MASKE!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar

Okunma Sayısı: 652

Yazar: Ahmet Ar

MASKE!

Bugünlerde en kıymetli nesne maske... Dünyâ maske üretme ve tüketme seferberliğinde desek yeridir.

Maske, korona salgınından önce de bilinmeyen bir şey değildi ama tıbbî bir malzeme olarak hastânelerin dört duvarı arasından dışarı çıktığı pek görülmezdi. Korona her şeyi çığırından çıkarıp da bu mâsum eşyâyı ihmâl edecek değildi. Etmedi… Bugün sokaklar maskeli insanlardan geçilmiyor. Buna “ölüm korkusu maskesi” desek yanlış olur mu?

Derin bir ibret ve tefekkür gözüyle bakabilsek maskenin insanlıkla yaşıt olduğunu görmekte zorlanmayız. Ama ağız-burun yollarını kapatan maddî maskenin değil, asıl yüzü, gerçek şahsiyeti kapatan, gizleyen maskenin…

Çok eski zamanlardan itibâren bakalım. Şeytan Hz. Adem’i kandırabilmek için maske takmadı mı? Firavunlar, Nemrutlar, Bel’amlar, Kârunlar, Ebu Cehiller, Abdullah İbni Sebeler… Yüz yirmi dört bin peygamberin temel vazîfesi maskeleri yırtmak değil midir? (Küfür, hakîkatin üstünü örtmek demektir; bu da bir maskedir). Hakîkatin üstüne geçirilmiş maske yırtılınca hakîkat, aydınlık yüzünü göstermiştir.

Koca Osmanlı Devleti de maskeliler tarafından yıkılmıştır. Evvelâ bizden görünmek için maskeler takmışlar, Osmanlı’yı yıkıp gücü ele geçirdikten sonra ise savaştığımız düşmanlarımıza benzemek için bütün İslâmî umdeleri devirmişlerdir. Maske düşmüştür ama elimiz koynumuzda kalmıştır.

Maskeler türlü türlü… Etrâfımıza şöyle bir bakalım. Politika, maskeden başka nedir? Münâfığı münâfık yapan yüzündeki Müslüman maskesinden başka bir şey değildir. Sosyal hayat bir maskeli balodan farksızdır. Âmir memura, memur âmire maskesiz görünmez. Patron işçiye, işçi patrona; karı kocaya, koca karıya; baba evlâda, evlât babaya; tüccar müşteriye, müşteri tüccara; imam cemaate, cemaat imama; öğretmen öğrenciye, öğrenci öğretmene; doktor hastaya, hasta doktora… maske takar. (Takmayanları tenzîh ederiz, bunlar son cümlenin mevzûudur)

İnsanları bırakın, kurtlar kuşlar bile gerek karşı cinsi etkilemek, gerekse rakiplerini korkutmak için kendilerini çok farklı gösteren ne maskeler takıyorlar, hayret ki ne hayret!

Bu maskeli baloda şeyhler müridlerine, müridler şeyhlerine karşı maske takmayacaklar mı sanıyorsunuz? Âlâsını takarlar. “Şeyh uçmaz, mürid uçurur.” derler. Mürid şeyhini maske takarak uçurur.

Kerli ferli cemaat liderleri “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” düstûrunu ayaklarının altına alarak kendilerini iki peygamber gücünde, kayyûm-ı âlem, es-seyyid, eş-şerîf, mehdî gösteren maskeler takmasalar/taktırmasalar zavallı cemaatlerini koyun gibi nasıl güdeceklerdi?

Görüldüğü gibi maske hayâtımızı sandığımızdan çok daha fazla kaplamıştır ve “korona maskesi” bunların içinde belki de en mâsumudur. Nihâyet ölüm korkusu ile takılmış bir maskedir ve kimseyi kandırmak niyeti yoktur.

Şu hayatta maskesiz yaşayabilmek en büyük kahramanlıktır ve Allah’ın gerçek dostları bu maskesiz insanlardır.