ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 2570
Yazar: Yusuf Kaplan
40-50 YAŞ KUŞAĞI VAZÎFESİNİ YAPAMAZSA İŞİMİZ YAŞ!

40-50 YAŞ KUŞAĞI VAZÎFESİNİ YAPAMAZSA İŞİMİZ YAŞ!Soma'da canlar yandı; yüreklerimiz dağlandı.

Soma'da herkes sınıfta kaldı.

Soma'nın acı'sı, umarım, başka acıların yaşanmamasının deva'sı / miladı olur.

NEO-LİBERALİZMİN ÖDÜLÜ: İNSANLIĞIN SESSİZ ÖLÜMÜ

'Umarım' diyorum çünkü acı'nın öldürüldüğü bir çağ'da yaşıyoruz.

Acı'nın da, bütün diğer insanî duyarlıkların da öldürüldüğü bir çağ'da.

İnsanlığın ayartılarak, hız ve hazın, kariyerin ve tüketmenin peşinde koşturarak sessiz ölümü: neo-liberalizmin yegâne ödülü!

İNSANLIK, YOKOLMAK İÇİN YARIŞIYOR!

Bütün dünya, postmodern 'Amerikan rüyası'na ulaşmak için birbiriyle kırankırana yarışıyor adeta: İnsanlık, yokolmak için yarışıyor birbiriyle!

Postmodern 'Amerikan rüyası', insanın, eleştiri, düşünme ve düş görme melekelerini yitiren, insanı sadece yiyen-içen, çiftleşen, kariyer peşinde koşturan, tüketmek için nefes alıp veren, ayartıcı bir cehennemin eğişine fırlatan bir cendere demek.

MODERNLİĞİN 'DEMİR KAFES'İNDEN POSTMODERNLİĞİN 'SANAL KAFES'İNE...

Max Weber, modernliği 'demir kafes' diye tanımlamış ve modernliğin iki büyük kriz ürettiğini söylemişti: Anlam krizi ve özgürlük kaybı.

Postmodernlik ise sanal kafes: İnsanı ayartarak, hız ve haz vererek öldüren bir kafes postmodernliğin sanal kafesi.

Postmodernlik, her şeyi izafileştirdi; her şeyi izafileştirerek, izafiliği tanrılaştırdı: İzafileşme, hakikati öldürüyor; anlamı öldürüyor; hayatı öldürüyor; insanın ruhunu, duyarlıklarını yok ediyor; insanı yüzeye, maskelere ve fetişlerine hapsediyor!

İNSANLIĞIN VAROLUŞSAL İNTİHARI!

Özetle: postmodern Amerikan rüyası, insanlığın, duyarlığın, ruhun ölmesi demek.

İnsanın şeyleşmesi demek.

Hayatın çölleşmesi demek.

Bütün farklı duyarlıkların, zevklerin, beğenilerin izafileştirilmesi ve izafileştirilerek değersizleştirilmesi, kökünün kazınması demek.

Amerika'da üretilen ve anında bütün dünyada da tüketilen neo-liberal, postmodern, popüler ve sığ kültür, insanı ruhsuz ve duyarsız, narsist ve bencil insanaltı bir yaratığa dönüştürüyor hızla.

Nedir bu, peki?

İnsanlığın varoluşsal intiharıdır, elbette ki! İnsanın, güle oynaya, hızla ve hazla yokoluşun eşiğine sürüklenmesi...

Her şeyin mübah olduğu, Tanrı ile şeytan'ın eşitlendiği 'cehennemde bir mevsim' yani!

TECAVÜZLER TARİHİ

Yaklaşık 500 yıllık modern tarih, yalnızca rönesansın, reformasyonun, düşünce, endüstri ve siyaset devrimlerinin tarihi değil.

Modern tarih, tecavüz edenlerle tecavüze maruz kalanların tarihi aynı zamanda.

Batılılar, modernleşme sürecinde, bütün insanlığa siyasî, iktisadî ve askerî olarak tecavüz ettiler.

Postmodern süreçte ise, kültürel olarak tecavüz ediyorlar.

Modern süreçte, tarih, büyük ölçüde, ekonomi-politik üzerinden yapılıyordu.

Postmodern süreçte, tarih, kültür-politik üzerinden yapılıyor artık.

Modern süreç, açık saldırı / açık sömürgecilik biçimiydi.

Postmodern süreç, örtük saldırı / örtük sömürgecilik biçimi.

MEDYATİK SÖMÜRGECİLİK

Postmodern süreçte, medya, müzik, film, spor, kısacası kültür endüstrisi, medyatik bir sömürgecilik biçimi üretiyor.

Medyatik sömürgecilik, bütün insanlığı, Amerika'da üretilen ve bütün dünyada da ya taklitleri üretilen ya da kör kütük, tepe tepe tüketilen, tüketildikçe insanı da tüketen, sığ, ayartıcı, vulger popüler kültürün köleleri hâline getiriyor.

Medyatik sömürgecilik, bilinçaltımızı delik deşik ediyor. Anlamın içini boşaltıyor; değerleri değersizleştiriyor; hayatı çölleştiriyor.

BİZDEN ÖNCEKİ KUŞAK VAZİFESİNİ YAPTI,

BİZ İÇİ BOŞ BİNALAR YAPIYORUZ!

Bize gelince...

Modernliği anlayamadan, postmodernliğe yakalandık!

40-50 yaş kuşağı, henüz vazifesini yapamadı. Sadece içi boş bina yapıyor; binanın içini nasıl dolduracağını bilemiyor.

Öğretmenler uyuyor...

İmamlar uyuyor...

Devlet, uyuyor...

Durmadan üniversite açıyor devlet. Üniversitelerin, Anadolu insanının ruhunu yok ettiğini, ahlâkını ve kişiliğini bitirdiğini göremiyor!

60-80 kuşağı vazifesini yaptı: Sezai Karakoçlar, İsmet Özeller, Cemil Meriçler, Rasim Özdenörenler, Cahit Zarifoğulları ve bu arada nice tasavvuf önderleri, nice manevî önderler yetiştirdi.

YENİDEN MÜSLÜMANLAŞAMAZSAK YOK OLURUZ!

Bizim kuşak, 40-50 yaş kuşağı, içi boş binalar yapıyor; ruhsuz sivil toplum örgütleri kuruyor! Dahası, siyasette kariyer yapmaya, daha fazla para kazanmaya, köşeyi dönmeye bakıyor!

Eğer 40-50 kuşağı, yeni Sezai Karakoçlar, yeni Cemil Meriçler, yeni İsmet Özeller yetiştiremezse, halimiz harap, işimiz yaş demektir.

Zira postmodern kültür, her şeyi dümdüz ediyor, çocuklarımızı öldürüyor: Çocuklarımızı, yani geleceğimizi!

Müslümanları da hızla ve tam gaz sefih sekülerleşme, liberalleşme ve savrulma biçimlerinin eşiğine fırlatıyor.

Yeniden Müslümanlaşamazsak, bırakınız insanlığın umudu olmayı, bu topraklardaki varlığımızı bile koruyamayız!

Benden hatırlatması...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Yusuf Kaplan
24-05-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
40-50 YAŞ KUŞAĞI VAZÎFESİNİ YAPAMAZSA İŞİMİZ YAŞ!
Online Kişi: 24
Bu Gün: 0 || Bu Ay: 9.662 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.756 || Toplam Tıklanma: 52.169.802