ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 3486
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 71

Emin ÇÖLAŞAN

(Türkiye’de İki Ayrı Yargı mı Var – 23 Ekim 2011 – SÖZCÜ)

“Yasalara bir önlem olarak getirilen tutuklama kavramı, sanki peşin bir cezaya dönüştürülmüş durumda.”

ÇÖLAŞAN’a göre “tutuklama kavramı” nereye (veya niye) getirilmiş?
Cevap: “Yasalara bir önlem olarak…”
(Tıpkı “teröre bir önlem” der gibi...)
Peki, bu ne demek; yani, “tutuklama” denen şey kanunları önlemek için mi getiriliyor?..
İfadenin böyle düğümlenmesi ÇÖLAŞAN’ın belki de öz Türkçe sevdasıyla tercih ettiği şu “önlem”  yüzünden...

"Tedbirini Terk Eyle"
Türkçenin “tedbir”ini yok etmek için TDK tarafından imal edilip dilimize sokulan şu “önlem” uydurmasıtedbir”in yerini tam tutmadı, tutamazdı. Çünkü “önle-” fiilinden imal edilmişti, doğumu anormaldi, bünyesi cansızdı; “önlemek” dışında bir vazife yapması imkânsızdı. Nitekim bugünkü TDK lügati bile “önlem” kelimesini şöyle açıklıyor:
“Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir.”
Hâlbuki “tedbir”in gücü yalnızca “kötü veya yanlış bir şeyi önlemek”le kalmıyordu; aynı zamanda birer nebze “hazırlık, tedarik, temkin, teemmül, ihtiyat, takviye”  vazifesi görüyordu.
Böylesine işe yarar olan "tedbir"i terk etmek akıl kârı mıydı?
"Vâkıâ her kâr hâsıldır yed-i takdîrden
Âkilân geçmez yine ser-rişte-i tedbîrden"

Velhasıl, TDK’nin “önlem”i milletin “tedbir”i gibi tetik duramadı.
Milletin “tedbir”ini bozmaktan gayrı bir işe yaramadı...
ÇÖLAŞAN ise bunun farkına varamadı, bu yüzden cümlesini şöylece kuramadı:

“Kanunlarda yalnızca bir ‘tedbir’ olarak bulunan tutuklama, sanki peşin bir cezaya dönüştürülmüş durumda.”

***
“Davaların ne zaman biteceği belli değil ve nice masum, suçsuz insanlar bile hapishanelerde çile çekmeye mahkûm ediliyor.”

Bir insan için hem “masum” hem “suçsuz” demek – nispeten masum bir ifade kusuru olsa da – lüzumsuz...


(Şehit İlanları Nerede – 22 Ekim 2011 – SÖZCÜ)
 
“Size dirileri ve ölüleri ile parasal maddi ve manevi çıkar sağlamaları söz konusu değildi.”

“Parasal”
sıfatı “maddi” kelimesine mi, yoksa “çıkar” için mi getirilmiş? Bu uydurma sıfatın “maddi” kelimesi için kullanılması saçma, “çıkar” için kullanılması ise – bu cümlede – lüzumsuz...

***
“Tenzile Hanım ilanlarında kesenin ağzını sonuna kadar açıp şehit ilanlarından kaçınan herkesi kınıyorum.”

“Kesenin ağzını açmak”
zaten “bol para harcamaya başlamak” demek olduğuna göre “kesenin ağzını sonuna kadar açıp” sözü, bu tabiri dolandırmaktan ve sulandırmaktan başka bir şey değildir.

***
“Hiç bilmedikleri, tanımadıkları, daha önce ismini bile duymadıkları yaşlı bir hanımefendi için tezgâhlanan o paralı ilanlar, belki birkaçı dışında tümüyle Başbakan’a yalakalık ve yağcılık için veriliyordu.”

“Yalakalık” yapanlar bunun üstüne bir de “yağcılık” mı yapıyorlarmış?..
Nasıl olabilir acaba?
ÇÖLAŞAN kendi yapsa da şunu anlasak...

Yazar: C.Yakup Şimşek
26-10-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 1
AHMET
HOŞ GELDİNİZ
Tarih : 26-10-11

Bir gittiniz, herhalde geri dönmeyecek demiştik. Hoş geldiniz Yakup Hocam. Yazılarınıza tekrar başlamanıza sevindik. Selamlar.

 
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 71
Online Kişi: 16
Bu Gün: 148 || Bu Ay: 10.044 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.818 || Toplam Tıklanma: 52.183.003