ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 5221
Yazar: Meryem Aybike Sinan
ÇOK ÂCİL FÜTÜVVET TEŞKİLATINA İHTİYAÇ VAR!

Bugün doğduğum topraklara revan oldum. Malatya uzun zamandır benim için gidilesi, görülesi bir yer değildi benim için. Babamı da annemin ardından ebedi aleme uğurladığımdan beridir aram açık bu Selçuklu şehzadesiyle. Ne onun benim kederimi paylaşacak zamanı vardı ne de benim böyle bir isteğim!

Ama geçen gün hatırını kıramayacağım dostlar basınla ilgili bir programa davet edince bu kez cesaretimi topladım ve düştüm yola. Sağ olsunlar Kocaeli'ye yakın tarihlerde adı "Cengiz Topel" olan bir hava limanı kuruldu. Hani oturduğum eve de şöyle beş dakikalık bir mesafede olunca hayli sevinmiştim. Uzun seyahatlerden hoşlanmayan ve bu yüzden uzaklara gitmeyi göze alamayan ben artık gezecektim. Ama olmadı. Çünkü bu havaalanı sadece Trabzona uçak kaldırıyor. Yani Trabzona gitmeyeceğimize göre yine her zamanki gibi ver elini Sabiha Gökçen havalimanı.

Yani varlık içinde yokluk çekmek hali buna denir Ey Kocaeli ahalisi!

Neyse ikinci aşama güvenlikten çıkıyoruz ki önümüzde yaşları yetmiş beşin üzerinde olan karı koca dede ile nine uçak için çıkış kapıları anons edilince sıraya geçtiler. Ellerinde uçak biletleri var. Güvenlik görevlisi kimlik istiyor. Bizim dede kimlikleri bir telaşla aramaya başlıyor ki eli ayağı birbirine dolaşıyor. Tam da o sırada canı burnunda olan bezgin bir kadın öfkeli bir "öff" çekiyor ki bizim dedenin ellerinin titrediğini görüyorum. Canım gidiyor sanki, kalabalıktan homurtular yükseliyor. Büyük bir çoğunluk kızıyor, kimi cık cık diye sesler çıkarıyor, kimi başını sağa sola sallıyor, kimi sanki cehennem kapısı bekliyormuş gibi acıyla ve dehşetle kıvranıyor.

Dede mi buldu buldu kimlikleri!

Tam rahat bir soluk alacağım ki keçi sakallı iri kıyım bir adam yanındakine homurdanarak kanımı donduran şu talihsiz sözleri sarfediyor:

" Bütün kırolar doluşmuş şehre, uçaklara bile rahat binemez olduk!"

Bir anda artık herşeyin artık son günlerini yaşadığı hissiyle doluyorum. İnsanlar değişti. Artık ne tarafa bakacağımı şaşırıyorum. Ben mi yaşlandım, yoksa hayata ayak mı uyduramıyorum, yoksa eski kafalı mıyım açıkçası kestiremiyorum. Bu yaşlı dede ve nineye özenle yardım edilmesi lazım iken onları kuyruklarda perme perişan edip bir de kıro diye aşağılamak ve hakaret etmek! Yazık, vallahi yazık!

Bu hikaye gerçek, bizatihi şahit olduğum ve derin bir acı duyduğum bir gerçek. Daha neler oluyor kimbilir, görmediğimiz, bilmediğimiz, farkına bile varmadığımız.

Uçakta yol boyu aklımdan çıkmıyor ve birden çantama koyduğum kitap geliyor. Haliloğlu Yahya'nın fütüvvetnamesinin şerhini okuyorum. Fütüvvet teşkilatının kuruluş hikayesi çok ilginç geliyor bana. Abbasi hükümdarı Nasır, yönetimine baş kaldıran başıbozukları fütüvvet teşkilatını kurarak yola getirip onlardan kurtuluyor.

Fütüvvet Arapça "iyi huyların toplamı" anlamlarına geliyor.

Nasır bu teşkilatı kurduktan sonra bütün islam ülkelerine yayılması yolunda çalışmalar yapıyor. Anadoludaki Ahilik ve Lonca teşkilatının temelinde işte bu "Fütüvvet" anlayışı yatmaktadır. Bu anlayışın temelinde de insanı insan yapan öğretiler:

Nefisle mücadele etmek.

Herkese iyilik yapmak.

Cömert ve misafirperver olmak.

Yiğit ve Eren olmak.

Hasbi olmak.

Din farkı gözetmeksizin bütün insanları sevmek.

Herkesi bir görüp kendini herkesten aşağı görmek.

İşte modern insanda bu hasletler yok. Kendinden başkasına sevgi duymak, hürmet etme duygusu, nezaket, diğergamlık yok. Uçak bulutların üzerinden Erhaç Havalimanına doğru süzülürken iki koltuk ileride oturan keçi sakallı iri kıyım adam umarsız bir şekilde uyukluyor. Kimbilir nasıl bir dünyanın içinde ve bu kez kafasında kimlere hakaret ediyor! Kimbilir?

Malatya'ya yağmur yağıyor.

Benimse gözlerime... Az sonra babamın evinde olacağım ve o boş evde onların hayallerini dolduracağım. Bütün eşyalar dile gelecek, bir kez daha annesiz ve babasız bir akşamı selamlayacağım.

Hoşbulduk Malatya!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Meryem Aybike Sinan
14-01-12
E mail: haber7.com.
 
 
Yorumlar: 2
Alaettin Emre YAPAR
Ne aradığını bilmek
Tarih : 16-01-12

Yazarımız bizim dervişi tarif etmiş. Hakiki dervişlerin adetlerinin artması niyaziyle.Vesselam.

 
AHMET
ARADIĞIMIZ ASLINDA VAR
Tarih : 14-01-12

Yazar ne güzel yazmış... İhtiyacı da iyi görmüş. Ama bu kadar bedbin olmasına lüzum yok! Aradığı -adı fütüvvet olmasa da- bütün güzel hasletleriyle mevcuttur; cemiyetin ortasında harıl harıl hizmet vermektedir. Elini uzatsa birine dokunur. Biraz feraset, biraz da gayret... Ümidimizi kaybetmeyelim. "Allah ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarmaya muktedirdir."

 
ÇOK ÂCİL FÜTÜVVET TEŞKİLATINA İHTİYAÇ VAR!
Online Kişi: 29
Bu Gün: 67 || Bu Ay: 1.015 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.018 || Toplam Tıklanma: 52.221.913