ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ŞUUR YAZILARI
Okunma Sayısı: 1879
Yazar: Yusuf Kaplan
ÇAĞRISI ÇAĞINI KURACAK BİR GENÇLİK ÇAĞRISI

ÇAĞRISI ÇAĞINI KURACAK BİR GENÇLİK ÇAĞRISIÇağrı’sı çağ’ını kuramayan bir çağrı’nın da, o çağrı’nın bağlı’larının da varlığından ve yaşadığından söz edilemez.

Çağrı, çağ’ını kurmak, insanlığa hakikat çağlayan’ının leziz suyundan sunmak için vardır.

Ey Genç!

O yüzden şunu iyi bileceksin:

Mekke’de Müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili inşa edildi. Medine’de bu Müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili, Yer’ini buldu, dünyasını kurdu.

Başka bir ifadeyle, Mekke’de Çağrı “kuruldu”, Medine’de bu İlâhî Çağrı, Nebevî Çağ’ı kurdu. İkisinin toplamından, Hakikat Medeniyeti Çağlayanı doğdu.

Ey Genç!

Sen, rahmet peygamberinin ümmeti, insanlığın önünü açacak hakikat medeniyetinin öncü neferisin!

Unutma!

Kur’ân, Hakikat’in Ses’i, Efendimiz (s.a.v) Nefes’idir.

Hakikat’in ses verebilmesi, zaman-mekânın özü ve özeti, Sünnet-i Seniyye ile imkân dâhiline girebilir: Hakikat’in diriltici Ses’i, fıtratın tâ kendisi Sünnet-i Seniyye, kişide hem sûret hem de sîret hâline geldiği zaman nefes verebilir, nefes üfleyebilir, daha önemlisi de Nefes olabilir insanlığa!

BÜYÜK RÜYALARIN VE İDDİALARIN SAHİBİ BİR GENÇLİK!

Ey Genç!

Şimdi söyleyeceklerimi can kulağıyla dinle öyleyse!

Yalnızca büyük rüyaların ve iddiaların sahibi kişiler, bu rüyaları ve iddiaları hayata geçirme azmi ve cehdi ile yola koyulan öncü nesiller; geleceğe yürüyebilir, geleceğin yol haritasını hazırlayabilirler.

Yalnızca büyük düşünebilen, büyük rüyalar görebilen, hakikat medeniyetinin hayat bulabilmesi, hayat olabilmesi ve herkese hayat sunabilmesi için büyük rüyalar görebilen, Medine Medine büyüyen bir medeniyet vardır diyebilecek çapta büyük iddiaların, büyük hayallerin izini sürebilen ama ayakları yere basarak yürüyebilen mütevazı ama ön açıcı, öncü kuşaklar bizi kanatlandırabilir, hakikat medeniyetini hayata geçirme cehdi ile nefes alıp vererek bize ruh üfleyebilirler.

Yalnızca hayal görebilen öncü insanlar, hayat kurabilir ve hayat sunabilirler bütün insanlığa ve varlığa. Hayal göremeyen insanlar, başkalarının hayallerini görmeye, başkalarının hayalleriyle yaşamaya ve nihayet başkalarının hayallerinde yok olmaya mahkûm olmaktan kurtulamazlar.

Eğer bugünün hakikat erleri, hedeflerini kısa, orta ve uzun vadeli dilimlere ayırarak iyi belirginleştirebilir, bedel ödemeye hazır, hiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmeyen bir azim, kararlılık ve ruhla yola koyulabilirlerse, geleceğin hakikat medeniyetinin ilim, irfan ve hikmet yolculuklarının gerçekleştirileceği muhkem yapıtaşlarını döşeyebilirler.

Yeter ki, niyetimiz salih ve sahici olsun!

Yeter ki, idrakimiz nebevî olsun!

Yeter ki, ahlâkımız esinini ve besinini sarsılmaz ve savrulmaz, muhkem ve muazzez bir ilâhî hakikat aşkından ve ışığından alsın!

