RTÜK'ten Küçük Ağa'ya geç kalmış ceza!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : SANAT / DÜNYA BİR OYUN- Sinema

Okunma Sayısı: 2539

Yazar: Sema Karabıyık

RTÜK'ten Küçük Ağa'ya geç kalmış ceza!

RTÜK'ten Küçük Ağa'ya geç kalmış ceza! RTÜK, Küçük Ağa dizisinin minik kahramanı Mehmet Can'ın kötü örnek olduğu ve çocukların ahlaki gelişimine zarar verdiği gerekçesiyle, Kanal D'ye yaklaşık 156 bin TL ceza kesti. 27. Bölümü yayınlanmak üzere iken açıklanan RTÜK raporunda dizinin kahramanı Mehmet Can için, 'yalancı güvenilmez, insanları kandıran, rüşvet veren, ailesine ve büyüklerine karşı gelen, kural tanımaz, başkalarının huzurunu hiçe sayan, özel hayatın gizliliğini umursamayan, sözünde durmayan, intikam alan, gösterişi seven ve benzeri kötü özelliklere sahip bir çocuk' profili çizildi. '8 yaşındaki Mehmet Can adlı karakter, kendisinden beklenmeyecek derecede davranışlar sergilemekte ve bu davranışlarıyla özellikle izleyici yaşıtlarına zarar veriyor.'

İlk üç bölüm itibariyle dizinin alacağı yol, Küçük Ağa'ya biçilen rol fazlasıyla belirgin olmasına rağmen uyarmak ceza vermek için neden 26 bölüm beklenir? Düzelir, hatalar telafi edilir diye bekleniyorsa, hatırlatmak isterim ki bir dizinin yapıtaşı ne ise ilerleyen bölümlerde o yapıtaşına yüklenir senarist, şiddetse şiddet katlanarak devam eder, yalansa yalanın her türlüsü devreye girer. Eğer Küçük Ağa örneğinde olduğu gibi yetişkin formatında yazılan bir çocuk varsa hikayenin merkezinde, Mehmet Can sadece görüntüde çocuk kalır, hali tavrı maceraları yetişkinlere rahmet okutacak boyutlara ulaşır.

RTÜK cezasına ilk yorum Mehmet Can'ın annesini oynayan Birce Akalay'dan geldi, dizilerin eğitici değil eğlencelik olduğunu savundu. Emir Berke'nin babası ise o zaman Hababam Sınıfı da yayınlanmasın diyerek konuya geniş bir perspektiften yaklaştı!

Şöhret İkonu olarak Emir Berke

2 yaşında ajansa kaydettirilen, beş yaşında küçük Osman olarak oyunculuğuyla göz doldururken, setten gelen 'bu dizinin starı benim, herkes beni beğeniyor' haberleri ile dikkat çeken Emir Berke, şöhret basamaklarını hızla tırmanıyor. Yeşilçam klişeleriyle kotarılan Küçük Ağa'nın başrol oyuncusu Emir Berke Zincidi ya boyundan büyük ettiği laflarla çıkıyor gazete manşetlerine ya da anne babasının sözleriyle. Setin en iyisi benim sözleri gazetelere yansıdığında böyle konuşmasında ne sakınca var diyen babası tarafından savunuldu. Genç Osman'ı canlandıracak oyuncu annesi tarafından beğenilmedi, benim oğlum güzel bir çocuk diye eleştirildi.

Oğlunun menejerliğini de yapan anne, yapımcı firma tarafından Emir'e dolayısıyla kendisine tahsis edilen araçtan memnun kalmadığı haberleri ile geldi gündeme. Zeki Alasya'nın aracının daha lüks olmasını hazmedemeyen anne 'bu dizinin starı benim oğlum, izleniyorsa benim oğlum sayesinde izleniyor' dedi. Bir açıdan haklı aslında dizinin bütün yükü omuzlarına yüklenmiş 8 yaşında bir çocuk Emir Berke. Rahat şartlarda sete gidip gelmesini talep etmesi bir menejer anne olarak en tabii hakkı. Burada mesele ifade biçiminde, talep etme tarzında düğümleniyor. Zeki Alasya'yla oğlunu mukayese etmesi, oğlumun Zeki Alasya'dan neyi eksik demesi, oğlum olmasa onlar bir hiç demeye getirmesi, sadece karşı tarafa değil gelişme çağındaki oğluna da zarar veriyor.

Şöhret kültürünün bir parçası haline getirilen Emir Berke, çapkınlık turuna çıkmış izlenimi veren röportajları ile magazin eklerine manşet olurken, AVM'lerde imza gününe katılıyor. Medya yaşından büyük davranan konuşan çocukları her zaman sevmiştir. Büyümüş de küçülmüş gibi davranan çocuklar yaşlarından hızla uzaklaştırılırken; yaşarken fark etmedikleri yaşanmamış çocukluklarının acısını ileriki yaşlarda çekiyor. İlgi yok olduğunda, çocukluk şöhreti kesintiye uğradığında çöküntü yaşamaları kaçınılmaz oluyor.

Emir Berke magazinin şifrelerini çözmüşçesine tam bir şöhret gibi davranıyor ve konuşuyor. Vazgeçemediği aksesuarı Ipad'inden İrina fotoğraflarına baktığı magazincilere açık ediliyor, İrina'ya aşığım, birlikte Reina'ya gideriz, onu evden çıkarmam, diğer mankenler İrina çakması gibi boyundan büyük cümleler kuruyor. Emir Berke'nin kaybolan masumiyeti, röportajı yapan kişinin, 'sence İrina Ronaldo'yu neden seviyor' sorusunda çıkıyor açığa. 'Çok parası var' diye, 'bir de ünlü ve çok kası var.' Sevmek ve sevilmenin karşılığı 8 yaşındaki bir çocuğun dünyasında para ve şöhret. Başka söze gerek var mı?