ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / GEÇERKEN UĞRAYAN YAZARLAR
Okunma Sayısı: 2534
Yazar: Hatice Su Kılınçer
DEPREM GÜNLÜĞÜ

Van'da...

Saat 00:05

Yer nasıl ninni söyler öğrendim.

Saat 00:10

Lapa lapa yağan kar örtüyor bedenleri. Uyuyarak büyürmüş ya çocuklar, bembeyaz battaniyelere sarıyorlar şimdi. Kar yağıyor rüyalarına. Yanılmışım, gece olduğunda yalnızca kardan adamlar dışarıda uyur sanırdım. Ne çok çocuk varmış, üşümesin diye atkısını kardan adamın boynuna takan.

Saat 00:20

Sizin evinizin penceresi nasıl?

Kar taneleri girebiliyor mu içeri? Yıllardır bana gösterdiklerini çizgi çizgi ezberlediğim penceremden farklı görüntüler topluyorum şimdi. Kırılan camlara bakıyor, ışık gördüğüm her pencere için şükrediyorum.

Yer ninni söyleyince uyanıyormuş bütün insanlar, sallayınca gençleşmiyormuş beden.  Toprağın yüzü buruşuyor, ağarıyormuş çocukların saçları.

Evler beli bükük birer ihtiyar, iniltiler doluyor odama. Eski penceremi geri istiyorum.

Saat 00:40

Masal anlatma sırası çocukların bu gece. Ellerini kardan adamın ceplerinde ısıtan çocuklar.

Pamuk prensesi mi, kırmızı başlıklı kızı mı seçerler acaba? Hangisi daha çok ısıtır bizi. Sabaha kadar sürse bari.

Çocuklarıyla birlikte kaçarken başı kolonlar arasında sıkıştığı için asılı kalarak ölen annenin masalını anlatıyorlar bana. Darağacında asılı duranları hayal eden gözlerim evde asılı duran bu kadının resmini çizmekte zorlanıyor.

Bir başka masal yığıyorlar üzerime boğulmak üzereyim. Orta parmağı enkazın dışında kaldığı için saatler sonra fark edilip kurtarılan bir başka anne masalı dinliyorum. Soğuk havanın morarttığı parmağın kesilip kesilmediğini soruyor 9 yaşında bilgeliğe eren çocuk.

Daha mı çok soğudu hava, örtün beni üşüyorum. Çocuklar lütfen yardım edin parmaklarımı saymalıyım bir, iki, üç ,dört …yedi, sekiz, dokuz, on. Moraran var mı? Bilgin çocuk parmaklarıma baksana yaşıyor muyum?

Saat 01:30

Bana masal anlatmayın çocuklar. Kar saçlarımı örtüyor. Kim bilir belki kardan adam atkısını benle paylaşır. Lütfen annelerinizi çağırın. İsimleriyle seslenin birde belki duyarlar, ninni söylemesin yeryüzü, sallamasın bebeklerin beşiğini uyuyamıyorum.

Saat 02:20

Lapa lapa kar yağıyor. Karanlık iyice sokuldu bize. Soğuk sarıp sarmalamaya başladı. Sahi sıcak nasıl bir şeydi? Bahar gelir mi yine?

Saat 03:00

Buzdan akrepler ısırıyor parmak uçlarımı. Sayısız iğneler sıcacık bir zehir boşaltıyor bedenime, uyuşmaya başladı parmaklarım. Ağlayan bebekler var eyvah! Yer yine onları susturmak için ninni söylerse? Kardan adama hiç bu kadar yakın olmamıştım, hiç bu kadar gelmesini istememiştim baharın, hiç bilge çocuk görmemiştim saçında aklar olan. Ne çok akrep var böyle, ne çok düşünce üşüsen başıma. Durun bir daha saymalıyım, ne çok elim varmış hayatın yakasına sıkı sıkı asılan.

Küçük kız ellerini kardan adamın ceplerine sokuyor ısınmak için. Düşünceli halimi görünce başvuruyor bilgeliğime.

Ölürken ne söylenir biliyor musun? Bana öğretsene...

Yazar: Hatice Su Kılınçer
12-03-12
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DEPREM GÜNLÜĞÜ
Online Kişi: 22
Bu Gün: 380 || Bu Ay: 6.370 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.508 || Toplam Tıklanma: 52.119.637