ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MÜLÂKÂT
Okunma Sayısı: 2916
Yazar:
TAKKEYLE NAMAZ KILMAYANA MUHAFAZAKÂR DEMEM

Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ile Gazete Habertürk yazarı Murat Bardakçı'nın köşelerinde tartıştığı muhafazakarlık ekrana taşındı. Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek'e katılan Murat Bardakçı ve muhafazakar kesimin yetkin temsilcilerinden Mehmet Şevket Eygi sanat, edebiyat, tarih, medeniyet ve İslamiyet çerçevesinde muhafazakarlık kavramını masaya yatırdı...

Mehmet Şevket Eygi: Muhfazakarlık biraz yuvarlak ve kaypak bir konu.Türkiye'de Avrupa burjuvazisine benzeyen bir muhafazakarlık olduğu söylenemez. Türkiye halkının beli birkaç yerden kırılmış vaziyettedir. Sevgili vatandaşlarımız 1927'de basılmış Türkçe bir romanı okumayacak kadar cahil düşmüştür veya düşürülmüştür. Bugünkü nesil ataların, dedelerinin, cedlerinin mezar taşlarını okuyamayacak kadar cahil düşürülmüştür. Milli kültürde korkunç bir kopukluk olmuştur. Bu kopukluk acaba bağlanıp giderilebilir mi, orası aynı konu. Ermeni aydın Kevork Pamukçuyan vefat ettiği vakit bir dergide yazı çıktı. Kevork Bey, Ermeni Patrikliği kütüphanesinde çalışma yaparmış, öğrenciler de kendisinden yardım istermiş. O 20 yaşındaki genç çocukları ceketli, kravatlı olarak kabul edermiş. Onlara lokum ikram edip kolonya dökermiş.

Murat Bardakçı: Muhafazakarlığın dini inançla da alakası vardır. Gelenek aynı zamanda itikat meselesidir. Benim söylediğim şey de o. Türkiye bugün muhafazakar kavramını sadece din ve davranış olarak ele alıyor. Hayır. Eskiden küçük kasabalarda bile dans edilirdi, şimdi bunlar bitti biz muhafazakarlaşıyoruz diyorlar. Böyle bir yaklaşım olmaz. Lümpen kültürü muhafazakarlıkla karıştırmamak lazım. Para sahibi olup her türlü haltı edenler var. Muhafazakarlık sadece başını örtmek demek değildir. Muhafazakar kesim eskiden baloya gidenlere 'gavur' gözüyle bakardı. O balolar halk için değildi ki, oligarşi içindi. Hatta o balolara katılmak için polis ve jandarma zoru kullanılırdı. Muhafazakarlık hem inanç hem de kültür meselesidir.

Fatih Altaylı: Muhafazarlık nedir?

Murat Bardakçı: Osmanlıca bilmeyen entelektüel diye dolaşmasın. İstediği kadar batı dili bilsin, cahildir. Kendi anneannesinin mektubunu okuyamıyorsa cahildir. Biz muhafazakarlığı dindar kabul ettiğimiz için taşradan gelen insanların kültürünü muhafazakarlık zannediyoruz, bu değil. Anadolu zaten Müslüman dinine bağlıydı. Şu anda İstanbul'da içkili mekan ve eğlence sayısı eskisinden kat kat fazladır. Lümpenliği, cehaleti, zevksizliği muhafazakarlık zannetmeyelim. Muhafazakarlığın dinle alakası yok, başka bir şey.

