ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / CEMİL MERİÇ'TEN SEÇMELER
Okunma Sayısı: 11953
Yazar: Harun ŞAHİN
CEMİL MERİÇ'TEN SEÇMELER (MEHLİKA SULTAN’A ÂŞIK YEDİ GENÇ)

                              MEHLİKA SULTAN’A ÂŞIK YEDİ GENÇ1

Birer çocuktu Genç Osmanlılar2… yaramaz, serkeş3. Mefhumlar4 ve müesseselerle oynuyorlardı. Mehlika Sultan’a âşık yedi gençtiler5. Meçhulü arıyorlardı, meçhulü ve mutlakı. Sonunda hepsi uslandı. Kanatları yorgun, kalpleri yaralı yurda döndüler. Gurbet kocatmıştı genç şahinleri… Gurbet ve tecrübeler.

Bir zelzelenin içindeydik. Ne kanun-u kadim6 kalmıştı, ne deb-i dirin(eski töreler). Köprüler atılmıştı, geriye dönülemezdi artık. Yaşamak için yenileşmek lazımdı. Nereden ve nasıl başlıyacaktık?

Çağ bir arayış humması7 içindedir…kâh bedbin8, kâh ümit dolu. İlk defa olarak, sınıf-ı ulema9 parçalanıyor, çevresine yeni teklifler sunan bir intelijansiya10 doğuyordu. Genç Osmanlılar bu şaşkın kafilenin en tanınmış temsilcileri.

Ortak vasıfları, müstağriplikti11 bu gençlerin. Ama faziletleri ve günahlarıyla Osmanlıydılar. Daha sonraki nesiller gibi yabancılaşmamışlardı. Evet, geçen asrın aydınları, aynı kanatları paylaşan mütecanis12 bir kitle değildir. Hatta her aydın, hayatının belli merhalelerinde oldukça farklı düşüncelerin havarisidir13. Koca bir asrı, birkaç haramzade evladına14 bakarak mahkum edemeyiz. Bir çağı bütünüyle kötülemek, bütünüyle  yüceltmek kadar yanlış.

 


 

 

 

1 Bu Ülke iletişim  Yayınları İstanbul 1996.s.131-132

2 Genç Osmanlılar: Jön Türkler ve Yeni Osmanlılar adıyla da bilinen bu grup 1865’te İstanbul’da gizli bir dernek olarak kuruldu. Sadrazam Ali Paşa’nın tepkisi karşısında derneğin ileri gelenlerinden Mustafa Fazıl Paşa’nın çağrısı üzerine dernek faaliyetlerine Paris’te devam etti. Jön Türkler 1871’den sonra hükümetle anlaşarak genel aftan yararlandılar ve yurda döndüler. Bu hareket, Tanzimat ve sonrasında yapılan yenilikleri yeterli bulmayarak, Osmanlı Devleti’nin art arda yaşadığı siyasi ve ekonomik krizlerden kurtulabilmesi için bir anayasa hazırlayarak meşrutiyetin ilan edilmesini, ülkede serbest seçimlerin yapılıp Mebuslar Meclisinin oluşturulmasını, Mebuslar Meclisinde müslüman olmayanların da temsil edilmesini, devlet işlerinin bu Meclis tarafından denetlenmesini istiyordu.

3 Serkeş: Kafa tutan, baş kaldıran.

4 Mefhum: Kavram, terim.

 5 Yahya Kemâl Beyatlı’nın gençlik yıllarında yazdığı ve bir masal âlemini anlattığı “Mehlika Sultan” şiirini hatırlayalım. Cemil Meriç, Genç Osmanlılar’ın durumunu Mehlika Sultan’a duydukları aşkla yola çıkan; ama sonu hüsranla biten yedi gençin hikayesine benzetmektedir. Edebiyat kaynakları Yahya Kemâl'in bu şiiri, siyasi bir tenkit maksadıyla yazdığına dair bir bilgi vermiyor. Yahya Kemâl'i en iyi tanıyanlardan biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar şiirin, Sembolizmin öncülerinden Belçikalı Yazar Maurice Maeterlinck'in etkisiyle yazıldığını ifade ediyor. Yahya Kemâl'in hayatı, şiirin yazılma dönemi, şiirdeki bir takım semboller birlikte değerlendirildiğinde bu görüşe katılmamak mümkün değildir; ama dikkatli bakıldığında şiirin konusu ile Tanzimat sonrası Türk aydının yaşadığı trajedi arasında da kuvvetli bir benzerlik vardır. Bu dikkatle şiirden bazı bölümleri okuyalım: “Mehlika Sultan’a âşık yedi genç/ Gece şehrin kapısından çıktı;/ Mehlika Sultan’a âşık yedi genç/ Kara sevdâlı birer âşıktı. ...Mehlika’nın kara sevdâlıları/ Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,/ Mehlika’nın kara sevdâlıları/ Baktılar korkulu gözlerle suya./ Su çekilmiş gibi rü’yâ oldu!/ Erdiler yolculuğun son demine;/ Bir hayâl âlemi peydâ oldu,/ Göçtüler hep o hayâl âlemine."

