ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4459
Yazar: Fuat Atik
BEYAZ TÜRKLER TARİH Mİ OLUYOR?

Uzağı düşünmeyen üzüntüye yakındır./Konfüçyüs

Gezi eylemlerinin sonuçları tartışıldıkça, bir gerçek gün yüzüne çıkıyor… İktidarı hedef alan kalkışma, 'diktatör Erdoğan'dan çok, Gezi'nin sponsoru Beyaz Türkleri savurdu.

Bu savrulmayı anlamak isteyenler için Taksim'de boy gösteren Cem Boyner'in 'Ne sağcı ne solcu, çapulcuyum çapulcu' pankartından daha iyi başlangıç noktası olamaz.

Demirel'e, Ecevit'e, Baykal'a ve elbette ters düşene kadar Özal'a destek verirken, Beyaz Türklerin ne sağcı ne de solcu olduğunu söylüyordu o pankart.

28 Şubat'taki gibi bazen askerin de içinde olduğu birkaç şey birden olduklarını da…

Bir de şucu bucu olmaktan vazgeçtikleri dönemler oldu. Boyner'in İstanbul sermayesi destekli YDH hareketiyle siyasete aracısız girme cesaretini gösterdiler. Ancak yüzde birle tabansız olduklarını fark ettiler.

Sağcıları, solcuları kullanmadan toplumda dolayısıyla siyasette karşılık bulamıyordu Beyaz Türkler.

Şucu bucu olmaya geri döndüler…

***

AK Parti karşısında mecburiyetten, önce Baykalcı, umdukları muhalefeti bulamayınca da kasetle gelen Kılıçdaroğlucu oldular. Gezi ruhunu, daha o zamandan görmüş olmalılar ki yeni temsilcilerine Gandi sıfatını yakıştırdılar. Ama askerden umut kestikleri dönemlerde özellikle 12 Haziran seçimlerinden sonra, 'Beş kat büyüdük' cümlesinin karşılığı, yüksek kar ve istikrar için endişelerini dizginlediler.

Wikileaks belgelerini inandırıcı bulmam. IMF'den gelecek 30 milyar dolar için ABD'li yetkililere CEO'larını gönderip, MHP-CHP ya da AKP-CHP-MHP koalisyonu önermek gibi girişimleri olmuş mudur derseniz, ihtimal dışıdır da diyemem. Bunun gibi denemeleri saymazsak sorunsuz bir dönemdi.

Beyaz Türklerin iktidarla adı konmamış anlaşması var dedirtecek kadar sorunsuz bir dönem.

***

Yeni Şafak'ın 'BMW başörtülü binince bozuluyor' (28 Aralık 2011) manşeti üzerine haberin muhatabı Borusan, ayrımcılık yapan çalışanını işten çıkarıp, gazetelere 'özür' ilanları vermişti. Ünlü bir sosyoloğumuz özel bir sohbette bu özrü 'Beyaz Türklerin sosyal alanda ilk mağlubiyeti' diye yorumlamıştı.

Eski merkez medya da mağlubiyeti sessizce kabullenmişti.

Bidon kafa, göbeğini kaşıyan adam, makarnacı, kömürcü kesim karşında Beyaz Türklerin durumu sigaya çekmesinin anlamı büyüktü. 'Beyaz Türklerin ilk mağlubiyeti' tespiti de bu sembolik anlamın altını çiziyordu zaten.

Gezi eylemlerinin cazibesi, bu sembolün altını çizdiği o anlaşmayı tek taraflı feshetti. Çünkü bağlı oldukları ABD ve İsrail ekseni Erdoğan'dan rahatsız olmuştu.

'Beyaz Türk öfkesi', gizli Amerikancı İşçi Partisi ve terör örgütlerinin iktidara meydan okuma gücüne sarıldı.

Milletvekili transferleri için para harcanıyorsa, şirket çalışanlarına gaz maskesi tedarik edip, Taksim'e servis kaldırmak neden olmasın?

Zor zamanların formülü bu kez işe yaramadı.

***

Başa dönersek Beyaz Türkler, Gezi ruhu dedikleri, çoğulcu demokrasi, özgürlük, özel hayatın kutsallığı gibi değerleri hiçbir zaman sahiplenmeyen bir çizgiye kaydı.

OdaTV sitesi o çizginin adını koymuş. Bodrum'da Hürriyet gazetesinin (internet sitesi değil) kaybettiği itibarının altını çizmek için de olsa, sahil kesiminde en çok okunan gazetenin Sözcü olduğunu tespit etmiş. Kibarca Beyaz Türkler ulusalcı olmuş diyor site.

Çözüm sürecinin zarar görmesinden endişe ettiği için Gezi eylemlerini eleştiren ve bu yüzden mahalle baskısına mağruz kalan yönetmen Kutluğ Ataman, Beyaz Türklerin vardığı noktayı OdaTV gibi gizlemeden doğrudan tarif etti. Alev Alatlı'nın 'Beyaz Türkler Küstü' kitabına gönderme yapan Ataman 'Küsmediler, faşist oldular' diyor özetle. (Star gazetesi, Gülcan Tezcan)

***

Gezi, Beyaz Türkleri faşist çizgiye savururken, İstanbul sermayesinde Erdoğan'a artık şüpheyle bakmayan ya da iktidar nimetlerinden vazgeçmek istemeyen işadamlarıyla Gezi sponsorlarını da ayrı düşürdü. TÜSİAD'ın, ABD'den Taksim'e destek mesajlarını tekrarlayan açıklamalarına 'Aynı gemideyiz' diyerek itiraz eden işadamları olduğunu biliyoruz.

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın Başbakan Erdoğan'ı ziyaretinin ardından 'Sayın Başbakan'la ekonominin sağlam temeller üzerinde olduğunu tespit ettik' sözleriyle güven veren açıklaması, bu itirazları da yansıtıyordu.

İstanbul sermayesinin TÜPRAŞ'taki incelemeye tam bir hafta sonra tepki göstermesini bir kenara not etmeli.

Şafak Sezer'in el öpmesi gibi günlerce Ankara'da pişmanlığını ifade etmek için randevu bekleyen işadamları da oldu.

Baksanıza 'Beyaz Türklerin sesiyim' diyen Ertuğrul Özkök bile Kur'an'a el basarak yazmaya başladı.

Can Paker haklı galiba, Beyaz Türkler tarih oluyor.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Fuat Atik
16-08-13
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 2
hasan hüseyin
inşallah
Tarih : 16-08-13

inşaallah, görünen dağlar yakındır.

 
AHMET
İNŞAALLAH!
Tarih : 16-08-13

İnşaallah!

 
BEYAZ TÜRKLER TARİH Mİ OLUYOR?
Online Kişi: 21
Bu Gün: 351 || Bu Ay: 5.264 || Toplam Ziyaretçi: 2.235.651 || Toplam Tıklanma: 52.296.654