Mehmet Şevket Eygi: İslam dini zaten gelenekçi, muhafazakar bir dindir. Şimdi muhafazakarlık edebiyatta, mimarlıkta, musikide ve bir de toplumsal ahlakta görülen bir şeydir. Musikiden başlayalım. Ben konunun uzmanı değilim ama. Bir eski bestelere bakın, bir de yeni güftelere bakın. Güfteler berbatlaştı. Türkçe'ye bakalım. Türkçe'de 500 bin kelime ve deyim varmış. Bugün Türkçe 300-500 kelime ile konuşuluyor. Mimarlığa gelince, bunu halka sormamak lazım. Birkaç yabancı uzman alalım, İstanbul'u ve Türkiye'yi ne hale getirmişiz. Ben bütün binalar eski tarzda yapılsın demiyorum ama bir tarzı olmalı. Adam zengin olmuş, muhafazakar geçiniyor, namazını kılıyor, orucunu tutuyor, umreye gidiyor. Orman içerisinde 300 metrekare evi var ama bir kütüphanesi yok, evine makina halısı sermiş. Muhafazakarlık İngiltere'de ve Fransa'da var. Bizim muhafazakarlığımızı Yıldız Porselen Fabrikası'nın yaptığı porselenlerle de ölçebiliriz. Görgüye ne diyeceksiniz? Muhafazakar insanlar, hafta başı buluşuyor ve arkadaşına soruyor: "Geçen hafta muhderem pederinizin rahatsızlığa mizaç olduğunu söylemiştiniz, inşallah kesb-i afiyetle ifakat eylemişlerdir" diyor. Bugün ne diyor 'Baban nasıl?' Şimdi muhafazakar geçinenler teşekkür etme kültürüne bile sahip değildir. Bizde muhafazakarlar biraz sağcılıktır. Bugünkü eğitimle Türkiye'de kaliteli, medeni, şehirli muhafazakarlık mümkün değildir.

Fatih Altaylı: İskenderiye Kütüphanesi'ni yakan kimdi?

Mehmet Şevket Eygi: İskenderiye Kütüphanesi çok istilalara uğramıştır. Oryantalistler bunun vebalini Hz. Ömer'in üstüne yıkmıştır. Bunu bitaraf bilim adamlarına inceletmek gerekir. Hrıstiyanların tarihte yaptıkları çok hadiseler var. 1204'de İstanbul'a almışlar ve tahrip etmişlerdir. Ayasofya'nın içinde kıymetli eşyaların içine hayvanları pisletmişler. Herşeyi müslümanların üzerine yıkmasınlar. İskenderiye Kütüphanesi'nin defalarca fazlası hristiyanlar tarafından yok edilmişlerdir.

Fatih Altaylı: Din çağdaşlaşmaya engel midir?

Mehmet Şevket Eygi: Mustafa Kemal Paşa zamanında ceza kanunda zina suç, İsmet Paşa, Cemal Gürsel, Celal Bayar zamanında suçtur. Şu anda zina suç değildir.

Fatih Altaylı: Erkek için değil kadın için suçtu?

Mehmet Şevket Eygi: Onu eşitlediler. İslamiyet evrensel bir dindir. Evlilik kutsaldır, nikah dini bir kurumdur, zinayı kabul etmez. Çağdaşlıkta her şey olur. İsviçre'de eşcinseller papaz nikahıyla evlenebiliyorlar, İslam'da böyle bir şey olmaz. Modernizm şudur; her şey ilerler. Medine'de ilk cami topraktan yapılmıştır. Hurma yaprakları ile örtmüşlerdir. Ama şimdi ne güzel camilerimiz var. İlle de herşeyi eskisi gibi muhafaza etmek değil, bir tekamül bir evrim olacak ama İslamiyet devrim şeklindeki yenilikleri kabul etmez.

Fatih Altaylı: Çamlıca'ya yapılacak cami meselesine gelelim. Oraya yapılacak bir caminin illa da Mimar Sinan'ın yaptığı caminin kopyası mı olması lazım? Yeni bir mimari anlayış gerekmez mi?

Mehmet Şevket Eygi: Eskisinin aynısını yapmak bir felaket ve rezalet olur. Diyelim ki, Selimiye Camii'ni aynen yaptılar, hiçbir kıymeti olmaz bunun. Mimar Sinan dirilse gelse, eski camilerin aynısını yapacak değildir. Şimdi diyelim ki, Çamlıca'ya cami yapıldı. Bunu müslümanlara sormayacaksınız

Fatih Altaylı: Neden sormayacaksınız?

Mehmet Şevket Eygi: Müslümanlar olur diyebilir. Kuzguna yavrusu hoş gözükür. Avrupa'dan fikir adamları, sanatçıları getireceksiniz baktıracaksınız. Hakiki bir aydınlığın birinci şartı muhalif olmaktır. Ama yıkıcı muhalefet değil. Bir memlekette yanlış işler yapılacak Bugün aydınlar ortaya çıkacaklar, ortada bir mimarlık hadisesi var. Çıkıp değerlendirmesini yapacak.

