ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2568
Yazar: Gökhan Özcan
OKUMA NOTLARI

OKUMA NOTLARI“Nutfe, alaka, et, kemik, kıl ve deri gibi tüm varlıklar ruh olmayınca cansız, donuk ve ölüdürler. Helak olur, kötü kokar ve bozulurlar. Ama ruh ile canlı, hareketli ve taze olurlar, bozulma, kokma ve yok olmaktan korunurlar. Hakk'a itâat ruhun işidir. Uzuv onunla hareket eder. Gezip dolaşmaya yardım eden uzuvlar aslında onun eylemi ile hareket ederler. İrâdeyi ve tercih hakkını kullanan da odur. İtâat ettiren, itâat eden gibi değildir. Uzuv, onu kullanan gibi değildir. Hizmet eden, hizmet edilen gibi, binen de binek gibi değildir. Ruh, gözde, göz ile gözsüz görendir. O, görmeyi de görmektir. İşitme, işitilenin, konuşma ve konuşulanın, koklama ve koklananın, tatma ve tadılanın, anlama ve anlananın kapısı hep odur.” (Hâce Yûsuf-i Hemedânî/Hayat Nedir?/İnsan Yayınları)

“Suret suretsizlikten çıktı, yine suretsizliğe döndü. Zira biz yine Tanrı'ya döneceğiz. Şu halde sen her göz açıp kapamada diriliyorsun.

Mustafa; “Dünya bir andan ibarettir.” buyurdu.

Bizim fikrimiz havada bir oktur. Havada nasıl durur? Tanrı'ya gelir.

Her nefeste dünya yenilenir. Fakat biz dünyayı öylece durur gördüğümüzden bu yenilenmeden haberdar değiliz.

Ömür su gibi yeniden yeniye akıp gider. Fakat cesette bir daimilik gösterir.

Elinde hızlı hızlı oynattığın ucu ateşli bir sopa nasıl upuzun ve tek ateş hattı gibi görünürse ömür de pek çabuk akıp geçtiğinden daimi bir şekilde görünür.” (Hz. Mevlâna/Mesnevi)

“Kendini iyiden iyiye zeytin ağacına bağlı, sallanan dal olarak görmesini bilirsen, kımıldanışlarında sonrasızlığı tadarsın. Ve çevrende her şey ölümsüzleşir. Atalarına su vermesini bilmiş olan, türkü söyleyen çeşme ölümsüzdür, sevgilin sana gülümsediği zaman, gözlerin ışığı ölümsüzdür, ölümsüzdür gecelerin sessizliği. Zaman kumunu tüketen bir kum saati değildir artık, ekin demetlerini bağlayan bir harmancıdır.” (Antoine de Saint Exupery/Kale/Kaknüs Yayınları)

“Eski saatler el işiydiler. Yapanlar da maden işçiliğinden anlıyorlardı. Hûlasa büyük mânada kuyumcuydular. Bu itibarla yaptıkları eserleri çok güzel eserlerle süslerlerdi. Çizgiler, oymalar, filanla... Ve bunların en güzel, en ehemmiyetlileri saatlerin iç kapaklarının iç tarafında yani çok defa, ancak saatçilerin açtıkları yerlerde olurdu. Rahmetli Nuri Efendi onun için bunlara ustadan ustaya mektup derdi.” (Ahmet Hamdi Tanpınar/Saatleri Ayarlama Enstitüsü/Dergâh Yay.)

“Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: Ben ve insanlar şuna benzeriz: Bir adam vardır, ateş yakar, iyice parlayınca, kelebekler ve öbür yaratıklar gelip o ateşe düşerler. Adam da durmaksızın onları ateşten kurtarmaya çalışır. işte ben de, belinizden tutup sizi kurtarmaya çalışıyorum, siz ise o ateşe girmeye yelteniyorsunuz.”

Yazının kaynağna ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Gökhan Özcan
15-06-15
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
OKUMA NOTLARI
Online Kişi: 14
Bu Gün: 255 || Bu Ay: 1.638 || Toplam Ziyaretçi: 2.228.587 || Toplam Tıklanma: 52.239.625