MUALLİMSİZ BİR ÂLİMDİ

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : TÂRİH / İSLÂM TÂRİHİNDEN

Okunma Sayısı: 3696

Yazar: Elif Bilge Ceylan

MUALLİMSİZ BİR ÂLİMDİ

Zeyneb radıyallahu anhâ, Hz.Ali r.a'ın Hz. Fatıma r.anha'dan olan mübarek evlatları.. Hz. Hasan ve Huseyn'in kız kardeşleri.. Künyesi Kendi ailesi içinde değerli ve tek olan kadın anlamında "Akîle" "Zeyneb" "güzel görünümlü ağaç" anlamına geldiği gibi, "zeyn" ve "eb" kelimelerinin birleşmesiyle "babasının süsü" çağrışımı da bulunuyormuş Arap lisanında.

Hz. Fatıma r.anha'nın bu aziz soylu kızı, ömrünün ancak 5-6 yılını annesiyle birlikte geçirebilmiş olmasına rağmen, annesinden hadis nakledecek kadar iyi bir eğitim görmüş. Muhaddisler, "Fedek" hutbesinin senedini bu soylu ve itibarlı hanıma dayandırmaktalar. İbni Abbas r.a. şöyle buyuruyor: "Bu hutbeyi bizim Akîlemiz, Ali'nin kızı Zeyneb bizler için rivayet etmiştir.." Bu hutbenin 5-6 yaşlarındaki bir kız çocuğu tarafından nakledilmesi ve bu sözlerin böylesi bir belagat ve fesahat ile ezberlenmesi, onun olgunluğuna, ilim ve görüşünün mükemmelliğine delil olarak kabul edilmiştir.

Muallimsiz bir âlimdi

Emirü'l-müminin Ali r.a. ile küçük kızı Zeyneb-i Kübrâ radıyallahu anhâ arasında geçen şöyle bir hadise nakledilmekte kaynaklarda:

Bir gün Emirü'l-müminin, Zeyneb'i dizlerinin üstüne oturttu ve şöyle dedi:

- Kızım, "Ahad" de.

- Ahad!

- İsneyn, de..

- ...

- Söyle kızım… Hz. Zeynep:

- Bir diyen bir dil nasıl olur da ardından "iki" der ve ağlayarak babasına sarılır.

Bu rivayet bize ana kucağında, baba ocağında alınan "vehbî" bir ilmin işaretlerini vermekte. Nitekim, İmam Zeynelabidin r.a. Kufe hutbesinden sonra şöyle diyecektir: "Ey halacığım! Sen rahat ol ve sessizliği seç. Zira sen, Allâh'a hamdolsun ki öğretmen görmemiş bir âlim, kimsenin düşünmeyi öğretmediği bir düşünürsün!"

Hz. Ali r.a. bu kıymetli evladını, sevgili yeğeni Cafer-i Tayyâr r.a.'ın oğlu Abdullah ile evlendirmiştir. Mihri, tıpkı annesi gibi 480 dirhem olarak kararlaştırıldı. Abdullah, babası büyük hatib Hz. Cafer'in ahlaki güzelliklerini ve cömertliğini tevarüs etmiş müstesna bir insan idi. Babası, hilafet merkezini Kûfe'ye nakledince Hz. Zeyneb ve eşi de oraya yerleştiler. Hz. Abdullah, yanından hiç ayrılmadığı amcası ve kayınpederinin safında Sıffîn'de bölük kumandanlığı yapacaktı.. Hz. Zeynep r.anha, Kufe kadınlarının irşad ve eğitimiyle ilgileniyordu. Bir gün "Kaf He Ye Ayın Sad" suresinin tefsiri ile meşgulken babası içeri girdi:

- Kaf He Ye Ayın Sad" suresinin tefsirini mi yapıyorsun?

- Evet!

- Ey gözümün nuru! Bu harfler, siz peygamber ehline gelecek musibetlere işaret eden sırlar içerir!!..

Kerbela vak'asından sonra vicdan tarihinin satır altlarına düşen isimlerden Ubeydullah bin Ziyad, Hz.Zeyneb'e r.anha şu bi-haya soruyu yöneltiyordu:

- Allâh'ın kardeşin Huseyn'e davranışını nasıl buluyorsun?

- Ben Yüce Allâh'tan güzellik ve iyilikten başka bir şey görmedim!

Beni gece namazında unutma

Hz.Fatıma ve Ali'nin aziz ve soylu evladından geriye, bu tek cümlelik cevaptan başka herhangi bir üstünlük kalmamış dahi olsaydı; bu cümle onun yüce kişiliğini, büyüklüğünü ve her şart altında asil duruşunu tanımak için yeterli olurdu.

Kerbela destanın kahramanı bu yüce hanımın, gece uyanıklığını, ömrünün tamamında hatta, Muharrem'in 11. gecesinde bile terk etmediği rivayet edilir. İmam Huseyn ra ona veda için geldiğinde "Canım kızkardeşim, beni gece namazında unutma" diye vasiyet edecektir.

Hz. Zeyneb r.anha, hilim, cömertlik ve ileri görüşlülükte, işleri yoluna koyup düzenlemede basiret sahibi olma konusunda Benî Hâşim hanedanı içinde hatta Araplar arasında meşhurdu. Takva ve sakınmada benzersizdi. O şanlı şehadetin nazlı şahidiydi. Yezid'e geri adım attırabilen tek hutbenin hatibesiydi. "Bugün dedem Allâh Rasulü sav öldürüldü!.. Huseyn'i öldürmekle gerçekte Peygamber'i öldürdünüz! Kur'an'ı ve onun mukaddes şeriatini öldürdünüz.." diye başlayan ve "Ey Muhammed ashabı!" diye devam eden hutbesiyle insanların vicdanlarına ve tarihin sayfalarına altından ibareler bırakıyordu. Zulme kıyamda dimdik ayakta durmayı başarmış Zeyneb r.ahna, İslâm hanımefendileri için her hâliyle sevilmeyi ve sahip çıkılmayı bekleyen bir güzel nümune ..

Yüce Rabbimiz şefaatlerine nail eylesin inşallah.