Kategori : / DİL KALESİ | Okunma Sayısı: 2202 |
(Abbas GÜÇLÜ – Melih AŞIK – Eyüp CAN – Esra ELÖNÜ)
Abbas GÜÇLÜ (Milliyet - 07 Nisan 2011)
“ÖSYM Başkanı Demir bu durumun bir tesadüf olduğunu ve ısrarla şifreleme olmadığını iddia etti…”
Buradaki “ısrarla şifreleme olmadığını iddia etti” cümlesinden iki farklı mana çıkartılabilir:
A) “ÖSYM Başkanı Demir … ısrarla (yapılan bir) şifreleme olmadığını iddia etti.”
B) “ÖSYM Başkanı Demir … şifreleme olmadığını ısrarla iddia etti.”
Her ne kadar B şıkkı güçlü görünüyorsa da GÜÇLÜ’nün neyi kastettiğinden emin olamıyoruz…
***
Melih AŞIK (Milliyet – 06 Nisan 2011)
“Yetkililer uzun süre sınava hile ve kopya karıştığını inkâr ettiler.”
Buradaki arıza da Abbas GÜÇLÜ'nün cümlesindekiyle aynı cinsten: Unsurların isabetsiz dizilmesi...
Melih AŞIK bu arızalı cümlesinde aşağıdakilerden hangisini söylemeye çalışmış?
A) “Yetkililer sınava hile ve kopya karıştığını uzun süre inkâr ettiler.”
B) “Yetkililer sınava uzun süre hile ve kopya karıştığını inkâr ettiler.”
Hangisini demek istemişse o şıkka uygun ifadeyi (A / B) kullanmalıydı.
Kendisinin kurduğu cümle B şıkkına yakın görünmesine rağmen o da değil. Ne o ne bu…
***
Eyüp CAN (Radikal – 06 Nisan 2011)
“Onun bilerek ya da bilmeyerek söylemediğini, ilginç bir biçimde dün soru kitapçıklarını basan METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altun açıkladı.”
CAN’ın cümlesinde, şimdiki gramer kitaplarının “anlatım bozukluğu” diye isimlendirdiği, eskilerin ise “ta’kid” dediği ifade kusuru var. Meseleyi gramer tabirlerine boğmadan açıklamaya ve bu dolaşık sözü ayıklamaya çalışalım:
1. Eyüp CAN’a göre “METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altun” neyi açıklamış?
A) Onun (ÖSYM Başkanının), söylediği şeyi ne tam bilerek söylediğini ne de bilmeyerek söylediğini
B) Onun (ÖSYM Başkanının), kasten veya kasıtsız olarak gizlediği şeyi
C) Onun (ÖSYM Başkanının), söylediği şeyi bilmeyerek söylediğini
2. Eyüp CAN’a göre “ilginç bir biçimde dün” ne olmuş?
A) “METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altun…soru kitapçıklarını bas” mış.
B) “Onun (ÖSYM Başkanının) bilerek ya da bilmeyerek söylemediğini … METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altun açıkla” mış.
***
Esra ELÖNÜ (www.haber7.com – 06 Nisan 2011)
“Başörtüsüyle kibirlenen örtülü nefis budalalarına da şeytanı unutturacak kadar mütevazı.”
ELÖNÜ, derinliklerine erişemediğimiz bu hikmetli (!) cümlesini Hidayet Şefkatli Tuksal hakkında kurmuş ve – kendi itikadınca – onun meziyetlerini anlatırken buyurmuş.
ELÖNÜ’ye göre Hidayet Şefkatli Tuksal’ın tevazusu “başörtüsüyle kibirlenen örtülü nefis budalalarına … şeytanı unutturacak kadar” mış…
Şu “…şeytanı unutturacak kadar mütevazı” ne demek oluyor acaba? "Şeytan" denen mahluk tevazunun mu timsaliydi? “Mütevazı olmak” la “şeytanı unutturmak” arasında nasıl bir irtibat kurulabilir?
Herhâlde çok derin, esrarlı ve aykırı…
Yazar: C.Yakup Şimşek |
07-04-11 |
||
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları |
Tweet | ||
AHMET | |||
O, VAZİFE BAŞINDA |
Tarih : 07-04-11 | ||
Yakup Bey medyada Türkçe polisliği vazifesine devam ediyor, eh bize de huzur içinde yaşamak kalıyor. Dert görmeyesin Yakup Hoca! |
|||