NAMAZ DİNİN DİREĞİ (Malezya'da İslâm)

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / MÜLÂKÂT

Okunma Sayısı: 9870

Yazar: Öznur Balık

NAMAZ DİNİN DİREĞİ (Malezya'da İslâm)

Malezya ve Endonezya’dan gençlere kısa kısa sorular sorduk..

Cevher Masruroh ile

Jouhara Masruroh Endonezyalı Müslüman bir genç… Ülkesindeki durumu sorduk, kısa ve öz bir şekilde anlattı:

Opick takma adını verdiğimiz bir sanatçı var; Aunur Rofiq Lilfirdaus. Biz onu severek dinliyoruz. Yazarlardan Habiburrahman el Shirazy, Ayat-Ayat Cinta eseriyle adından çok bahsettirdi.

Namaz dinimizin direğidir. Onu terk etmek Allah'ı terk etmektir.

Endonezyalı genç Müslümanlar Allah'ın elçisini çok sever. O'nsuz bir din düşünülemez. Ülkemde gelenek ve din birbirine bağlıdır. Dini terk eden geleneği, geleneği terk eden dini terk etmiş gibidir.

Yusairi Anry ile

Malezyalı bir gençle daha konuştuk: Yusairi Anry Bin Yacoob. Ülkesini kısaca anlatmasını ondan da istedik.

Bu kardeşimiz de ülkesindeki gençleri anlatırken batılaşma temayülüne değindi ve özellikle ülkesinin genç kızlarından çok şikayetçi olduğunu dile getirdi.

“Ülkemdeki kızların çoğu üniversite okuyor. Öyle ki; okullarda erkeklerden çok kızları görebilirsiniz. Ancak bu kızlar giderek İslam’dan uzaklaşıyor. Giyim tarzlarıyla, dinledikleri müzikler ve okudukları kitaplarla bunu anlatabiliyorlar. Erkeklerimizden kızlara nazaran daha az üniversite okuyan kişi olsa da onlar (erkekler) dini eğitim alıyor ve gerektiğince davranmaya özen gösteriyor. Bunu bir Türk kıza anlatmak istemezdim. Kızlarımızdan daha güzel bahsetmek isterdim ancak ne yazık ki; bu şartlarda böyle söylemek yalan söylemek gibidir.” (Bu kardeşimiz beni bile eleştirdi. ‘’Benim kardeşim, annem veya eşim gazetecilik yapamaz.’’ diyerek dokundurdu. Canı sağ olsun. :)

Malezya, Türkiye mi oluyor!

Ülkesindeki gençlerin: Siti Nurhaliza ve Mawi’yi dinlediğini söyledi. Bu sanatçıların Müslüman olduğunu ama söyledikleri şarkılarda İslam’a ait sözlerin olmadığını belirtti. Rabbani, Raihan, Hijjaz… Bunların da gençler tarafından çok tutulduğunu söyledi. Şarkıcıların çoğunluğu Müslüman’dır ancak dinle barışık şarkılar söylemezler diyerek çok iyi anlayabileceğimiz bir hususa işret etti. Yazarlardan Mahattir Muhammed’in onlar için özel bir yazar olduğunu söyledi.

“Gençlerimiz ilgi alanları söz konusu olunca iki gruba ayrılıyor. Yeryüzünde iyi ve kötünün olması gibi tıpkı… Onlardan bir kısmı ders alıyor. Ebeveynleri tarafından yönlendirilenler çok şanslı. Onlar hocalardan dersler alıyor ve iyi birer Müslüman genç olarak hayatlarını sürdürüyor. Ancak İkinci grup ne yazık ki; batı özentisi bir hayat yaşıyor. Kızlarımız tesettürden, erkeklerimiz ise utanmak duygusundan taviz veriyor. Bu gruba dahil olan gençlere üzülüyorum. Çünkü İslam ile bağdaşmayan bir hayat sürüyorlar. Sonlarının da İslam’ın yani Allah’ın vaat ettiği güzel son olmamasından endişe duyuyorum. Allah her iki gruptaki gençlere de güzel sonlar hazırlasın inşallah. Burada bir yer istisna, birçok yerde altı-yedi yaşlarından itibaren okullarda dini eğitim verildiği için erken bilinçlenen gençler bundan faydalanabilirse Allah’ın hudutlarını göz önünde bulundurarak yaşıyor.

Malezya gelenekleri ne kadar İslamî?

Peygamberimiz (sav) Müslümanları iğne deliğinden geçirebilecek ahlak ve kurallara sahip bir liderdir. O’nu hayal etmek istediğimde aklıma siyah gözler geliyor. Onun izinden gitmek zorundayız. Yoksa kâfirlerden bir farkımız kalmayacak. Buradaki Müslümanlar başka dinlere mensup insanları kışkırtıp Peygamberimiz’i (sav) aşağılamaya yöneltiyor. Bunu yanlış buluyorum. Onların bunu yapmalarına fırsat vermemeliyiz.

Din ve gelenek arasındaki bağdaşıma gelecek olursak; burada birçok konu din ile bağdaşıyor. Geleneklerimiz, özellikle de nikah ve kadın-erkek ilişkileri konusunda dinimizle uyuşuyor. Ancak geleneğimizde barınan ilginç inançlarımız var. Kara büyü ve lanetlenmek konusunda mesela… Hemen hemen hepimiz inanıyoruz bunlara. İslam’dan önceki dinlerin kalıntısı olan bu inançlar bizi ürküttüğü halde kendimizi onlara inanmaktan alıkoyamıyoruz. Burada geç evlenmek de geleneğimize aykırıdır. O yüzden bunu da bir uğursuzluk olarak görürüz. Bu gibi inançlarımız var. Dinimizle uyuştuğuna inanıyorum.

Yoksa kitap okumuyorlar mı?

Yurt dışındaki Müslüman gençler ülkelerinden böyle bahsetti. Hemen hemen aynı şeyleri yaşıyoruz aslında. Ben öyle anladım. Ancak kitaplar konusunda hep kaçamak cevaplar verildi. ‘’Türkiye az okuyor.’’ fikrim aşındırıldı. Çünkü bana yurtdışından biri hangi kitapları okuduğumu sorsaydı birçok kitap sayabilirdim. Uzun uzadıya yazarlardan ve kitaplarından bahsedebilirdim. Bunun dışında Malezyalı kardeşlerimin ilgisine teşekkür etmek istiyorum. İstisnasız hepsi, ülkelerine gelmek istersem beni seve seve ağırlayacaklarını söylediler. Bu güzel davet içimde bir Malezya sevgisi uyandırdı. Röportaj bahane, sohbetleri şahane! Bana kalırsa hemen herkesin internet aracılığıyla da olsa dünyadaki Müslümanları anlamaya çalışması gerektiğine inanıyorum. Onlarla irtibatta olup neyi nasıl yaşadıklarını bilmek ümmet bilincini güçlendirir. Kalpleri ısıtır ve yakınlaştırır.

Öznur Balık sordu