Yeter ki, hakikat tohumlarını toprağa düşürecek İlâhî şiarlara, Nebevî şuura, sonsuz hakikati şiire durduracak hakikat medeniyeti yolculuğuna çıkacak samimiyete, fedakârlığa, alçakgönüllülüğe, biliş ve diriliş, oluş ve varoluş erleri olma mükellefiyetlerine ve mesuliyetlerine sahip olabilelim.

Yeter ki, biz, işaret parmağımızı ötelere ayarlayacak bir aşkla, şevkle ve coşkuyla donanabilelim ve tıpkı Mekke sürecinde olduğu gibi dalga-kıracak, Medine sürecinde olduğu gibi dalga-kuracak uzun bir hakikat yolcuğuna çıkmaya hüküm giyebilelim, and içebilelim…

MEKKE’DE DALGA-KIRACAK, MEDİNE’DE DALGAKURACAK BİR GENÇLİK…

Sürgit çölleşen, kuraklaşan, hakikate susayan bir dünyada insanlığın susuzluğunu giderecek hakikat medeniyeti yolculuğuna çıkabilecek, bunun için de, nebevî idrakle ve ufukla, peygamberî dille ve ruhla donanarak, bütün insanlığın medeniyet, fikir ve bilgelik ufuklarında gezinebilecek; duyargaları bütün dünyalara, bütün zamanlara ve mekânlara açık; varlığa, hayata ve bütün insanlığa vahyin hayat ve ruh bahşedici soluğunu üfleyecek, İsrafil’in suruyla “Kalk!” borusu çalabilecek fikir, oluş ve varoluş çilesine her dem hazır bir gençlik idealine…

İnsanlık tarihini, vahyin ışığında nebevî bir dille ve ruhla silbaştan yeniden okuyacak, yazacak ve yapacak bir gençlik idrakine…

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz’in (s.a.v) ve sahabesinin yaptığı gibi, “vasat ümmet”in Merkez Ümmet, Güneş Ümmet olduğu bilinciyle bütün zamanları seferber edecek, bütün zamanları kendi çocuğu kılacak, bütün zamanların çocuğu olacak uzun soluklu bir ümmîleşme yolculuğuna çıkarak, taptaze bir Mekke süreci başlatabilecek, bütün putları yere sererek dalga-kıracak, HAKİKATİN HAYAT BULMASI için mücadele ve mücahede edecek nebevî şiarlarla ve şuurla donanan öncü, ön açıcı bir gençlik fikrine…

Bütün varlığın ve insanlığın kendisinden “süt emebileceği”, bütün insanlığa ışık saçabileceği, hepimizin hakikati olmasına imkân tanıyabileceği DALGA-KURACAK bir Medine süreci başlatarak HAKİKATİN HAKİKATİNİN HAYAT OLMASINA, hayatımız olmasına çalışacak medeniyet yolculuğuna koyulacak yılmaz ve yorulmaz bir gençlik tasavvuruna…

Mekke sürecinde hakikatle buluşan, medine sürecinde hakikatle oluşan ve olgunlaşan hakikat erlerinin, bütün insanlığın ihtiyacını hissettiği hakikat medeniyetinin hayat bulmasını sağlayacak ilim, irfan ve hikmet güzergâhlarında verimli ve derinlikli, inşirah verici ve ruh üfleyici yolculuklar yapabilecek âlim, ârif ve hakîm şahsiyetlerinin yetişeceği tohumları toprağa düşürecek, akılla kalbin, zihinle ruhun birbirine kapatılan kapılarını yeniden birbirine açarak birbirlerini besleyecek bir şuuru yeşertecek, bütün varlığı ve insanlığı hakikat şiirine durduracak asil bir gençlik fikrine sahip bir öncü kuşağı hazırlamamız gerekiyor, vakit geçmeden…

EY GENÇ! KALK VE NEBEVÎ HAKİKAT BAYRAĞINI DALGALANDIR!

Ey genç!

Bütün insanlık, hakikat pınarından kana kana içmek için seni bekliyor!

Ey genç!

Bütün kâinât, bütün dağlar taşlar, uçan kuşlar senin gelişinin gerçeğe dönüşmesi için muazzam hakikat şarkısını bestelemek için arılar gibi çalışıyor!