Fatih Altaylı: Bir kısmı evet yapılsın diğer kısmı sakın yapmayın diyor.

Mehmet Şevket Eygi: Ben müslüman olarak Çamlıca'ya anıtsal bir cami yapılmasını isterim, siluet için isterim, gitmek için istemem. Mimar Sinan'ın arkasında kim vardı, Süleyman vardı. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti bir şey yapacaksa, dünyanın fikrini almakla mükelleftir. Uluslararası bir proje yapacaktır. Japon da iştirak edecek, Hintli de iştirak edecek. Juri olacak, tartışılacak, hareketli fırtınalı celseler sonucunda bir tanesi seçilecek. Biz şimdi bir cami yapacağız, Süleyman 'mühür bendedir' diyor, sadece o.

Murat Bardakçı: Biz sadece dini muhafazakarlık zannediyoruz zevksizliği muhafazakarlık zannediyoruz. Dolayısıyla muhafazakarlık artıyor diye bir şey yok. Dansın, içkinin, eğlencenin çağdaşlaşma olarak yorumlanması ve mukayese kavramı olması yanlış bence.

Fatih Altaylı: Sen diyorsun ki, Anadolu hep kapalı toplum diyorsun. Anadolu'da da dindar olanı vardı olmayanı vardı. Dindarlar çoğunluktaydı. Dindar derken, Türkiye'de dindar olmayan kimse yok. Ben dinsiz insan çok az gördüm.

Murat Bardakçı: Şimdilerde var, açık açık yazılıyor.

Fatih Altaylı: Türkiye'nin moderni de muhafazakardır. Ama sanki çağdaşlıkla muhafazakarlık asla uzlaşmaz bir şey gibi gösteriyor.

Murat Bardakçı: Balolar da yeni bir toplum yaratma projesiydi ama olmadı. O balolara halk gitmiyordu. Şapka için Türkiye'de çok insan ölmüştür.

Fatih Altaylı: İstanbul'un en muhafazakar semti Fatih'tir. Orada pek çok dostumuz var. Muhafazakar ve engin kültüre sahip insanlar. Muhafazakarlık neredeyse bilgisiz ve neredeyse ayaktakımı oldu gibi...

Mehmet Şevket Eygi: Osmanlıca bilmeyen muhafazakar değildir. Şehir ve medeniyet kültürüne sahip olacak. Hakiki bir lise tahsili yapmış olacak. Felsefe grubu dersleri bilecek, edebiyat bilecek, tarih bilecek, divan edebiyatı bilecek, milli sanat bilecek. İstanbul görgü ve terbiyesine sahip olacak. Muhafazakarlık köyde, taşra şehirlerinde olmaz.

Murat Bardakçı: Bakın bu tanımların içinde din yok.

Mehmet Şevket Eygi: Dindarın da 5-6 çeşit kategori var. Adam ilan veriyor 'Muhteşem Umre ziyareti' diyor. Umre nafile bir ibadettir, muhteşem sıfatı yakışıksızdır. 5 yıldızlı otelde Mekke'ye yukarıdan bakıyor. Bu hakiki bir muhafazakarın yapacağı iş değil. Muhafazakar insanın evinde mutlaka kütüphanesi olması lazım. Türkiye bugünkü seviyesiyle ne muhafazakarlık, ne demokrasi ne de medeniyet olur. Olacağı bu kadardır.

Fatih Altaylı: Siz Çamlıca'ya yapılacak cami için uluslararası bir beğeni gerekir dediniz ya, size edilmedik hakaret kalmadı.

Mehmet Şevket Eygi: Onlara İmam-ı Şafi'nin bir sözünü hatırlatayım, 'Asıl fazilet düşmanın kabul ettiği üstünlüktür'... Biz kendimiz yapıyoruz, kendimiz beğenmiyoruz. Bugün 40 bin caminin 40'ı sanat bakımından güzeldir 39 bini kötü olmuştur.

Fatih Altaylı: Türkiye'yi yönetenlerin hatası yok mu?

