ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 2656
Yazar: Ahmet Selim
AYDIN MENDERES (Ahmet Selim)

Çok sabırlı, çok metanetli bir insandı.

Adnan Menderes'in oğlu olmak, çok zor bir kader. O günler bizi perişan etti, kim bilir onları nasıl derinden etkiledi, sarstı, yaktı yıktı.. Aynı yaşlarda sayılırız, ben o günlerde sağlığımın bozulacağı derecelerde etkilenmiştim. Aile doktorumuz Bellergal vermişti. Uyuyamıyordum, çarpıntılarım oluyordu. Yassıada, sonrasında İmralı... Bütün ülke bir duruşma salonuna dönmüştü. Anlatabilmek mümkün değildir... Sonra da bir kaza geçirdi ve son yıllarını o çok kısıtlı hal içinde ayrı bir çileyle yaşadı.

Ben Yüksel Menderes'i de dinlemiş ve beğenmiştim. Onu babasına daha çok benzetiyordum. Dayanamadı, hayatı hazin bir akıbetle son buldu... Aydın Menderes'in ise babasından çok annesine benzediğini düşünmüşümdür.

Koskoca Profesör Ali Fuat Başgil meydan kürsüsüne çıkmış, "Yaşasın millet" deyip inmiş, konuşamamıştı. Öyle günlerdi onlar. Dersler, konferanslar veren yılların hocası, heyecandan konuşamıyor... İnfazlardan sonra seçim meydanları açılmış, neyi nasıl konuşacaksın? Mitingler bakışıp ağlaşmak tarzında geçiyordu.

Çok acılar çekildi, çok ağır bedeller ödendi. Düşülmüş notları gözden geçirmek yetmez. Yaşamak veya yaşanmışlıkları dinlemek ve empati yaparak algılamak lâzım.

Aydın Menderes'in özel kimliği siyasi kimliğinden daha önemliydi. En elverişsiz şartlarda bile sürdürdüğü düşünce sorumluluğu ve duyarlılığı her türlü takdirin üstündedir. Ama o bizim için, vakarı ve sabrı ile babasına layık bir evlat olma konusundaki özelliklerinden dolayı çok önemliydi.

O günleri anlatışını çok duygulanarak dinlemişimdir hep. Daha o zamanlar 13-14 yaşında bir çocuktu. Ne kadar zor, ne kadar ağır şartlar altında neler neler hissetmiştir. O yaşta o durumda büyük adam gibi değerlendirmeler yaptığını çeşitli vesilelerle nakledişinden ayrıca duygulanıyordum. Çocuk tesbitleri ve gözlemleri değildi onlar.

Gerçekten de sabrıyla metanetiyle gayretiyle örnek bir insandı. Yiğitçe bir tevekkülü vardı. Bu hayatı herkes bir türlü yaşıyor, o da böyle yaşadı. Böyleymiş kaderi. Babasınınki öyle, onunki de böyle. Şimdi babasının, annesinin, kardeşlerinin yanına gitti. Onu hiç yalnız bırakmadığı için onun eşine minnet duyduğunu söylemesi, Kılıçdaroğlu için çok değerli bir artı puandır. Şimdiye kadar bu anlama gelen sözlerin söylenilmesini çok bekledim, nasip Kılıçdaroğlu'nunmuş.

... Yaşlanma fiziksel özellikleri geriletiyor ama, düşünce faaliyetini daha çok yoğunlaştırıyor. Tabii bunun da bir sınırı var, fakat o sınıra kadar böyle gidiyor. Ve bu yoğunluk yüzünden, düşünürken yoruluyorsunuz. Normal çizgi için söylüyorum; düşünmek için hayat kısa. Fakat belki de bu bir zaruret. Bu hayatın öz niteliği, bir yerlerde durmayı gerektiren bir denge şartı içeriyor. Gibi... Bana öyle geliyor. Maddî özelliklerimiz, ileri derecelerdeki yoğunlaşmalara bir yaşayış noktasından sonra dayanamıyor; arızalar ve engellemeler başlıyor. Bir tasavvufçunun söylediği gibi bir miktar gaflete ihtiyacımız var. Bu terazi o kadar sıkleti çekmez. Tabii ki burada gaflet, itidal metodunun bir özel tedbiri anlamındadır. Düşünce her şeyi bilme iddiası taşımayacak, bazı noktalarda durmayı bilecek.

Adnan Menderes hayata veda ettiği zaman, benden de, Aydın Bey'den de gençti. "Zaman" hayatın en sırlı kavramı. Biz o günlerde çocuktuk ve şimdi o günleri yaşını başını almış insanlar olarak düşünce yoluyla yeniden yaşıyor gibiyiz.

Aydın Menderes benim güzel kardeşim, sabırlı, çileli kardeşim. Onu Allah'ın rahmetine, cennetine yolcu ediyoruz. Gözyaşlarımız, kendimiz de dâhil, hepimiz içindir; kaderimizin müşterek yönleri içindir. Sevgi ve düşünce insanlarının hepsi birinin, her biri hepsinin içinde var gibidir, gurbetten vuslata doğru akan zaman kavramının hakikatini aynı duygusallıkla paylaşırlar... Onları farklı kılan, inanarak severek ve düşünerek yaşamaktır. Aydın Menderes o farklılığını çok acılı şartlar içinde yaşamış faziletli ve cevherli bir insandı, seviyeli bir entelektüeldi. Adnan Menderes'in oğluydu. Bu milletin sevgili ve hatıralı bir evladıydı.

Allah'ın rahmeti üzerine olsun, nurlar içinde yatsın.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ahmet Selim
25-12-11
E mail: zaman. com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
AYDIN MENDERES (Ahmet Selim)
Online Kişi: 16
Bu Gün: 160 || Bu Ay: 9.822 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.283 || Toplam Tıklanma: 52.174.432