ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 1497
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 28

(Yalçın DOĞAN Sedat ERGİN Fatih ALTAYLI)


Yalçın DOĞAN (Hürriyet
08 Nisan 2011)

“Kamu oyunda adı sanı duyulmayan bir parti başkanı, ‘bizim sadece üye sayımız iki milyonu geçiyor’ derken, yani barajı aşabilir, oysa seçime bile katılamıyor, yine kimsenin oy vermeyi aklından geçirmediği bir başka parti başkanı, ‘bizim yüzde 17 oyumuz var’ diyebiliyor.”

Bu karışık cümleyi biraz ayıklayalım, kusurlardan birkaçını açıklayalım:
1. “Kamu oyunda adı sanı duyulmayan”
ve “seçime bile katılamıyor” olan “bir parti” mi, yoksa “bir parti başkanı” mı? Bunları cümleden anlamak mümkün değil…
2. “Kamu oyunda adı sanı duyulmayan bir parti başkanı
nın söylediği “Bizim sadece üye sayımız iki milyonu geçiyor” şeklindeki sözün Yalçın DOĞAN’ca anlaşılan iması gibi duran “…yani barajı aşabilir” ara cümlesi, arasına girdiği cümlelerin arasını bozmuş. Eğer o ara cümle “…yani barajı aşabileceğini söylerken” şeklinde ifade edilseydi ahengi bozmazdı.
3.
Ahenk bozan sözden sonra “oysa” kelimesinin kullanılması yersiz…
(Cümlenin TDK’ye aykırı olan imlalarına da bir başkası – mesela Hüseyin Movit – bakıversin artık. Kopya veriyorum: Altı (6) adet imla hatası var; hadi bakalım, kolay gelsin…)

***

Sedat ERGİN (Hürriyet 08 Nisan 2011)

“Federasyon, otelin olduğu gibi müze yapılmasını istiyor. Rapor ise ‘Sivas halkının da görüşlerinin dikkate alınmasını’ ve otelin yalnızca bir bölümünde ölenler için düzenleme yapılmasını, bir de olayı telin eden bir pano asılmasını öneriyor.”

(Sedat ERGİN’in bahsettiği federasyon Alevi Bektaşi Federasyonu, rapor ise Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklanan Alevi Çalıştayları Nihai Raporu…)

ERGİN
’in cümlesine göre, Alevi Çalıştayları Nihai Raporu kimler için ve nasıl bir “düzenleme yapılmasını” teklif ediyor?
A)
Madımak Oteli’nde ölenler için “otelin yalnızca bir bölümünde” düzenleme yapılmasını
B)
Madımak Oteli’nin “yalnızca bir bölümünde ölenler için” düzenleme yapılmasını

***

Sedat ERGİN (Hürriyet 08 Nisan 2011)

“Kuşkusuz, Alevilerin pek çok başlıkta tek sesli bir çizgide durmuyor olmasının, hükümetin kapsamlı bir Alevi reformu konusunda üzerinde duyduğu baskının hafifletmesine yol açtığı söylenebilir.”

Bu cümledeki mühim kusurları sayalım:

1. “Başlık” kelimesindeki mecaz-ı mürselin alışılmadık olması
2. Aynı manaya gelen “tek sesli olmak” ile “bir çizgide olmak” sözlerinin beraber kullanılmasıyla “tek sesli bir çizgi” diye bir söz grubunun meydana gelmesi
3. “H a f i f l e m e” denecekken “h a f i f l e t m e” denmesi  

***

Fatih ALTAYLI (HABERTÜRK 07 Nisan 2011)

“ÖSYM Başkanı'na zerre güvenmiyorum. Zerre bile çok, katre güvenmiyorum.”

Cümlesine bakılırsa “zerre” kelimesi ALTAYLI’ya göre “katre” den daha büyük bir hacim veya ağırlığı ifade ediyor…
Acaba gerçek böyle mi?
Biraz lügat karıştıralım, mevzuyu araştıralım.

TDK’nin Güncel Türkçe Sözlük’ünde “zerre” için şu manalar verilmiş:
“1. Çok küçük parçacık.
2. esk. 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi.”
Aynı eserde “zerre kadar” tabiri “1. bir parça, çok az. 2. hiç” şeklinde açıklanmış

“Zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)” sözü de yine o kaynakta “hiç bulunmamak, tükenmek, yok olmak.” diye izah edilmiş.

Ö. Asım Aksoy’un Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nde “zerre kadar” tabirine “hiç mi hiç” diye karşılık verilmiştir.

Ferit Devellioğlu’nun Lûgat’inde “zerre”  kelimesinin “molekül” manasına geldiği de belirtilmiştir.
Hatta bir şiirinde Mehmet Âkif, bu kelimeye “maddenin kudret-i zerriyyesi” sözüyle “atom” manası vermiştir:

“Yarının ilmi nedir, hâlbuki gaayet müdhiş:

Maddenin kudret-i zerriyyesi uğraştığı iş.”

Ya “katre” nedir?
Bu da “damla” demektir ve mana olarak elbette “zerre” ye yakın bir kelimedir.
“Katresi kalmadı”
veya “Katresi yok” tabirleri de “Hiç kalmadı, hiç yok.” demektir.
Demek ki “zerre” olsun “katre” olsun mecazen “çok az, çok küçük” manasına geliyor.
Gelgelelim bu ikisini – Fatih ALTAYLI’nın yaptığı gibi – birbiriyle kıyaslamak icap ederse “zerre” nin “katre” den daha büyük ve çok değil daha küçük, daha az bir miktarı ifade ettiğini bilmeliyiz.
Uzun lafın kısası: Fatih ALTAYLI lafı uzatmasaydı da “ÖSYM Başkanı'na zerre güvenmiyorum.” demekle yetinseydi sözünden – yanlış ve kusur hariç – hiçbir şey eksilmezdi.
Hem de “katre” miktarı değil “zerre” kadar…

 

Yazar: C.Yakup Şimşek
08-04-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 28
Online Kişi: 16
Bu Gün: 54 || Bu Ay: 2.247 || Toplam Ziyaretçi: 2.230.318 || Toplam Tıklanma: 52.255.235