Mehmet Şevki Eygi: Bazen ilahi okunuyor alkış alıyor. Camilerde tezahürat oluyor. Bayram namazına Piyale Paşa Camii'nde önümde bir delikanlının tişortunda İtalya yazılıydı. Camiye böyle bir tişörtle nasıl gelirsin. Bugün tesettürlü bazı hanımlar görüyoruz. Tam bir rezalet. Ben buna şeytani tesettür diyorum. Kurşun kalem gibi ince topuklar, deve hörgücü gibi örtü yapmış. Bu müslümanların hiç medeniyeti yok mu efendim? Atina'daki müzede Anadolu'da üretilen kumaşları toplamışlar. Hindistan'da bütün Hintli kadınlar, kendi milli kıyafetlerini giyiyorlar. Bizde eskiden camilerde takkeyle namaz kılınırdı, şimdi o da yok. Başında takkeyle namaz kılmayan adama ben muhafazakâr demem. Türkiye bugün çok ilerledi, gökdelenler vs. Bunun yanına biraz sanat, medeniyet koysalar fena olmaz diyorum.

Murat Bardakçı: Bugüne kadar iktidara gelen tek parti hükümetleri kendi firmalarını yaratmışlar hiçbir kendi medeniyeti yaratmamıştır.

Mehmet Şevket Eygi: 1941'de Sivas'ta Vehmi Cem Aşkun diye bir zat kitap yazıyor. Sivas folkloru diye. Bugün bu kitap bir hazinedir. Bunu yazan bir ortaokul öğretmeni. Geçenlerde bir edebiyat öğretmeni hanımdan bahsettiler, Osmanlıca bilmiyormuş. Böyle öğretmen olur mu?

Fatih Altaylı: Muhafazakarlığın şartı dindar olmak mıdır?

Mehmet Şevket Eygi: Muhafazakarlığın şartlarından biri dine karşı olmamaktır. O iman kalpte olan bir şeydir, dindarlık biraz da Allah vergisi bir şeydir. Bir muhafazakar içinde yaşadığı toplumun dinine saldırmaz. Ben Hinduların kutsal şehrinde yaşasam yatan ineğe tekme vurmam. Hindular'ın o inancını paylaşmam, fakat Hindular'la da başını belaya sokmam. Türkiye'nin birtakım sıfatları var. Türkiye bir vasıfsızlıklar ülkesidir. Toplum çok agresif olmuş durumda. İnsanlar yalan da olsa övgü isterler, doğru ve yapıcı da olsa eleştirilerden hiç hoşlanmazlar. Bizim bu söylediklerimizi muhafazakarları tahkir manasına alıyorlarsa teessüflerimizi belirtmek isterim.

Murat Bardakçı: Türkiye çok tuhaf bir dönemde.

Mehmet Şevket Eygi: Bu toplum dağılma ve çökme safhasındadır. Toplum yapısına baktığımız vakit, şu anda sağlıklı bir toplum değil. Bir kere sosyal barışını yitirmiştir. Parçalanmıştır, bölünmüştür ve bu parçalar arasındaki müşterek değerler ortadan kalkmıştır. Biz bunun bile farkında değiliz. Benim çocukluğumda çok başka bir İstanbul'da yaşadım. 1 milyon nüfuslu İstanbul'da en az 100 bin Rum, 120 bin Ermeni ve 80 bin Yahudi vardı. Osmanlılar zamanında kalma Frenkler var. 7 sene Beyoğlu'nda okudum, Türkçe kadar Rumca konuşulurdu ama bu kadar düşmanlık yoktu, tahammül vardı. Şimdi sağcılar solcular, sünniler aleviler birbirine düşman oldular.

Fatih Altaylı: Prof. Yılmaz Esmer son yapılan araştırmada diyor ki, muhafazakarlıkta asıl olan aile diyor. Bugün Türkiye'de ailelerin durumu nedir?

