ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 3959
Yazar: Ali Nur Kutlu
BENİM TOPRAKLARIM, ŞEHİRLERİM, İNSANLARIM

Nereye aitim ben?

Kendimi huzurlu hissettiğim, topraklar benim vatanımdır.

Avrupa'nın neredeyse tamamını dolaştım. En güzel şehirleri, en popüler mekanları, en gözde beldeleri gördüm. Dünyanın en gelişmiş şehirleri, en modern yapıları, akılları baştan alan mimarileri gördüm.

İngiltere'nin, güneş batmayan imparatorluğun kadim şehirlerini, orada Büyük Britanya'nın sembollerini gördüm.

Hayır, huzur hissetmedim. Ben oraya ait değilim.

Paris'in süslü caddelerinde, Roma'nın tarihi sokaklarında, Madrid'in rüküş saraylarında, Gaudi'nin şehri Barselona'da, valslerin şehri Viyana'da, şaşlı New York'ta huzur bulmadım, sükun bulmadım.

Anladım ki benim topraklarım değil oraları. Anladım ki benim şehirlerim değil, bana ait değiller.

Ne zaman ki Feyruz'un Beyrut'una gittim, ne zaman ki Ümmü Gülsüm'ün Kahire'sine gittim, ne zaman ki Şam'ı, Bağdat'ı gördüm işte o zaman mutlu oldum, huzur buldum. Bizim topraklarımız dedim içimden coşarcasına, benim insanlarım, benim şehirlerim, benim kardeşlerim.

Tozlu Kahire, pasaklı Şam, Kirli Bağdat ne olursa olsun bana ait, benim sokaklarım.

San'a, Umman, Fez, Tarablus... içinde her şey var. Tüm tarihim var, bütün hatıralarım, geçmişim, kavgalarım, barışım.

Kudüs, Mekke, Medine, Taif... inancım, imamın, Efendim (sav), Sevgilim (sav), dinim.

Semerkant, Taşkent, Tebriz, Buhara... atalarım, ağalarım, babalarım, beylerim, şahlarım.

Daha nice şehirler var ki, içimde fırtınalar estiriyor, damarlarımdaki kanı coşturuyor, gözlerimi parlatıyor.

Niceleri var ki boğazımda hüzün diye düğümleniyor, göz yaşı olup akıyor pınarlarımdan.

Ya Allah diyorum, Halep'i bize bağışla, Ya Mevla diyorum, çektiği acı yeter Kabil'in, Ya Rahman diyorum Gazze'ye merhamet et artık.

Yanıyor ciğerim, tutuşuyor yüreğim kardeşlerimin yaşadığı şehirleri düşündükçe. Kudüs, Ramallah, Hayfa...

Yanıyoruz Allah'ım şehirlerimizle birlikte, yok mudur katından bir yardım? Halep, Şam, Kerkük, Musul...

Bizim şehirlerimizde neden hüzün var, neden acı var, neden gözyaşı var?

Topraklarımızda neden hep cenaze var? Neden evlerimizde yas, kadınlarımızın dilinde neden ağıt var?

Neden hüzün bizimle beraber?

Suçumuz nedir? Derdimiz, günahımız nedir ki hep bizim sokaklarımızda, evlerimize ölüm kol gezer?

Neden Londra'da, Berlin'de, Cenevre'de, New York'ta yaşanmaz bizim yaşadıklarımız?

Sorular zihnimi vuruyor, göğsüm daralıyor, duygularım aklımı esir alıyor... isyan ediyorum dünyanın adaletine, isyan ediyorum bu düzene, bu sisteme.

Seccademe kapanıyorum, af diliyorum isyanıma, yardım diliyorum çaresizliğime, merhamet diliyorum ümmete.

Bir ayet düşüyor gözlerimin önüne: 'Bir topluluk kendini değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.' (Rad 11)

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Nur Kutlu
04-05-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BENİM TOPRAKLARIM, ŞEHİRLERİM, İNSANLARIM
Online Kişi: 31
Bu Gün: 100 || Bu Ay: 1.048 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.116 || Toplam Tıklanma: 52.223.670