ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / KİTAP
Okunma Sayısı: 4264
Yazar: Sibel Eraslan
BİR KİTAP: ŞUBATLA GELEN- Bin Yıl Sürmedi

Biz 'sokak köpekleri'

Titriyorum...

Tıpkı bir sokak köpeği gibi!

Üstüme yığın yığın örttüğüm yorganlar battaniyeler kar etmiyor. Ellerimden kan çekiliyor... Tüp bittiğinden çalıştıramadığım soba odanın tüm sıcağını bencilce metalinde toplamış gibi. Allah’ım burada bu soğukta, kimsesiz! Okulu bıraktığımdan ailemin haberi yok, cebimde metelik yok!

Bu çılgınlık! Allah’ım bu çılgınlık!

Hemen o akşam bakkaldan aldığım bir jiletle kız arkadaşımın önüne oturdum ve “saçlarımı tıraş eder misin!” dedim... Ertesi gün okula gittiğim de başörtümü indirip pırıl pırıl kafamın üzerine şapkamı taktığımda bana acıyan polis memuru (kel sandı beni) fısıltıyla “bacım siz başörtüyle girebilirsiniz.” “Sorun yok!” dedi, olan olmuştu gülümsedim polise...’’

***

Geçen hafta Bursa Kitap Fuarı’ndaydım. ‘’SAKLI KİTAP’’ 28 şubatı anlatan bir romanım kadınların penceresinden seyrettiğim bir not defteri hükmünde... Belleksiz bir toplumuz. Tahirül Mevlevi’nin İstiklal Mahkemeleri Hatıralarını okurken de bunu düşündüm, yazmak, iz bırakmak hayata dair... Mesela şayet yazmış olmasaydı Tahirül Mevlevi, biz Şark İstiklal Mahkemelerinin nasıl feci bir infaz ve imha projesi olduğunu nasıl bilirdik? Tesettürle ilgili olarak yazdığı bir kitap dolayısıyla İskilipli Atıf Efendi’yi idam eden bu zihniyeti nasıl tanırdık?

Arkadaşım Avukat Veysel Aşkın’ın yanında geldi bir grup genç kadın. Avukat Veysel Aşkın, 28 Şubat döneminde yasaklara has pilot uygulamaların başlatıldığı Bursa’da başörtüleri sebebiyle okumaları engellenen lise ve üniversite kızlarının müdafaasında görev almış bir avukattır... ‘’Beni hatırladınız mı’’ dedi yanındaki genç kadın, kucağında bebek tutuyordu... Baktım baktım... Gözlerindeki hüznün içinden geçtim. Orada onu hep çocuk tutacak bir gözyaşı denizi var, bakınca dikkatle, onu denizinden tanıdım. Üniversitede yasakların feci halde sürdüğü günlerden birinde Konya’dan, Bursa’dan, Sakarya’dan toplaşarak gelmişlerdi, seslerini duyurmak istiyorlardı... Kimisiyle evde görüşmüşüz, çorba ikram etmişiz, kimisiyle Çamlıca’da simit yemiş eylem planı yapmışız... Büyümüşler. Aradan 17 yıl geçmiş demir gibi... O zamanların yasaklar altında inletilen kızları, şimdinin anneleri olmuşlar çoğu. Mimarlar, ziraat mühendisleri, öğretmenler, doktorlar... Tabi okullara verilen uzun aralar, usturaya vurulan uzun saçlar, çıkılan gurbetler, nice sızılar eşliğinde gelindi bugünlere...

Bir kitap yazmışlar daha doğrusu, anılarını birleştirip ‘’Şubatla Gelen, Bin Yıl Sürmedi’’ adında sarsıcı bir hatıra çalışması olmuş, onlar hatıra diyor bence yakın tarihe dair interaktif bir tanıklık... Editöryasını Ali Yılmaz yapmış. Bursa Kitap Fuarı’nda önüme koydular... Sizin için alıntıladığım yukarıdaki kısmı okuyunca birdenbire Bursa’da bir kitap fuarında okuyucularımızın önünde olduğumu unutup ağlamaya başladım... İçimde o kadar yaş, o kadar taze duruyormuş ki yarası... Dokunduğunda birisi hemen kanıyor...