Mehmet Şevket Eygi: Türkiye'de medeni kanun ve ceza kanunu biri ailenin diğeri toplumun canına okuyor. İsviçre'ye uygun olan bir kanun Türkiye'ye uygun olmayabilir. Avrupa'nın en büyük adliye sarayını yaptık diye iftihar ediyorlar. Bir ülkede adliyede çok büyük olması, hapishanelerin çok olması bunlar kalkınma, adalet unsuru değil. Bir çözülme, dağılma ve çökme unsurudur. Sağlıklı bir ülkede mahkemeler işsiz, hapishaneler ıssız olur. Eğtim, sanat, mimarlık konusunu biz gündem dışı yapmışız. Bu ülkenin en büyük meselesi Türkçe meselesidir, bunu hiç tartışan yok. Türkçemizi düzeltemezsek Türkiye'nin düzelmesi mümkün değildir. Bu kadar yollar, baraj, havaalanıyla Türkiye batar mı, batar efendim. Maddi kalkınmanın yanına mutlaka kültürel, sanat ve eğitim kalkınmayı koysunlar.

Murat Bardakçı: Türkiye'nin kültür politikası yoktur. Politika olmayınca o kültürden insan da yetiştiremiyorlar.

Mehmet Şevket Eygi: 70'li yıllarda Türkiye'nin müslüman kesimi müstehcen yayınlardan çok şikayetçiydi. Makaleler, kitaplar yazılıyordu, protestolar yöneltiliyordu. Bugün toplum kanıksamış vaziyette. Çünkü Türkiye'de toplum tepkisiz toplumdur. Büyük fikir adamları, aydınlar, filozoflar bu toplum hakkında doğru dürüst bir rapor hazırlasınlar. 10 sene önce bir profesörle toplantıdayız. Kendisene dedim ki, Cumhuriyet döneminde neler yapılmıştır sordum. Hiçbir örnek gösteremedi. Bir toplum büyük edebiyat şaheserleri üretemiyorsa, mimarlık eserleri üretemiyorsa o memleketteki maddi kalkınma tek kanatlıdır ve hiçbir ülke tek kanatla uçamaz. Samsun'dan Hopa'ya yapılan otoyola bakın. Yol değil sefalet, feleket. Daha ne büyük seller olacaktır. Türkiye'de çok etkili bir muhalefet lazım. Bütün muhalefet gazeteler yelkenleri indirmişlerdir. Birkaç tane Sözcü gazetesi var.

Fatih Altaylı: O da küfür ediyor.

Mehmet Şevket Eygi: Muhalefeti insafla yapacaklar. Siz muhalefet yapıyorsanız haddim olmayarak çok ılımlı bir muhalefet yapdığnızı söylememe izin veriniz.

Fatih Altaylı: Bir muhafazakar Batı müziği dinlememeli midir? Bir Avrupalı ressamın tablosunu evine asmamalı mıdır?

Mehmet Şevket Eygi: Öyle bir şey söylenemez. 5 vakit namaz kılan, oruç tutan bir hacı beyin evine gidiyorsunuz, kabak gibi dekorasyon. Evinde bir hüsnü hat olmaz mı, kök boyası halısı olmaz mı. Burada bir kopukluk var. Nasihat edince kızıyorlar. Ben sünniyim ve hiçbir aleviyi tahkik etmem. Türküm başka etnik kökenden hiçbir vatandaşı aşağı görmem. Bana saldırmazsa bütün düşmanlarımla sohbet edebilirim. Yalnız gerçekleri söylemez isek o zaman hıyanet etmiş oluruz. Bu ülkenin kaliteye ihtiyacı vardır. Müslümansak kaliteli müslüman olsun.

Fatih Altaylı: Kaliteli müslüman tarifi nedir?

Mehmet Şevket Eygi: Birçok tanımı vardır. Avam vardır, havas vardır. Seçkinler vardır, seçkinlerin seçkinleri vardır. Türkiye'nin başına gelen felaketler sünni çoğunluk yüzündendir. Çünkü bunlar çocuklarını subay, öğretmen ve din görevlileri yapmamıştır. Müslümanlar toparlandı mı? Evet, toparlandı cevabını veremem. Benim vicdani kanaatim büsbütün dağıttılar. Müslümanlar 70-80'li yıllarda 'hakkaniyet getireceğiz' diyorlardı, bu sözlerini unuttular. İslamiyette başkanlığa talip olunmaz. Diyelim müslümanların başına bir halife seçilecek. Öyle demokratik soytarılıklar yapılabilir mi? Halife adayları çıkabilir mi? O kutsal makam 10 kişilik bir şura veya en 6 kişilik bir şura olacak, 12'yi geçmeyecek. Onlar seçerler. Seçilen o zat bu makamı başlangıçta reddede. Benden ehil olanı bulun der. Halife olacak kimse ateşten bir gömlek giydiğini bilir. 4 halife şehit edilmiş. İslamiyette büyük bir yüktür halifeliktir. Bugünkü demokrasi soytarılıklarıyla, tamamına demiyorum ama böyle riyaset olmaz.

