ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : DÜNYADA NELER OLUYOR / İSLÂM ÂLEMİ
Okunma Sayısı: 1818
Yazar: Mustafa Özcan
MISIR'DA SEÇİMLER DARBEYİ ÖRTEMEDİ

MISIR'DA SEÇİMLER DARBEYİ ÖRTEMEDİSessiz Devrim

Mısır’da seçimlerde sessiz bir devrim yaşandı. Time dergisinin de işaret ettiği gibi Abdulfettah Sisi’nin meşruiyet kazanabilmesi için en azından 40 milyon seçmenin sandık başına seferber etmesi gerekirdi. Sisi’nin beklentileri de bu yöndeydi. Halbuki kendi resmi açıklamalarına göre Mısır çapında katılım yüzde 44 seviyesinde kalmıştır. Bu seçimlerde Sisi, Mürsi’nin gölgesiyle yarıştı. Hatırlayalım; Muhammed Mursi, 1 Temmuz 2012 tarihinde yapılan seçimlerde, ikinci turda cumhurbaşkanı seçilmişti. Şimdi o seçimlerin sonuçlarına bir göz atalım: Toplam Seçmen Sayısı: 52 milyon Seçime Katılım Oranı: Yüzde 51,8 Geçerli Oy: 25 milyon 577 bin 511 Muhammed Mursi’nin Aldığı Oy Oranı: Yüzde 51,3. Vaktiyle o dönemde ikinci tura katılım da düşük olarak algılanmıştı. Şimdi seçmen sayısı 54 milyon olarak ilan edildi. Sabahi ile Sisi arasındaki tek turlu yarışın üçüncü güne sarkıtılmasıyla dahi katılım oranı artırılamamıştır. Yoğun hilelere ve devlet düzeyinde kayırma ve oy kullanma işleminin üçüncü güne sarkıtılmasına rağmen resmi açıklamalara göre oy kullananların sayısının 21 milyonu aşmamıştır. Doğruysa, bütün zorlamalara rağmen katılım Mürsi’nin seçildiği seçimlerin gerisinde kalmıştır. Bu seçimlerde AB de Mısır cuntasıyla birlikte muvazaa içine girmiş ve 20 milyondan az katılım olması halinde Sisi’nin meşruiyetinin tartışmaya açılacağını öngörmüş ve kampanyacılara 20 milyon seçmeni bir şekilde sandık başına gelmeye ikna etmelerini tavsiye etmiştir. Önce çark edip sonra gözlemci heyeti göstermesi de AB’nin muvazaa içinde olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte büyük çaplı boykot veya buna açık darbeye karşı sessiz devrim de diyebiliriz; başta AB olmak üzere bir kez daha Batı’nın yüzünü kara çıkartmıştır. Sisi efendileri karşısında mahcup olmuş, efendilerinin de maskesi düşmüştür. The Independent gazetesi Arap Baharının öldürmesi nedeniyle Batı’nın bu mürettep seçimlerden dolayı sevince gark olduğunu yazmıştır. Buna mukabil The Guardian seçim skandalıyla ve başarısızlığıyla Sisi’nin hem kendini hem de Batı’yı yaktığını ve zora soktuğunu kaydetmiştir.

*

Seçim öncesinde Sisi’nin popülerliği şişirilmiş lakin bu gerçek birçok çevrenin malumu olmuştur. 23 Mayıs 2014 tarihinde yayınlanan, Pew Centre tarafından yapmış olan bir kamuoyu yoklaması sonuçları, Sisi’nin halk tarafından desteklenmediğini ortaya koymuştur. Aynı ankette Mısır halkının en az yüzde 45’i ülkede ordunun rolünü olumsuz olarak nitelendirmiştir. Ordunun katılıma teşvik ettiği seçimlerde bozgun hali veya boykotun başarılı olması ordunun itibarını da gölgelemiştir. Peki, gerçek anlamda boykot ve katılım hangi seviyelerde seyretmiştir. Katılım ilk gün sabah etkili olmuş lakin ondan sonra sandıklar sinek avlamıştır.

