BİRİLERİ BU MİLLETİ ASLA ANLAYAMAYACAK!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / TEFEKKÜR

Okunma Sayısı: 2357

Yazar: Ali Nur Kutlu

BİRİLERİ BU MİLLETİ ASLA ANLAYAMAYACAK!

Ne Soma'dan vazgeçeriz, Ne Bosna'dan

Ölüm üzerine yapılacak her türlü kazanç hesabı büyük bir ahlaksızlıktır. İnsana ait duyguların tamamının ölmesi gerekir böyle bir hesap yapmak için.

Soma faciasından sonra bir kesimin bu ölümleri bahane ederek ortalığa dökülmesi ve buradan ideolojik, siyasi bir rant sağlamaya çalışması tam bir ahlaksızlıktır.

Yüzüne rimelini sürüp siyahlaştıran, meçli saçlarına geçirdiği baretle güya Soma'da ihmali var diye hükümeti istifaya çağıran Cihangir devrimcilerinden tutun da, kazayı Fethullah Gülen'e yapılan haksızlığa bağlayan garip insanlar garip hesaplar yapıyor.

Oysa anlamadıkları şey şudur:

Bu millet hem Soma'ya ağlıyor, hem Bosna'ya, hem Van'a ağlıyor hem Somali'ye. Bu milletin vicdanı, merhameti, şefkati hiçbir halka nasip olmayacak kadar mümbittir. Anadolu insanı acıyı bilir, derdi bilir, derdi olanı bilir, gözyaşını bilir. Anadolu insanı dediysem ne Türkü, ne Kürdü, ne Lazı kast ediyorum. Kast ettiğim şey, tüm bunların bileşeni olan, hepsini kapsayan Anadolu insanıdır.

Soma'da bir kez daha gördük, bir kez daha anladık ki bu acıdan rant elde etmeye çalışanlar, bu topluma yabancı olan marjinallerdir. Solcular, komünistler, liberaller, Marksistler, radikal Aleviler, sosyal demokratlar asla ama asla Anadolu insanını anlayamazlar. Bu toplumun duygularını bilemezler, hissedemezler. Sokaklara barikat kurup, Molotof atıp, araçları tahrip edip ölen maden işçilerini andığını düşünen bir kesim bu ülkenin insanı olabilir mi? Bu ülkede yas nasıl tutulur, ölü evine nasıl gidilir, kaza-kader ilişkisi nedir zerre kadar bilgisi olmayan, toplumuna yabancılaşmış, hastalıklı bir zihin kalkmış Soma'nın hesabını soracakmış güya.

Cemaat yazarlarının bu hastalıklı zihinlerin başlattığı kampanyaya katılması şaşılacak bir şey değil. Cemaat bu ülke halkını tanımaz, Anadolu insanından bihaber gettolarda bir hayat sürer. Okullarında, yurtlarında, dershanelerinde saksıda insan yetiştirir. Bu insanlar Anadolu toprağından beslenmez, Anadolu'nun suyundan içmez, havasını koklamaz. Bu yüzden şimdi Cemaatin gazetelerinde, sosyal medyasında Soma faciasını Gülen'e yapılan sözde haksızlığa bağlayanlar, hükümete verilen oylara bağlayan hastalıklı beyinler çıkıyor.

Bizim insanımız çok şükür ki bu ülkede çoğunluktur. Mezarın başına geldiğinde Fatiha okur, ihlas okur, dua okur, kalkıp mezara futbol takımının flamasını örtmez. Bizim insanımız yas evine gitti mi usulca gözyaşı döker, acının biri ucundan tutup öylece susar, ortalığa atlayıp basın önünde şov yapmaz.

Çok şükür ki Anadolu insanı bu ülkede çoğunluk. Eğer bu hastalıklı beyinler, bu marjinal gruplar, bu toprağına yabancı insanlar iktidarı ele geçirseler, güç sahibi olsalar inanın ülkeyi ateşe verirler, o kadar ruh hastası var aralarında.

Anlamayanlara bir kez daha anlatın:

Biz ne Soma'dan vazgeçeriz, ne Bosna'dan.

Biz hem Somali'ye, hem Van'a yardım götürürüz.

Biz hem R4BIA için, hem Afyon için gözyaşı dökeriz.

Bizim gönlümüzde Türkiye aşkı da vardır, ümmetinin sevgisi de.

Biz dünyaya Ankara'dan değil; İstanbul'dan, Şam'dan, Kahire'den, Saraybosna'dan bakarız.

Bizim bir elimiz Asya'da, bir elimiz Avrupa'da yüzümüz Mekke'ye dönüktür.

Biz Yeni Türkiye'nin çocuklarıyız, Anadolu'nun çocuklarıyız, ümmetin çocuklarıyız.

Soma da bizim, Bosna da...