Fatih Altaylı: Muhafazakarlık için sakal şart mıdır?

Mehmet Şevket Eygi: Muhafazakarlık insanın kafasında ve kalbinde olan bir şeydir. Şimdi sakalı olan tekeler muhafazakarlar mı?

Murat Bardakçı: Muhafazakarlık kültür işidir bir yerde.

Mehmet Şevket Eygi: Muhafazakar olmak isteyenler yarından itibaren Osmanlıca öğrenmeye başlasınlar. Hem muhafazakar geçineceksin hem de anadilini öğrenmeyeceksin.

Fatih Altaylı: Muhafazakar demokrat olur mu?

Mehmet Şevket Eygi: Muhafazakarın her şeyi olur. Kahve pişirmenin de muhafazakarı olur. Bir kahve közlü ocak alırsınız, cezveye soğuk su ilave ederseniz, kahveyi hafifçe kabartırsınız. Kahve pişirmenin muhafazakarcası budur. Yoksa sıcak suyla yapılan kahve muhafazakar değildir. Hakiki çay içenleri tenzih ederim. Bulaşık suyu içiyorlar. Suyu kaynatıyorlar bir avuç çay atıyorlar. Böyle çay pişer mi? Yemek yemenin bile muhafazakarlığı vardır. Abuk sabuk yemek yiyen insan muhafazakar olamaz. Bizde börekler bile kalktı. Muhafazakarlık bir kültürdür, bir medeniyettir. Bir hayat nizamıdır. Konuşmanın da muhafazakarlığı vardır. Benim çocukluğumda çok kültürlü öğretmenler vardı. Mesela Sıddık Sami Onar. Bu zat dindar bir insan değildi. Ama engin kültürünü kabul etmemek mümkün müdür?

Fatih Altaylı: Köy Enstitüleri'nin kapatılmış olması, Türk kültürüne vurulan bir darbe değil mi?

Mehmet Şevket Eygi: İşin iki cephesi var. Ben bir müslüman olarak ideolojik cephesine katılamam. Milli kültüre sırt dönmeyecek. Bugün Müslüman zenginler gerçek kültürlü olsaydılar, en modern tesisatıyla bir Türk evi yaptırırlardı.

Murat Bardakçı: Köyde mandolin çaldırmak aydınlık, ilerlemek değildir. Köy Enstitüleri bitirip batı dilini öğrenen bir kişi yok. O zamanki ideolojik bir okuldu.

Fatih Altaylı: Türkiye'de eğitim kalitesinden bahsederken aslında eğitimcilerin de kalitesinden bahsetmek lazım.

Mehmet Şevket Eygi: Bizim öğretmenlerimiz mesela Nihat Sami Banarlı, edebiyat profesörleriyle boy ölçüşürdü. Orhan Şaik Gökyay, çok üniversite profesörünü cebinden çıkarırdı. Ahmet Kutsi Tecer, büyük şairdi. Ortaokuldaki hocamız Naşit Bey, Osmanlı'nın son kabinesinde bakanlık yapmıştı. Bir toplum en zeki, kabiliyetli, becerikli çocuklarını bir toplum subay, öğretmen ve din hizmetçisi olarak yetiştirmezse o toplum talihine ve geleceğine çok ağlasın.

Habertürk

Mülâkâtın alındığı kaynağa ulaşmak için tıklayınız.

Yazar:
21-10-12
E mail: haber5.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TAKKEYLE NAMAZ KILMAYANA MUHAFAZAKÂR DEMEM
Online Kişi: 15
Bu Gün: 190 || Bu Ay: 8.726 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.895 || Toplam Tıklanma: 52.156.971