İkinci gün de katılım düşük seviyede ve boykot yüksek olunca oylama dünya tarihinde veya teamüllerinde görülmemiş bir şekilde üçüncü güne sarkıtılmıştır. Pazartesi, Salı ve Çarşamba günlerini kapsamıştır. Seçim komisyonu da emre amade (tahte’t talep) çalışmıştır. Bununla birlikte, gözlemciler Mısır’da derin devletten nemalanan laik çizginin oy potansiyelinin yüzde 30 seviyesinde olduğunu ortaya koyuyor. Lakin Sisi’yi destekleme (tezkiye) yarışına dönüştürülen bu oylamaya sözü edilen kesimlerden de katılım düşük seviyede seyretmiştir. Devrimin sahibi olan gençler ise darbe sürecine yabancılaşmış ve eserlerinin askerler tarafından çalınmasına ve gömülmesine gönülleri razı olmamıştır. Bu nedenle katılımın en iyi ihtimalle yüzde 8 ile 11-12 seviyesinde gerçekleştiği sanılıyor. Sisi lehinde katılımın düşüklüğü de 30 Haziran 2013 gösterilerinin şişirme ve mizansen olduğunu ispatlamıştır. Sonuç, yüksek katılımla değil fotoshopla kotarılmıştır. Nitekim, yapımcı Halit Yusuf da bunu dolaylı olarak ikrar etmiştir. Cemal Sultan da seçimlere birkaç gün kala yazdığı bir makalede, boykotun Sisi’nin saltanatını sarsacağını öngörmüştür.

*

Sisi taraftarları bunu itiraf etmiş ve Tevfik Ukaşe oy verme işlemine katılımın sadece 7 milyonla sınırlı kaldığını ifade etmiştir. Bu ise zaten meşruiyeti olmayan Sisi’nin halktan meşruiyet elde etme girişimini de boşa çıkarmıştır. Bir diğer kalıntı, Amr Edip de çaresizlikle başını sallayarak‘ sandığa 8 -10 milyon gelirse dünyaya ne deriz?’ telaşına ve derdine düşmüştür. Boykotun başarılı olması ve katılımın düşük olması cunta yandaşlarını, koro halinde halka hakarete sevk etmiştir. Lakin öncesinde sokağa inen baltacı türünden bazı Sisi yanlıları ‘alçaklar, köpekler, sandığa gelsenize, evde ne tünüyorsunuz?’ minvalli çağrılar yapmışlar ve halkı korkutarak sandığa çekmeye çalışmışlardır! Seçim ardından gelen sokak danslarıyla birlikte seçim havası sahte bir karnavala çevrilmiştir. Kur’an ifadesiyle ‘ ve’l gav fihi/gerçekleri boğun ve parazit yapın’ faslına gelinmiştir. Ayrıca katılımın garanti olması için oy kullanmayanların cezalandırılacağı şayiaları yayılmıştır. Katılımın düşüklüğü karşısında şoka giren Tevfik Ukaşe ceza olarak halkın elektriğinin kesilmesini teklif etmiştir. Yetmedi, kafalarına ayakkabı ile vurulmasını istemiştir. Halka bidon kafalı muamelesi yapılmıştır. Halk bunlara göre Mısır’ın bidon kafalılarıdır. Sisi’nin borazancıbaşısı İbrahim İsa ise Mısırlıların cahil ve kültürsüz olduklarını ileri sürmüştür. Bunun dışında kaşarlanmış kalıntıları temsil eden Ahmed Zind ve Tihami Cibali gibiler de hakaret yarışında yerlerini aldılar. Seçim yarışı halka hakaret yarışına döndü. 25 Ocak 2011 devriminden sonra Mısır halkı ikinci devrimini yapmıştır. Bu da sessiz devrimdir. Boykot devrimidir. Mahatma Gandi’nin İngilizlere karşı uyguladığı boykot taktiğini Mısır halkı yerli sömürgecilere karşı uygulamıştır. Sonuçlar göstermektedir ki, Mısır’da eski sistemden beslenen 3 milyon bilemediniz dört milyon kemikleşmiş azgın bir azınlık zümresi var. Bunlar orduyu da yedeğine alarak ateşle, barutla ve kırbaçla cahil ve nankör belledikleri Mısır halkını yönetmeye çalışıyor. Robert Fısk’ın da ifade ettiği gibi, Sisi yerine bir İngiliz veya Amerikalı general olsaydı daha fazla ne yapabilirdi?

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Özcan
31-05-14
E mail: milligazete.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MISIR'DA SEÇİMLER DARBEYİ ÖRTEMEDİ
Online Kişi: 27
Bu Gün: 58 || Bu Ay: 7.101 || Toplam Ziyaretçi: 2.238.820 || Toplam Tıklanma: 52.329.537