim!”
deyip de kızma ihtimaline karşı ona saygılarımla bol kepçeli öz Türkçeli bir “olasılık” tarifi salatası sunuyorum:
“Bir olayın belli bir biçimde gerçekleşme kazanışı ya da payı gerçekleşmesi beklenen olaylardan, paydası tüm olanaklı durumlardan oluşmuş bir oranla ya da bölümle dile getirilebilen beklenti düzeyi…”

İşte “olasılık” diye buna derim ben!
Estağfurullah, bu salatayı ben yapmadım, TDK Usta’mız yapmış. Hem de yeni yetme olanı değil, onun babası…
Cüneyt abimiz bu öz Türkçe lezzet ve nefaseti üstünde tatlı tatlı “düşsel olasılıklar” hayal etsin artık…


 

Yazar: C.Yakup Şimşek
31-05-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 50
Online Kişi: 19
Bu Gün: 133 || Bu Ay: 3.137 || Toplam Ziyaretçi: 2.232.098 || Toplam Tıklanma: 52.269.405