ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DÜNYADA NELER OLUYOR
Okunma Sayısı: 2189
Yazar: Mustafa Özcan
ABD'NİN ENDİŞELERİ

Çıkarlarımız aynı değil

54’uncü hükümetin Arap ve İslam dünyasına açılımı doğrultusunda nasıl ki, Amerikan ve Türk çıkarları bağdaşmadıysa yine Davudoğlu’na etfedilen Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik bağımsız dış politika çizgisi de Amerikalıları rahatsız ediyor. Ve bu nedenle de Mehmet Ali Birant, Posta gazetesinde yazdığı makalelerde Amerikan tarafının bağımsız dış politika arayışlarına fena halde bozulduğunu ve içerlediğini ifade ediyor. İsrail’e bağımlı vizyonundan dolayı Amerikan çıkarlarıyla Türkiye’nin bölge çıkarları çatışıyor. Bunun gizlisi saklısı yok. Sadece bize kendi çıkarlarının bizim çıkarlarımız da olduğunu telkin ediyorlar.

Bediüzzaman bir gün Amerikan politikalarının tadil olacağını ve istemediği İttihad-ı İslam politikasını ister hale geleceğini ummuştu. Lakin günümüze kadar Amerikan politikalarında esnemeler oldu ama eksen değişikliği olmadı. Geçmişte, Arapları Marksizm’in kucağına iten de bu nobran ve İsrail’e bağımlı politikaları ve vizyonu idi. Bundan dolayı ‘sarıklı’ olarak nitelendirilen Muhammed Maruf Devalibi gibi Suriyeli bakanlar ve başbakanlar bile ‘kızıl şeyh’ lakabıyla anılmaktan kurtulamamışlardı.

Toprakları üzerinde Amerikan varlığını istemeyen Suudlu prensler de aynı suçlamaların ağına düşmüşlerdi. Özellikle de 1962 yılında bazı Suudlu prensler Amerikan varlığına ve üslerine karşı çıkmışlardı. O zamanlar da Amerikalıların yaklaşımı Bush’un yaklaşımıyla aynı idi ve ‘ya bizimlesin ya da karşımızdasın’ dayatmasıyla Arapları tek istikamete mecbur ediyorlardı.  ‘Bizimlesin’ derken ‘İsrail ile de berabersin’ demek istiyorlardı.

*

Bugüne kadar bu yöndeki Amerikan politikaları iflas etmiş olsa da Amerikalılar ısrarla bu anlayışlarını sürdürdüler. 54’üncü hükümeti çıkarlarıyla çelişik gören Amerikalılar Wikileaks raporlarının da ortaya koyduğu gibi Davudoğlu’nun politikalarını da zararlı ve hatta tehlikeli buluyorlar.

Wikileaks sızıntılarından önce ABD’den dönen Mehmet Ali Birant bu havayı koklamış ve sezmiştir. Ardından da aynı nakaratı Wikileaks’ın kaynaklarından olan Eric Edelman bizzat bazı Türk gazetelerine dile getirmişti. Bağımsız bir çizgi izleyen Davudoğlu’nun yönetimindeki hariciyenin, boylarından büyük işlere kalkıştıklarını ileri sürüyordu. Esasında, 26 Kasım tarihli (2010) Posta’daki yazısının başlığında Mehmet Ali Birant bütün bir tabloyu özetliyor: “ABD'ye rağmen bölge lideri olunamaz...”

Aslında bu, Enver Sedat gibilerinin uğrunda kendilerini ateşe attıkları bir iddia.
Palavradan ibaret bir tez. Zira, ABD’ye göre, zaten Ortadoğu’nun patronu İsrail’dir veya olmalıdır Türkiye ise en iyi ihtimalle katkı sağlayan bir ülke konumunda kalmalıdır. Bu açıdan Edalman gibilerine göre, ABD’ye nağmen bölge lideri olunmaz. Lakin ABD ile birlikte hareket ederek bölge lideri olabilir misiniz? O da koskoca bir balon ve yalan. Dolayısıyla haklar verilmez, söke söke alınır.  Birant sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer bu gerçeği görebilir, Başbakan ve Dışişleri Bakanı söyledikleri sözlere bir ayar getirebilir ve genel yaklaşımlarda daha dikkatli davranılabilirse, Türkiye rotasında kalabilir. Aksi halde ülke olarak uluslararası ilişkilerde bir yol kazasına veya bir zorunlu inişe kendimizi şimdiden alıştırmalıyız.”

*

Birant esasında Edelman’nın sözlerini özetlemiş. Tercümanlığını yapmış. Daha iyi ifade etmeye çalışmış, Mehmet Ali Birant, Eric Edelman’ın küstahlığı dışında ne lazım geldiyse yazmış. Sanki mesaj taşımış. Yazılmadık tek husus Edelman’ın küstahlığı kalmış. Davutoğlu’nun Türkiye’nin Ortadoğu’da bir süper güç olması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Edelman, “Türkiye’nin Ortadoğu’da bir süper güç olma görüşü açıkça yeterlilik kuruntusuna sahip birine ait olabilir” diye konuşmuş. Edelman Türkiye’nin komşularıyla sıfır politikasının da başarıya ulaşmasının zor olduğunu da ileri sürüyor. Birant ve Cüneyt Ülsever gibiler sonuçta Edelman’ın ağzından Türk dış politikasına ayar vermeye kalkışıyorlar.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Özcan
19-12-10
E mail: dünyabülteni.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ABD'NİN ENDİŞELERİ
Online Kişi: 22
Bu Gün: 180 || Bu Ay: 1.820 || Toplam Ziyaretçi: 2.229.185 || Toplam Tıklanma: 52.243.551