ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3497
Yazar: Mustafa Çelik
İnsanlık defterinden İsrail’in ismini silmek insanlığın müşterek vazifesidir(2)

İnsanlık defterinden İsrail’in ismini silmek insanlığın müşterek vazifesidir(1)Amerika ve şürekası, Rusya ve şürekası birlikte hareket ederek Ortadoğu’da İsrail’in güvenliğini garantiye almak ve egemenlik alanını genişletmek için harekete geçmiş bulunmaktadır. Manevra taktiklerle Müslümanları avutmaya ve aldatmaya çalışmaktadırlar. Irak işgal edilirken ABD Başkanı George Bush, “Bu bir Haçlı Savaşı” demişti. ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail’e ‘öldürün ama az öldürün’ dediği dünya basınında yerini aldı.

Şimdi de Rusya devlet başkanı Putin’in Müslüman kıyımının üstünü örtmek ve barbarlığını meşrulaştırmak için Rus Ortodoks kilisesi, “Bu bir kutsal savaş” diyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO’nun Suriye’ye kara birlikleri göndermesi konusuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Müslümanlar için savaşamayız” dedi. NATO Genel Sekreterinin bu sözünün bir manası da şudur:  “Biz Müslümanlar için değil, İsrail için savaşırız.” İşte NATO Genel Sekreteri bunu haykırıyor. Dolayısıyla bunların hiçbirisi Müslümanlar için değil, hepsi İsrail için savaşıyorlar. Müslümanlar için savaşacak olan “Birleşmiş Müslümanlar Birliği”dir. Her Müslüman kendi kendine sormalı "Nerede Birleşmiş Müslümanlar Birliği”? “Birleşmiş Müslümanlar Birliği”ni oluşturma vakti daha gelmedi mi? Şunu bilelim ki; “Birleşmiş Müslümanlar Birliği”, İsrail ve avanelerinin korkulu rüyasıdır. Müslümanlar için anın vacibi Nato’ya umut bağlamak değil, “Birleşmiş Müslümanlar Birliği”ni oluşturmaktır.

Müslüman oldukları halde Siyonist İsrail’i sevenler ve savunanlar, Müslüman siyasetini tüketenlerdir. İsrail’in sevilecek ve savunulacak hiçbir yanı ve yönü yoktur. İsrail, bütünüyle bir zulüm ve zalimlikler yumağıdır.

İşgalci ve talancı çapulcu İsrail’in her icraatı zulüm, Siyonist İsrail’in katliamlarına karşı sessiz ve tepkisiz kalmak ise ölümdür. Ölmeden ölenler, katil İsrail’e karşı sessiz ve tepkisiz kalmayı tercih edenlerdir.

İnsan olmak ve insan kalmak, İsrail’i insanlık defterinden silmek için harekete geçmeyi gerektirir. İsrail’in katliamlarını onaylayanlar, İsrail’in insanlık defterinden silinmesi için yapabileceklerini yapamayanların insanlıkları tartışmalıdır.

Dünyadaki bütün katliamları organize ve finanse eden, insan öldürmeyi, insan katletmeyi meslek edinmiş olan İsrail’i onaylayana insan denilemez. Biz Müslümanlar, “Sizden biri bir kötülük gördüğünde, gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir.” (Sünen-i  Tirmizi, Fiten, 11) buyuran bir Peygamberin ümmetiyiz. İsrail, insanlık camiasının içerisinde her gün şahidlik ettiğimiz bir kötülük olarak duruyor. Filistin topraklarını işgal etmiş katil İsrail adındaki bu kötülüğü ortadan kaldırmak için çalışmak, bütün kötülüklerin düşmanı Hz. Muhammed (sav)’in talimatına uymaktır.

Dünyadaki her fitnenin arkasında mutlaka bir Siyonist parmağı olduğunu hatırlamak ve hatırlatmak, Müslüman siyasetinin gereğidir.

“Biz her taşın altında bir Siyonist var demiyoruz.. Fakat Siyonist hiçbir taşın altını boş bırakmaz.”

İslâm coğrafyasında selleri aratmıyor Kabil’in çocukları eliyle akıtılan masum insan kanları. Vicdanı delinmemiş insanlar akan kanları unutsa da unutamaz vicdanını “Paris”e, “Washington”a, “Moskova”ya satanları!

İsrail siyaseti, Müslümanın  dünya Müslümanlarını unutmasını emreder. Dünya Müslümanlarını sahiplenip savunmaktan vazgeçmek, İsrail siyasetine yenik düşmektir. Türkiye’de yaşayıp Filistin’deki, Suriye’deki, Mısır’daki, Afganistan’daki, Irak’taki, Arakan’daki, Bosna’daki, Yemen’deki, Tacakistan’daki, Moskova’daki, Washington’daki Müslümanları sahiplenip savunmak, Müslüman siyasetinin gereği olduğu gibi, aynı zamanda İsrail siyasetine karşı da isyan ve kıyam anlamına gelmektedir. Buna itiraz edenler, “dünya Müslümanlarından bize ne?” diyenler, İsrail siyasetine kurban gidenlerdir.

Müslümanı Müslüman yapan kalbindeki sahih imandır. Müslüman Müslümanı sahiplenip savunuyorsa Müslümandır!

Biz Müslümanlar bir tek ümmetiz. Ümmet olmak, beşeriyete ana olmaktır. Anneyi yavrularından ayırmak nasıl bir acıysa, Müslümanları Müslümanlardan ayırmakta öyle bir acıdır. Ümmet coğrafyasında viran hanelerin, bozulan bağların, dağılan fasılların yeni baştan tanzimi biz Müslümanları bekliyor.

Adaletin yüreğine değmiyorsa merhametin sıcak eli, insanı alır götürür zalimlerin zulüm seli! Karanlık denizlerin dibinde ölü yosunlara tutunmuşuz, farkında olmadan can evimizden vurgun yemişimiz. Yıllar yılı katil İsrail’in mallarını sorgusuz sualsiz tüketmişiz. Biz nefsimizin ellerinde yorgun düşerken, zaman yüreğimize basarak geçiyor. Katil İsrail’in figüranı öldüreceği Müslümanları seçiyor. Nefsimizin sırça saraylarını yalancı hayallerle avutmuşuz. İman imtihanının bedelini ödemeyi çoktan unutmuşuz. Kalu belâdan beri verdiğimiz sözlerin altında kalan yığılmış cansız bedenlerimiz. İnandığımız Kur’ân’ın amir olduğu, zalimden mazlumun hesabının sorulduğu ülkeyi hep birlikte özleriz!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Çelik
23-12-15
E mail: yeniakit.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
İnsanlık defterinden İsrail’in ismini silmek insanlığın müşterek vazifesidir(2)
Online Kişi: 22
Bu Gün: 83 || Bu Ay: 5.509 || Toplam Ziyaretçi: 2.236.017 || Toplam Tıklanma: 52.300.609