6 Kânun-ı Kadim: Eski âdet. Eski kanun

7 Humma: Sıtma, ateşli hastalık.

8 Bedbin: Kötümser, ümitsiz, her şeyin kötü yönünü gören.

9 Sınıf-ı ulemâ: Alimler sınıfı. Münevverler, aydınlar.

10 İntelijansiya: Batı dillerine Rusça'dan geçme kelimedir. Bir ülkedeki aydınlar topluluğu anlamına gelir. Rus dilinde kavramın daha özel bir anlamı vardır: Belli bir dönemde yaşayan, ortak eğilim ve davranışları olan sosyal tabaka, sınıf, aydınlar takımı, aydınlar sınıfı. Cemil Meriç’in eserlerinde bu anlama gelen kelimelerden sıklıkla kullanılanlar şunlardır: Entelektüel, intelijansiya, münevver, aydın, fikir işçisi. Bu kelimelerden, menşe’lerine uygun olarak “Entelektüel”i batı aydını için, “intelijansiya”yı  Rus aydınları için (veya onlardan fikren etkilenen  için), “münevver”i Osmanlı ulaması (ya da bu zihniyete sahip kişiler için), aydın kelimesini Cumhuriyet sonrası şair ve yazarları için kullandığını söylemek mümkün. “Fikir işçisi”ni de kendisi için kullanır.

 11 Müstağrip: Sözlükler, "garibine giden, şaşakalan, şaşkın" diyor. Ancak, Cemil Meriç bu yaygın kullanımın dışında daha özel bir anlam yüklüyor kelimeye. Bilindiği gibi Doğu milletlerinin dil, kültür ve tarihi ile uğraşan Batılı kişilere "müsteşrik" diyoruz. Cemil Meriç,  "Garp" kökünden Batı milletlerinin dil, kültür ve tarihi ile uğraşan Doğulu kişi anlamında "müstağrip" kelimesini kullanır. Cemil Meriç'in  müstağrip kelimesini "Batıcı, içinde taşıdığı aşağılık duygusu ve çeşitli alanlardaki kifayetsizliğinden dolayı körü körüne Batı’ya hayran, Batı taklitçisi kişi" olarak kullandığını söyleyebiliriz. Tıpkı şu satırlarda olduğu gibi:  "Tanzimat sonrası Türk aydınına en çok yakışan sıfat müstağrip. Edebiyatımız bir gölge-edebiyat; düşüncemiz bir gölge-düşünce. Üç edebî nev’i itibardadır: Taklit, intihâl, tercüme."  

 12 Mütecânis: Bir cinsten olan, hemcins, homojen.

 13 Havariler: Hz. İsa’nın İncil’i yaymak için seçtiği ya da özel bir çağrıda bulunduğu kişilere havari denir. Cemil Meriç’in eserlerinde “havari” kelimesi bu mananın dışında “kendini bir davaya, bir fikre adayan kişi” manasına gelecek şekilde de kullanılır.

14 Haramzade: Haram ilişkiden doğmuş olan, gayrı meşru ilişki sonucu doğan kişi. Veled-i zina.

 


Yazar: Harun ŞAHİN
12-07-11
E mail: harunsahin75@gmail.com
 
 
Yorumlar: 1
abdullah abdullahoğlu
YAZILARINIZ KİTAPLAŞSIN
Tarih : 13-07-11

MUHTEREM HARUN BEY, Çok güzel bir hizmet yapıyorsunuz. Lise de okurken Cemil Meriç'in "Bu Ülke" başta olmak üzere kitaplarını okumuştum. Çok etkilenmiştim. Ama lügat kullanarak tekrar tekrar okuma zorunda kalmıştım. Sizler böyle bir edebî değeri gün ışığına çıkarak kalıcı bir hizmet yaptığınız inancındayım. Tebrik ediyorum. Ve mutlaka bu çalışmaların kitaplaşmasını ve doğruluş damgasyla piyasaya çıkmasını sizden ve doğruluş site yöneticilerinden talep ediyorum. Başarılar.

 
CEMİL MERİÇ'TEN SEÇMELER (MEHLİKA SULTAN’A ÂŞIK YEDİ GENÇ)
Online Kişi: 19
Bu Gün: 83 || Bu Ay: 6.073 || Toplam Ziyaretçi: 2.214.957 || Toplam Tıklanma: 52.115.619