ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2969
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 26

İsmet BERKAN (Hürriyet - 5 Nisan 2011)

“Eğer ortada SORULARIN SIRALAMASI bakımından hiçbiri diğerine benzemeyen 1 milyon 700 bin kitapçık varsa durum başka...
Eğer ortada hem soruların sıralaması hem de CEVAP SEÇENEKLERİNİN SIRALANMASI bakımından hiçbiri diğerine benzemeyen 1 milyon 700 bin kitapçık varsa durum başka.”


Birinci cümlede söylenen, ikincisinde tekrarlanmış. Daha doğrusu, ilk cümlenin ortasına “
CEVAP SEÇENEKLERİNİN SIRALANMASI” diye bir söz eklenip ikinci bir cümle elde dilmiş. Bu sebeple İsmet BERKAN, yukarıdaki ilk cümleyi hiç yazmayıp ikincisiyle yetinseydi – söylemeyi murat ettiği fikrin ifadesi bakımından – hiçbir şey kaybetmezdi. Üstelik fazla sözden de kurtulurdu.

***

 Ahmet HAKAN (Hürriyet - 5 Nisan 2011)

“Toplumun tüm kesimlerinin ortak mutabakatıyla yapılacak bir Anayasa sözü bile veremeyecek.”

“Mutabakat” kelimesiyle anlatılan mefhumda (uzlaşma, uyuşma, itilaf, konsensüs) zaten “ortak” lık manası vardır. Bu sebeple mutabakat” kelimesinin ortak” sıfatına ihtiyacı yoktur…

***

Ahmet HAKAN (Hürriyet - 5 Nisan 2011)

“Ali Bulaç’ın ‘geleneksel türbanlı kadınlarla kavga etme’ olayı vardır.”

Bu cümleye göre Ali Bulaç’ın “olayı” nedir?
A) “Geleneksel”
tarza uygun türban takan kadınlarla kavga etmek
B)
Türbanlı kadınlarla kavga etmek gibi bir “gelenek” sahibi olmak

Gelelim şu “olay”
kelimesine...
HAKAN, “olay” ı burada “huy, mizaç, meyil, alışkanlık vs.” yerine kullanmış. Uydurukçanın maymuncuk gibi kullanılan kelimelerinden (durum, önemli, süreç, söylem, aşama, konu…) biri…
Bu “olay” türedisi, adı hatırlanmayan veya söylenmek istenmeyen “şey” lerin yerine kullanılan “şey” in makamına ortak oldu.
Ne var ki bu zıpçıktı “şey” den çok farklı.
“Şey” zaten “her şey” i ifade etmek içindir ve böyle bir kelime her dilde mevcuttur; her dilde buna ihtiyaç da vardır.
Fakat vurdumduymazlığın, akla uymazlığın ve gözü doymazlığın dik âlâsı olan şu “olay” ucubesi?..
TDK’nin ihtiyaç olmadığı hâlde imal ettiği – imalindeki defo ayrı mesele – ve yalnızca “hadise, vaka, fenomen” yerine geçmesi için Türkçeye sürmesine rağmen şimdi her mananın kapısına dadanan bir kelime azmanı olup aslında dilimize hiçbir faydası olmadı. Zararının ise ne kadar çok olduğunu anlatmak için uzun bir makale yazmalı…
“Bu zıpçıktı, TDK mektebinden nasıl çıkmış acaba?”
diyebilecek saftorikler varsa onlara ne diyeyim, bilmem ki…
Mektepten çıkan eşek Marsıvan’dan çıkmaz.”
Dolayısıyla, şenlik görmemiş biri olan şu “olay” la her yerde karşılaşmak mümkün… Zırt pırt akla gelen, yersiz kullanılmaya son derece elverişli, kaypak ve yalpak bir kelime…
Bu sebepten nerdeyse her ağızdan her saatte – bazı ağızlardan dakikada – birkaç “olay” çıkıyor.
En meşhur söz ustaları bile olur olmaz yerde “olay” diyor…
HAKAN
mı demeyecekti?..

Yazar: C.Yakup Şimşek
05-04-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 26
Online Kişi: 44
Bu Gün: 204 || Bu Ay: 2.397 || Toplam Ziyaretçi: 2.230.653 || Toplam Tıklanma: 52.258.067