***

Bizim yaşadıklarımız, ruhumuzu çok inciten şeylerdi... Bugünün gençlerinin bu incinmeleri anlayabilmesi çok kolay değil... Kapılarına ‘’Evcil Hayvanlar ve Başörtülüler Giremez’’ tabelaları asanlar bile vardı... Hastanelere dahi alınmıyorduk...

‘’Biz sokak köpekleri’’ o günleri, o soğuğu iliğimize işleyen o meş’um şubat günlerini unutamadığımızdandır belki de...

Bugünlerin kıymetini bilenlerdeniz...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

EK:

Şubatla Gelen, ikinci milenyuma girerken yarım kalan hayallere sahip bir avuç hafızanın sesi olarak okuyucularla buluştu. Anlamlı bir tarihte okuyucuyla buluşan eser  28 Şubat’ta yaşları  17 ile 20li arasında olan giyimlerinden ötürü birden bire kendilerini sistemin dışında bulan genç kızların imzalanmamış mektuplarının toplamından oluşmaktadır. Her mektup bir acının bir hüznün bir duanın yansıması olarak sayfalara dökülmüş. Ortak temaları ise mağdur olan yüreklerin sayfalara düşen gözyaşları

Binlerce öğrencinin okumak, büyük adam olmak hayaliyle gittiği üniversitelerde bazı kızlar daha "özel" oldukları için olsa gerek sıralarına veda ettiler. Bu veda aslında hayallerine veda etmekti. Büyük çabalarla geldikleri üniversite sıralarını baskı ve dayatmayla sırf inançları yüzünden terk etmek zorunda kalanların hikayesidir Şubatla Gelen.

Bir vicdan muhasebesi yapan ve bu muhasebe sonucunda inancından vazgeçmeyen binbir güçlükle okula gidip binbir zorlukla okullarını tamamlayanların bir nevi sesi olan Şubatla Gelen, bin yıl sürmesi beklenilen bu darbenin etkilerinin okul sıralarındaki yansımalarını yaşanan hikayelerle gözlemleyebiliyoruz.

Okulunu bırakıp da evine dönen, bedeni okul sırasında kalsa da ruhu esir düşen, evine gidip de yıllar sonra okula dönen, ne yazık ki dönemeyen, belki de artık dönmek istemeyen binlerce kız...Binlerce hikaye...

Bu kitap 97-98 yıllarında Selçuk Üniversitesinde okumaya başlamış bir avuç kızın çok özel hikayesidir...

Tablet Yayınları Telefon:0 332 350 89 87 0 332  350 89 87

Kitaphaber

Yazar: Sibel Eraslan
26-03-14
E mail: stargazete.com
 
 
Yorumlar: 2
FATMA SELVİ
umut
Tarih : 29-03-14

Sibel Eraslan'ın dediği gibi,yarası hala taze. Hayallerimizin , emeklerimizin hiçe sayıldığı.. Kimseye derdimizi anlatamadığımız... Ve üstüne bizleri anlamamak için özel çaba sarfeden yığınların! olduğu zorr günler. O yığınlara sesleniyorummm! Yolumuza çok diken koydunuz ama bizler sizlerin istediği yerde değiliz elhamdülilah... hep şunu bildik ve dedik 'Rabbim bize daha iyisini nasip edecek ve aydınlığa çıkaracak'.. Elhamdülillah öyle de oldu. Sizleri kapkaranlık dünyanızda yalnızlığınızla başbaşa bırakıyorum..

 
Süleyman YILMAZ
Yara
Tarih : 26-03-14

İçimde o kadar yaş, o kadar taze duruyormuş ki yarası... Dokunduğunda birisi hemen kanıyor...(Bu yaranın kapanması için öncelikle kanuni altyapı gerekmektedir. Yönetmeliklerle geçiştirilemeyecek kadar mühim bir mevzudur. Hükümet değişikliklerinde bu yara hemen açılabilir.)

 
BİR KİTAP: ŞUBATLA GELEN- Bin Yıl Sürmedi
Online Kişi: 29
Bu Gün: 564 || Bu Ay: 5.954 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.809 || Toplam Tıklanma: 52.114.472