Ey genç!

Hz. Adem aleyhisselâm gibi ubûdiyet ve hilâfet mükellefiyetine sahip bir şuurla, taze bir başlangıç yapmalı, insanlığı Hakk’ın hakikatiyle buluşturacak bir fütûhât-ı medeniyye yolculuğuna hazırlanmalısın!

Tıpkı Hz. Nuh aleyhisselâm gibi, şirk sularında boğulan ve yolunu şaşıran insanlığı gemisine alabilecek bir Hakk aşkı ve hakikat coşkusuyla donanmalısın!

Tıpkı Hz. Eyüp aleyhisselâm gibi, sabır ateşinde yanmalı, pişmeli ve olgunlaşmalısın!

Tıpkı Hz. İbrahim aleyhisselâm gibi, Nemrut ateşini “Sâkin ol, sükûn bul ey ateş!” diyerek söndürebilmeli; insanlığı ezelî hakikat ufkuna kavuşturarak ebedî sekînet yurduna ulaştıracak teslimiyeti gösterebilmeli; dünyayı köleleştiren, dünyamızı cehenneme çeviren, insanları içlerinden vuran ego putlarını, para putlarını, kariyer putlarını, bilumum azmanlık putlarını yere serebilecek muhkem bir Hakk dostu ve hakikat umudu olabilmelisin!

Tıpkı Hz. Musa aleyhisselâm gibi, olmazları oldurtacak, bağnazların kalbini hakikate açacak, ısındıracak HAKİKAT İLMİ’nin bilgisiyle donanarak Firavunları şaşkına çevirebilmeli, Firavunların kölelerinin büyülerini bozabilmeli, insanlığı ve bütün varlığı ötelerin şarkısına hazırlayabilmelisin!

Tıpkı Hz. İsa aleyhisselâm gibi, hastalara hayat bahşedebilecek, hasta ruhlara ruh üfleyebilecek, körleşen zihinleri hakikatin hakikatine ulaştırabilecek, insanlığa, Hakk’ın yüce ilminden emdiğin İRFAN HAKİKATİ’ni armağan edebilmelisin.

Ve tıpkı âlemlere rahmet olarak gönderilen bütün kelimelerin toplamı, kâinâtın övüncü, kıvancı son peygamber Efendimiz (s.a.v) gibi, ilk peygamberden itibaren, Rahman’ın rahmeti gereği gönderdiği bütün mesajları bir araya toplayan Kurân-ı Hakîm ile insanların hakkı batıldan, iyiyi kötüden, hayrı şerden, tevhidi şirkten ayırt etmelerini sağlayacak Furkân-ı Hakîm’in zihinlere, kalplere ve ruhlara seslenebilecek HİKMET HAKİKATİ’nin sırlarını sunabilmelisin bütün insanlığa!

İnsanlık senin ilim, irfan ve hikmet menzillerinde gerçekleştireceğin yolculuktan devşireceğin hakikat medeniyetinin derûnî ilim ve fikir, ulvî sanat ve hayat verimlerine susamış durumda! İnsanlık, hakikatin özlü sözünün özlü bir dille dile, düşünceye, hayata aktarılmasını bekleyen öncü diriliş ve varoluş erlerinin sesini ve nefesini bekliyor nefes nefese…

Görmüyor musun?

O hâlde ne duruyorsun!

Kalk ayağa ve ilim, irfan ve hikmet burçlarında hakikat medeniyetinin sönmeyen nûruyla insanlığı, varlığı ve bütün dünyayı aydınlatacak, esenliğe çıkaracak, kardeşliğe, adalete ve hakkaniyete çağıracak hakikat çağının habercisi hakikat bayrağını dalgalandır!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Yusuf Kaplan
12-08-16
E mail: siardergi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÇAĞRISI ÇAĞINI KURACAK BİR GENÇLİK ÇAĞRISI
Online Kişi: 19
Bu Gün: 363 || Bu Ay: 6.353 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.479 || Toplam Tıklanma: 52.119.523