ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2526
Yazar: Ömer Özkaya
HEDEF NİÇİN İSTANBUL?

HEDEF NİÇİN İSTANBUL?PKK, sosyal değerler açısından, Kürtlerin sosyal değerleriyle çatışacak şekilde Marksist-Leninist yapıda inşaa edilerek, Kürtlerin, Türkiye’ye eklemlenmesi amacıyla kuruldu. Ancak mikro her başarı, makro planı etkiledi, PKK ile mücadele ve “Kürtlerle Türkleri eklemleyelim” bağlamında yürütülen süreçte, “Kürtlerle Türkler, daha sistematik bir şekilde nasıl ayrıştırılır” projesinin bütün parametreleri oluşturuldu.

Bu noktada devletin harekat alanını daraltan birçok argüman var, bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. Ankara, genel anlamda burada sıkıntı yaşıyor. İstihbarat’ın, oluşturulmuş farklı aksları var, birbirlerini engelleyen, birbirleriyle çatışan, hatta birbirlerinin çalışmalarını sıfırlayan mücadeleler var. İçerideki bu çekişme ve çatışma, mesafe alamamaya sebep oluyor.

Uluslararası siyasi savaş, çok farklı cereyan eder. Devletler, çoğu zaman savaşı, en az zayiat vereceği dönemlerde kabul edebilir. Türkiye’nin NATO Konsepti’nde yaptığı şey, bu savaşı en az zayiatla sürdürmek, yönetebilmek ve kontrol edebilmek. Türkiye bunu, bir takım hasar ve kayıplarına rağmen, şu ana kadar başarıyla götürdü ve süreci iyi yönetti. Tersi bir süreçte kayıpları çok daha fazla olabilirdi.

Kayıpların azımsanması ya da hafife alınması mümkün değildir. Bir ananın yüreğindeki acıyı hiçbir şey ortadan kaldıramaz, bu acı ciddidir. Bu acıyı, o insanın, insanlığa katkısı haline getirecek söylemin de üretilmesi lazımdır. İlgili moral değerleri üretip halkla paylaşmakta eksik kalınıyor. O bölgede ter dökmüş her insanın verdiği mücadelenin abideleştirilmesi gerekiyor, bu yapılamadı. Kahramanların verdiği mücadeleyi, halkın somut olarak görmesini ve bunu desteklemesini sağlayacak çalışmalara ihtiyaç var.

Genel olarak bilinmesi gereken şu: Türkiye, çok büyük bir savaşla karşı karşıya. Uluslararası Hegemonlar, bunu çok incelikli yürütüyor. Türkiye yeni bir alan tanımlaması yapmalı ve mücadeleyi bu kulvardan yürütmeli. Türkiye, bir savaşı, İran gibi, Irak gibi, 7-8 yıl sürdürecek imkana sahip değil, ancak Batı’nın bıraktığı çok ciddi düşünsel ve fikirsel boşluk alanları da var. Türkiye, Batı’yı manüple etme ya da kanalize etmede kendisini, gerçekte sahip olduğu konumdan aşağıda görüyor. Batı dünyadaki birçok gerçeği yanlış kavrıyor, yanlış stratejiler uygulayabiliyor. Bunları bilip, buradan bir boşluk yakalamak gerekiyor.

Yabancı, kördür. Gittiği yerin dinamiklerini kolay kolay kavrayamaz. Sosyal dinamikleri, aile dinamiklerini, ya da yerel dinamikleri… Çapraz ilişkileri göremez. Dolayısıyla verdiği her istihbarat ve analiz, merkezi yanıltabilir. Türkiye, Batı’nın bu körlüğünden istifade etmeli, bu körlükten ciddi şekilde yararlanmalı. Bu anlamda Türkiye, yetişmiş beşeri potansiyele sahip, eksik olan organizasyon. Batı, körlüğüne rağmen, Doğu’da ciddi sonuçlar üretebildi.

Batı’nın hükmü, biraz da, “kutsal miskinlik”lere sokulmuş Doğu’nun ahmaklığından yürüyor.

Manüple edilmiş Güney İslamı’nın Batı medeniyeti için bir tehlike arzetmesi mümkün değildir, Batı için asıl tehlike dinamik Kuzey İslamı’dır. Hedef bu sebeple İstanbul’dur.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ömer Özkaya
25-01-16
E mail: gunes.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
HEDEF NİÇİN İSTANBUL?
Online Kişi: 16
Bu Gün: 279 || Bu Ay: 3.283 || Toplam Ziyaretçi: 2.232.375 || Toplam Tıklanma: 52.271.005