ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / GEÇERKEN UĞRAYAN YAZARLAR
Okunma Sayısı: 2252
Yazar: Ahmet Gürkan
HAYAT DERSİ...

Uzaktan her ne kadar güler yüzlü, şakacı bir tip olarak gözüksem de aslında her insan gibi benim de kötü günlerim geçti. Bu kötü günlerimi sayfalara dökmeye başladım. Birgün yazdıklarımı şöyle bir gözden geçireyim dedim. Sayfalardan çoğu ailemin kavgaları ile doluydu.

Kendimi bildim bileli bu tür kavgalar beynimde iyice kökleşip dal budak salmaya başladı. Kendi durumumu başkalarına belli etmemek için hep güler yüzlü görünmek zorunda kalıyorum. Asıl kişiliğimi sahte gülücükler altına saklıyor ve bu halimden hiç de hoşnut olmuyorum. Hayatımın yarısından çoğu ağlayarak geçti.

Bu hüzün aromasındaki hayatım benim okul yaşantımı da etkilemişti. Arkadaşlarım aralarına beni almazlar, küçük görürler, dışlarlardı. Derslerimde başarılı değildim. Sorulan sorulara çözüm aramaya çalışmaz,  sağıma soluma bakar dururdum. Şimdi bu da bir çözüm arayışı diyeceksiniz, değil mi? Ben sorunun cevabını aramıyordum ki... "Neye bakardın?" diye sorsalar, “İmrenirdim, kıskanırdım arkadaşlarımı.” demekten başka cevabım yok. Derste birbirlerine şaka yapmalarını, oyun oynamalarını, sağa sola kağıt atmalarını büyük bir imrenmeyle seyrederdim. Koca sınıfta kafa dengi bir tek arkadaşım vardı: Sercan... Kıvırcık saçlı, kısa boylu, tombul yanaklı, kısık gözlü ve kalın kaşlı birisiydi. Onunla hep hayal kurardık. Yaz tatili gelince babasının çalıştığı otele gidip, kocaman bir salam alıp hepsini bir nefeste yemeyi. Çocukluk hayali işte… Ne garip değil mi ? Her erkek çocuk araba, motor, bisiklet hayal eder, biz ise salam hayal ediyoruz. Ben aile kavgaları sebebiyle ağlamaktan hayal kurmaya fırsat mı buldum ki… Bir çocuk nasıl hayal kurar? İlk babası ve annesini örnek alarak başlar hayal kurmaya, değil mi? Onlar mutlu olursa erkek, bir baba; kız ise bir anne olma hayaliyle büyümeye başlar. Erkek babayı, kız anneyi örnek alır. Peki ben kimi örnek alaydım? Babamın bir öfke fırtınasıyla ses tellerini zorlayarak bağırmasını mı? Mutlu bir aile hayatımızın olmaması üzerine bir de fakirlik binerse bizim de hayalimiz salamla sınırlı kalır elbette. Neyse... Sercan’la hep okuldan kaçar,  kendimizi ya atari salonuna yahut en yakınımızdaki köprünün altındaki çaya atardık. Anlayacağınız okul ile de doğru dürüst bir alakam olmadı benim.

Ağzımdan çıkan iki kelimeden birisi "yapma!" oldu. Her yapma deyişimde gözlerimden iki damla yanaklarıma süzülüyor, her gözlerimi kapatışımda da hayalimde babamın kanlı gözleri beliriyordu. Evde her zaman ağlayan üç kişi olurdu. Ben, kardeşim ve annem... Bizleri o kadar çok etkiledi ki bu kavgalar, artık babamı dövmek istiyordum. Bunu yapabilmek için o küçük yaşta televizyondaki dövüş filmlerini seyreder, dövüş tekniklerini taklit ederdim. Ama her defasında babama tek bir laf bile edemezdim. Ne zaman evde kavga çıksa kesinlikle masanın üstünde "TEKEL"  yazan rakı şişesi ve bardağın içerisinde de  aslan sütü dedikleri "ZIKKIM" olurdu . Ne vardı da bunu içiyordu hiç anlamadım. Bütün sinirlerini bir yetmişlik şişenin içine sığdırıyor ve arkasına siper alıyordu. Acaba doğru muydu yaptığı? Böyle gereksiz şeylere para verip hem kendine, dünya ve ahiretine, hem de bize zarar verdiğinin farkında değil miydi? Peki, bir çocuk böyle bir babanın neyini örnek alsın? Baba olmayı içki içmek, bağırmak-çağırmak olarak hafızama kazırsam ilerde nasıl biri olurum?

Ama ben böyle bir kişiliğe asla sahip olmayacağım. Karıma iyi bir yol arkadaşı, çocuklarıma daima iyi bir baba olup "BABA" gibi davranacağım. Benim mesleğini iskelede icra edenlere özenecek lüksüm yok.

Babamda gördüğüm her kötülük, bende bir iyilik fidanı olarak boy verecek. Gördüğüm her yanlışı, uymak için değil, doğruyu işaret eden bir levha olarak kullanacağım.

Biz göz yaşlarını boşuna dökmedik…

Yazar: Ahmet Gürkan
13-02-10
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
HAYAT DERSİ...
Online Kişi: 17
Bu Gün: 157 || Bu Ay: 9.819 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.267 || Toplam Tıklanma: 52.174.278