ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 4028
Yazar: C.Yakup Şimşek
LEVENT KIRCA’NIN SÖZLERİNE BALANS AYARI

(Medya Pazarında Defolu Türkçe – 87)

(Cumhuriyet’e ait olmak  - 25 Kasım 2012 - Aydınlık)

Ülkemizde fiziki olarak yaşayan nüfusun oranı, hayatı bilerek yaşayan insan sayısına oranla ezici üstünlüktedir.”

Bu cümlede Kırca’nın bir kıyaslama yapmaya çalıştığı belli. Ne var ki bunu yüzüne gözüne bulaştırmış:

1. Kırca, "ülkemizde fiziki olarak yaşayan” insanlarla “hayatı bilerek yaşayan” insanları kıyaslamış. “Ülkemizde fiziki olarak yaşayan nüfus” ifadesiyle Kırca’nın kasdettiği mânâ “ülkemizde [yalnızca] fiziki olarak yaşayan nüfus” olsa gerek. Yâni -sanırım- şuursuz yaşayan, hayâtın mânâsını bilemeyen insanlar... Çünkü onlarla karşılaştırdığı sınıf “hayatı bilerek yaşayan insan”lar...

2. Levent Kırca, “şuursuz yaşayan, hayâtın mânâsını bilemeyen insanlar”ın yaşayış tarzını anlatmak için neden “fiziki” kelimesini kullanmış, bu da ayrı bir mevzû... Hani “biyolojik” dese neyse...

3. Peki, Levent Kırca, yukarıdaki iki grup insanı hangi yönden kıyaslamış? Sayı (kemiyet) bakımından... Bu kıyâsı yaparken tekrarladığı “oran”ların ilkiyse lüzumsuz: Orada nüfusun oranı” yerine sâdece nüfus” denmeliydi...

***

Belli bir yaşa geldiğinizde, bazen yaşadığınız o kısa zaman dilimine şöyle bir dönüp bakarsınız.

Bu cümlede “bazenkelimesi yanlış yerde kullanılmış; bu sebeple “yaşadığınız” kelimesinin zarfı olmuş. Doğrusu şu:

Belli bir yaşa geldiğinizde, yaşadığınız o kısa zaman dilimine bazen şöyle bir dönüp bakarsınız.

***

Pişmanlıklarınıza ise hayıflanır, onlardan ders almışsanız, karşınıza benzer durumlar çıktığında bu sefer durumu tecrübeniz ile harmanlar ve eski pişmanlığınızı balanse ederek geri dönüldüğünde sizi üzenler listesinden elemeye çalışırsınız.”

1. Şu “balanse etmek” tâbiri nedir acabâ? Böyle bir söz ne TDK lügatlerinde var ne başka yerde. Dolayısıyla bu tâbirin söze kattığı mânâ nedir, bilemiyoruz.

2. Aslında bu uzun ve karışık cümlede tam olarak ne anlatıldığı da belli değil. Meselâ “geri dönüldüğünde” sözü ile kasdedilen nedir? Geri dönenler kimler veyâ neler; nereden veyâ hangi şeyden geri dönülüyor?

Levent Kırca’nın bu cümlesine bir balans ayarı yapamadım; cümlesinin neresine ne kadar balans pensi koymak lâzım, bilemedim.

Bâzı şeyleri tâmir etmektense atıp yenisini almak lâzım...

Yazar: C.Yakup Şimşek
24-02-13
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
LEVENT KIRCA’NIN SÖZLERİNE BALANS AYARI
Online Kişi: 22
Bu Gün: 111 || Bu Ay: 1.751 || Toplam Ziyaretçi: 2.229.024 || Toplam Tıklanma: 52.242.321