Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER | Okunma Sayısı: 2186 |
Ufak bir operasyonla “Bİ NANEYE” benzemek istiyorum hocam!
Feride, BAŞ kaldırmak istiyordu ama estetikle değil. Dolgun bir cehalete sahip olmak için fetva kuyruğuna giren kadınların önce gösteriş meraklarını, sonra hayra yorulmayan çene kaslarını en son olarak da örtünün vakarlığıyla sabitlenemeyen OYNAR BAŞLARINI aldırmak için sıraya girmeleri gerektiğini düşünüyordu.
Sonradan görme din körlerine estetik fetvalar vererek Muhafazakar burjuvazinin vicdanını rahatlatan hocaların nabza göre şerbet cerrahçılığı yapmaları DİNİ, kesilmeye ve biçilmeye müsait hale getiriyordu. Bu ülkede “Başımızı aldırdık o yüzden başörtüsü sorunu yaşamıyoruz bize ne?” diyen tonlarca ağırlıkta gösteriş budalası, ılımlı, örtülü kadın var diyordu Feride.
Bu ülkede, taktığı başörtünün etiketine göre sükseli eş arayan peki öyleyse “İslamcı memur erkekler kiminle evlenecek?" sorusunu havada bırakıp, karadaki şaşaya tutunan binlerce kadın var. Bu ülkede burun düzelttikten sonra kemik dokusu zarar görmesin aman! diyerek bir süre secdeye gitmeyen ileri teknolojide Müslüman kadın ve o kadınlara yumuşak dokulu fetvalar veren binlerce HOCA(!) var. Neredeyse 99’a ayarlandıktan sonra micro tesbih fırınında kişi yerine hu çeken teknolojiyi kabul edecek riya hantalı örtülü kadın var. Eşlerini her alışveriş arası arayıp;
_ Nerdesin?
_ Camide.
_ Kim var yanında?
_ İmam.
_ Kaçta geleceksin?
_ Cami kaçta kapanırsa.
_ İnanayım mı?
_ Allahuekber!
Cevabını aldıktan sonra kendilerini post makinesinden geçiren, sonra da yuvayı depresif kuş yapar hizasında krizler çıkartıp evlilik koçlarına toslayan binlerce rahat kadın…
"Kahvaltıda sendeyim" şekerimci muhafazakar pıtırcıkların kahkahaları ve havada uçuşan altın yazmalı varak “BANANECİ”lerin kartvizitleri, hakikatle örtünün hakkını verenlerin sırtlarında DİN HANÇERİDİR. Estetikle Müslüman olunsaydı Cleopatra hanım sahabelerin arasında yer alırdı diyordu Feride.
Bu yazıyı yazarken “sen önce kendine bak” diyenlerin çığlıklarını da “ben 50 yıl çalışsam sizin gibi bakamam; çünkü yoğurdum bol değil, vallahi bravo” diyen sesiyle bastırıyordu.
Yazar: Esra Elönü (Feridenin Günlüğü) |
02-08-09 |
||
E mail: Mail Adresi Yok | Tweet | ||