ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 1888
Yazar: Şeyma Kısakürek Sönmezocak
GENÇLİK ÜMİT VERMİYOR

Fikirsiz, yoz gençliğin, saplantılı 'ide'leri

Yeri yerinden oynata oynata geldi ve geçti seçimler.. Sonuçlar araştırma şirketlerinin verdiği gibi çıktı.. Derin analiz yapabilenlerin tahmin ettiği gibi çıktı ..

Ama ben hâlâ derin bir ümitsizlik içindeyim… Seçimden önceki spekülasyonlar, seçimden sonra bitmek bilmeyen, abuk sabuk, hiçbir derinliği, hiçbir inceliği olmayan fikirsiz tartışmalar .. Fikir olmayınca tartışma da olmuyor aslında yaşanılanlar.. Sadece birilerinin birilerine küfür ettiği, avam, bayağı, aşağılık söylemler ..  Apolitik gençliğin idealize olması çok güzel bir ilerleme .. Fikir tabanlı, düşünce, analiz tabanlı, ileriye dönük detaycı fikirlerin vâr olması şartıyla tabii.. 

Oysa şu anda idealist gençlik aslında yok .. Çünkü tartışmalar idealler uğruna değil, inat uğruna, kin ve nefret uğruna ..  Bir taraf; diğer taraf için "besleyemedik biz bunları" diyebilecek kadar nefret, kin kusuyor, diğer taraf "ötekiler" için, belalar savuruyor.  Savunduklarının ne olduğunu bilmeden, kimi çevre baskısından, kimi aile baskısından ezber sözleri tekrarlıyor .. Herkes bir tarafın diğer tarafı "ötekileştirdiğini" söylüyor, ama bir tarafı suçlayanlar bile bundan vazgeçemiyor.  Seçimlerden sonra ortada dolaşan sözler bir tarafa, bunlar içinde; kimsenin dikkat etme tenezzülünde bulunmadığı  en kötü, en acı nokta, birbirine sürekli küfür eden gençler.. Bu konuda ciddi endişelerim var. 

Siyaset bir şekilde yolunu bulurken, esas yolunu kaybedenler gençler oluyor. Saygı, sevgi, sükût yerine; tahammülsüzlük, nefret, ve bağrış çağrış koyanlar, maalesef gün geçtikçe artıyor.  Eski zamanlarda ulu orta siyaset konuşulmazken, ki bu gericilikten değil, saygıdandı, şimdi fikrini söyleyene, söylemeyene küfür ediyorlar. Eski günlerin güzelliği, ahlakı, edebi kalmadı diye şikayet edenler; bu zamanlarda yaşadığımız bu küfürbâz düelloları görmemezlikten geliyorlar.  Üstelik, küfür etmeden tartışın denilince de, ne hikmetse başka türlü aşağılanmalara maruz kalınıyor.

Tabi, küfür ederek fikir beyan ettiğini zanneden, zavallı beyinlerin; kendilerince "aşağılamaları" da aynı acziyet içinde oluyor. İki düzgün kelimeyi yan yana koyamadan, fikir beyanında bulunduklarını zannedenler, içi bomboş beyinlerle, bu ülkeyi nasıl bir karanlığa sürüklediklerini de göremiyorlar.  Ne iktidar partisi, ne de muhalefet partileri, bu kadar ümitsizliğe düşürmedi beni …

Siyasi oluşum içinde, dünyadaki tercihler içinde; siyasi oluşumlar ya devam edecekler, ya yok olacaklar. Onlar bir şekilde yollarını bulacaklar.. Ama bugün yolunu kaybetmiş gençlik, uzun süre yolunu bulamayacak, ve belki de bu kaybolmuşluk içinde kaç nesil yetiştirecekler..  Esas üzerinde durulması gereken mesele maalesef bu …  Ama yine, öfkeler, nefretler, hoşgörüsüzlükler, tahammülsüzlükler   yüzünden kimse ya fark etmiyor, ya da uğraşmak işlerine gelmiyor. Hangisi daha kötü bilemiyorum.

Fark edememek mi bu hâli, yoksa fark edip kafa çevirmek mi?  Bu ülkenin geleceğinin önünde karanlık nokta olarak duran tek önemli nokta bu ..  Bu ülkenin önündeki tek engel bu.. Ne iktidar partisi destekleyicileri, ne de muhalefetçiler.. Ortada fikir tartışması aramıyorum. Doğrusu şu; arayamıyorum.  Çünkü önce fikir lazım… Fikir olacak ki, tartışma olsun.. Oradan oraya küfürler savuran, birbirini dinlemeye tahammülü bile olmayan gençlik, yoz gençlik, bu ülkenin en önemli tehlikesi …

Yazık .. Hem de çok yazık … Bu kadar fikrisizliğin, bu kadar aşağılık telaffuzların, bu kadar boş kelimelerin savrulduğu bir nesil içinde olmak istemiyorum. Küfürlerin havada uçuştuğu, kim daha ağır küfür ederse onun galip geleceği bu iğrenç savaşın içinde olmak istemiyorum. Ben; böylesine küfürlerle yetişen, ve ailelerden en ufak bir eleştiri almayan bir neslin içine çocuklarımı sokmak istemiyorum. Ahlakı kaybettiğimize yanarken, ahlakı anlatmaya çalışırken, aslında "ahlak"ın ne olduğunu bilmediklerini unuttuk ..  Herkesin bildiğini, ancak unuttuğunu sanarken yanılmışız..  Kimse ne ahlak biliyor, ne edeb ..  Bu ders hiç ilerlemez.. Bu kadar boş nesillerle, müdahalesiz, hesapta "modern" sanılan bu ailelerle biz sürekli başa sarar dururuz bu dersleri…  Yazık …

Çok yazık .. Tüm ümitlerimi kaybediyorum.. Tekrar söylüyorum; böyle, boş insanların içinde olmak tiksindirici oldu artık …  Ben, bu savaşın, bu fikirsiz, saplantılı "ide"lerin içinde olmak istemiyorum!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Şeyma Kısakürek Sönmezocak
04-04-14
E mail: haber7.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
GENÇLİK ÜMİT VERMİYOR
Online Kişi: 19
Bu Gün: 27 || Bu Ay: 1.410 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.873 || Toplam Tıklanma: 52.232.912