BENİM ADIM RAMAZAN

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / RAMAZAN- ORUÇ- İNSAN

Okunma Sayısı: 2533

Yazar: Zeynep Yılmaz

BENİM ADIM RAMAZAN

Okuyucularımızın Ramazan Bayramını tebrik ederiz; Cenab-ı Hak nicelerine eriştirsin.

Benim adım Ramazan… Üç kardeşin üçüncüsüyüm. Ağabeylerim, Recep ve Şaban. Biz devamlı seyahat eden seyyahlarız. Yolculuğumuz boyunca gönülden gönüle gireriz. Çok neşeliyiz ve hayatın derinliğine varmaya çalışan kulların ellerinden tutmakla görevliyiz. Biz bir haneye misafir olduğumuz zaman orayı şenlendirmeden ayrılmayız. Misafir on bereketle gelir, birini yer dokuzunu bırakır ya biz sayısız bereketle geliriz ve o hanenin gelecek yıla kadar bütün musibet ve kazalardan korunması için dua ederiz. Ayrıca veda ederken de bir hediye bırakırız. Fakat hediyenin ne olduğunu Rabbimizden başkası bilmez. Bizleri misafir ettiği süre boyunca şükür halinde mi yoksa şikâyet halinde mi diye imtihan ederiz. Eğer Sabır ve razılık yolunu seçenlerden ise onun hediyesini taşımaya bizim gücümüz yetmez. Bizzat Allah’ımız verir. Sadece hediyenin adını biliriz; Bayram! Tadının şeker gibi olduğunu söylerler fakat ağzının tadı olmayana bal bile zehir gibi gelir değil mi?

Yolculuğum boyunca öyle evler gördüm ki tarifi imkânsız, mutluluğun esintisinin bile içeriye girmemesi için gönüllerinin tüm pencerelerini kapatmışlar, ne kadar zorlasam da açmaları için ikna edemedim. Bazılarınınsa değil evinin önünden sokaklarından bile geçemedim. Anladım ki huzuru vermeyen Allah değil kabul etmeyen onlar, oysa ki bir açsalar gönüllerinin kapılarını ummanlar gibi rahmet onlara da yağacak ama ne çare ki istemiyorlar.

Neyse ben asıl konumuza, beni mest eden bir türlü veda etmek istemediğim evleri anlatmaya geçeyim. Hayretle gördüm ki bazı evlerden gül kokusu yayılıyor. Sadece evler mi? Camiler, sokaklar her yer gül kokuyor, baktım etrafta gül ağacı da yok o zaman anladım ki bu koku mü’minlerin gönüllerindeki Muhammedi aşkın gül ağacından geliyor. Bizi imtihan için gönderen Rabbimize duydukları muhabbeti anlata anlata bitiremiyorlar. Bizi öyle seviyorlar ki daha gitmeden ayrılığın acısından bahsedip bir daha görüşebilecek miyiz diye boynumuza sarılıp ağlıyorlar. Seherlerde açılan güller gibi ellerini her açtıklarında, namaz için camiye koştuklarında, teravih namazının uzunluğunu nimet bilerek gözyaşlarıyla arındırdıkları dillerinde, sahur vakitleri hazırladıkları sofralardaki her lokmada gül kokuyor. Uzun ve sıcak gün boyunca okudukları Kur’an ayetlerinde, açlığın verdiği yorgunlukla uyudukları kaylule uykusunda bile muhabbetin tadı var. En müthiş an ise akşam ezanı okunurken o tatlı heyecan ile ürperen gönüllerde yaşanıyor, sanki suyun tadını ilk defa alıyormuşcasına tüm zerrelerine yayılana kadar vücutlarını dinliyorlar. İşte o an melekleri bile hayran bırakan dualar yükseliyor göğe tüm açlar, zulme uğrayan mazlumlar ve hastalıktan inleyenler adına.

Biliyor musunuz? Seven sadece siz değilsiniz. Sevgi tüm varlıklara verilmiş bir duygu. Allah Resulünden ayrılacağını anlayınca hurma kütüğünü ağlatan, inleten hangi duygu! Hira Nur dağından inerken sevgili peygamberimize selam veren dağların, taşların içinde taşıdığı duygu ne! Sahibi kendisine zulmedince sahibini Allah’ın resulüne şikayet eden deveyi sevgili peygamberimize götüren nedir? Siz eşyayı ne kadar sever ve onun Allah’tan bir nimet ve kendisine yakınlık vesilesi olduğunu bilirseniz o da size değer verir hatta sever. Anlayacağınız siz bizden ayrılacağınız için ne kadar hüzünlüsüyseniz biz de o kadar hüzün doluyuz. Bizleri gönüllerine misafir eden ve sevgiyle besleyen tüm mü’minlerden Allah razı olsun.

İnşaallah seneye görüşmek ümidiyle muhabbetle, hoşça kalın.

Dostunuz Ramazan…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.