ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 3508
Yazar: Gökhan Özcan
BİR RUH MÂCERÂSI VUSLATA ERDİ (Ayşe Şasa'nın vefatı üzerine)

BİR RUH MÂCERÂSI VUSLATA ERDİ (Ayşe Şasa'nın vefatı üzerine)Sanki her renkten nilüferin suyun üstüne çıkıp en güzel çiçeğini açtığı gündü. Böyle düşündüm Ayşe Hanım'ın cenazesinde. Öyle çok birbirine benzemez vardı ki orada, Ayşe Hanım'a bakan yüzleriyle benzeşiverdiler. Dilinden düşürmediği 'tevhid'e neredeyse dokunabilir hale geldiğimiz anlardı, solukladık.

Bazı insanların güzelliği cenazelerinde iyice aşikâr oluyor. Orada olanlar, musallâ taşının önünde saf tutanlar, bekleşenler, hatıralara dalıp gidenler, içinin yangınını gözyaşlarıyla serinletmeye çalışan sessiz refakatçiler hissediyor bunu. Herkesin kulağına ayrı ayrı fısıldanan bir sır gibi herkes duyuyor, işitiyor bu gerçeği.

BİR RUH MÂCERÂSI VUSLATA ERDİ (Ayşe Şasa'nın vefatı üzerine)Ayşe Hanım'ın, kara kışlardan taze baharlara kadar pek çok mevsimi içinde barındıran dünya defterini kapatıp, uzun, çileli ve aynı zamanda neşveli yolculuğunun vuslatına erdiği bu 'veda töreni', kuşku yok ki biz geride kalanların içlerine tarifi kabil olmayan bir öksüzlük duygusu bıraktı.

Onun telefonlarına tutunarak yaşayan ne çok insan varmış meğer... Kalabalığın içinde kaybolup sürüklenme duygusuyla sımsıkı yapışıyormuşuz meğer onun eline. Şimdi fazlasıyla tedirgin, fazlasıyla ürkek ve biraz da şaşkın bir halde bekliyoruz bizi nereye götüreceğini bu beklenmedik hat kesilmesinin...

Anlıyorum ki sadece benim değil, pek çoğumuzun hayatına bir gün neredeyse şaşırtıcı sıcaklıktaki bir telefon görüşmesiyle ilişivermişti Ayşe Hanım... Sonra giderek büyümüş, derinleşmiş, adeta tezyin ederek içimizi boydan boya kaplamış, dahası biz nasıl olduğunu bile anlayamadan en kavurucu çöllerimize bereketli yağmur damlaları taşır hale gelmişti.

Göğüslediği iç acılar gerçekten büyüktü, yaşadığı ruh macerası zorlu mu zorluydu. Bu ülkenin bütün yaralarından payına düşeni aldı. İçindeki güneş özlemiyle karanlık kuyulara düştü. O kuyulardan onu çıkaran da yine güneşe bakma cesaretini gösterebilmesiydi. Hepimizin derdini, bir başına omuzlarında taşıdı adeta. Tabiatıyla, hepimizin çaresinin nerede olduğunu da biliyordu.

Böyle bir sürüklenme çağında, böyle zor bir zamanda yaşayan herkesin ondan öğreneceği pek çok şey var. Yazık ki artık telefonları suskun... Ayşe Hanım'ı, bize bıraktıklarında arayıp bulmak, yazdığı her satırdan, söylediği her sözden yaşadığı ruh macerasının izini sürmek, uğrunda ömrünü feda ettiği hakikat arayışının perdelerini aralamak dışında bir imkan ve ihtimalimiz kalmadı. En gençlerimiz başta olmak üzere, "Delilik Ülkesinden Notlar"ı, "Bir Ruh Macerası"nı ve yazıp söylediği diğer her şeyi baştan sona, yeni baştan yeni bir sona, bitmeyen bir okuma macerasına dönüştürerek hayatımıza katmalıyız diye düşünüyorum. Önce sahibinden bile gizli nice yaralar kanamaya başlayacaktır, şüpheniz olmasın. Endişeye mahal yok lakin; o yaraları saracak eczayı, iyileştirecek merhemi yine o satırlarda, o cümlelerde bulabileceksiniz.

Benim hayatımda oynadığı rol o kadar önemli, o kadar kritik ki, benim yerine bir başka şey, bir başka ses koyabilmem mümkün değil. Bir kere daha geçmişe takılı kalacağım. Olsun, mesele değil, yaptığımız bütün o telefon konuşmalarının geride bıraktıkları, benimki gibi küçük bir hayata zaten fazlasıyla büyüktü. Unutmakla olan mücadelemi kazanabilirsem, yeter de artar bile... Hem, Ayşe Hanım'ı kim unutabilir ki!

Dün, dualar niyazlarla başımızın üstünde taşıyarak refakat ettik son dünya yolculuğuna ve "Hayatım boyunca ailede bana büyük bir şefkat gösteren tek insan" dediği anneannesi Safiye Hanım'ın kucağına emanet ettik onu. Onun kucağında en hakiki huzura erdi, en güzel uykuyu mışıl mışıl uyuyor şimdi.

Allah kabrini pür nur, mekanını cennet, menzilini mübarek etsin.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız. 

Yazar: Gökhan Özcan
19-06-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BİR RUH MÂCERÂSI VUSLATA ERDİ (Ayşe Şasa'nın vefatı üzerine)
Online Kişi: 22
Bu Gün: 67 || Bu Ay: 1.450 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.996 || Toplam Tıklanma: 52.233.950