ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DÜNYADA NELER OLUYOR
Okunma Sayısı: 1888
Yazar: Ömer Lekesiz
SURUÇ, PARİS, ANKARA...

SURUÇ, PARİS, ANKARA...“Terörün ırkı, dini yoktur.“

“Teröristin iyisi, kötüsü olmaz.”

“Terörün muhatabı masum insanlardır. İnsanın canı ve kanı üzerinde devletler oyunu oynamak ahlaksızlıktır”.

“Sınırı olmayanların, bizim yanı başımızdaki kriz bölgesinde bu kadar atak olmalarının sebebi nedir?”

“Mülteci akınından bizarız; bu bir insanlık dramıdır; çözümünde bize yardımcı olunuz.”

Türkiye'den en yetkili ağızlar söyledi bunları; terörden canı yanan bir ülkenin yöneticileri söyledi.

Kime söylediler:

-IŞİD'i kurduklarına, beslediklerine ve palazlandırdıklarına inanılan ABD'ye, İngiltere'ye,

-Yıllardan beri “Türkiye'de can güvenliğim yok, beni koruyun” diyen her PKK militanını baştacı eden Almanya'ya,

-PKK'ya idari bürolar açan, propaganda imkanları ve maddi destek sağlayan Fransa'ya söylendi.

Ama onlar, “özgürlüğü kısıtlanamaz” medyalarına “Türkiye Ortadoğu ülkesi oluyor” manşetlerini attırmaktan, Türkiye'nin kimi terörist grupları desteklediğine dair kuşku üretmeye çalışan Paralel medyanın sırtını sıvazlamaktan, PKK'ya suskun kalıp, PYD'yi korumaya almaktan, Suruç'taki, Ankara'daki terör olaylarında üç maymunu başka bir şey yapmadılar.

“Bizde oldu sustunuz, size de oldu, oh olsun” diyebilecek olanları haklı çıkartacak bunca fenomene rağmen, insanın canı ve kanı üzerinden yürek soğutulamaz, acı azaltılamaz.

Fakat Suruç'un, Ankara'nın Paris'in hiç de birbirlerine uzak olmadığı, konu terör olduğunda üçünün de her durumda eşit olduğu artık daha gür bir sesle söylenilebilir.

Sözüm ona “özgürlüğün beşiği” sayılan Fransa'nın Paris teröründe, olağanüstü hal ilanınının, sınırları kapatmasının, medyaya yayın yasağı koymasının, vatandaşının can ve mal güvenliğinden sorumlu olan her devletin için geçerli bir hak olduğu savunulabilir.

Bu tedbirler Türkiye'de alınırsa özgürlükler kısıtlanır, Fransa'da olursa doğrudur gibi bir ayrıma düşenlerin gerçek meselelerinin özgürlükler değil bilakis terör destekçiliği yapmaktan ibaret olduğu, daha kesin bir dille vurgulanabilir.

Çünkü konu terördür ve teröristler için ha Paris Ankara'dır, ha Suruç Paris'tir.

Dış politikada atak davranmak adına Libya'yı iç savaşa sürükleyerek suç hanesini kabartan Fransa, onca cürümlerine, kriz bölgesindeki açık ayak oyunlarına, belgelerle sabit sömürgeci ve zalim tutumlarına rağmen terörle mücadelede yine de bizden şanslı görünüyor.

Her şeyden önce, siyasi rakibini yıpratmak için teröre can simidi gibi yapışan bir muhalefet partisi yok.

Teröre davetiye çıkartıp, ardından “katil devlet” diye bağıran ayrılıkçı şehir eşkıyaları yok.

“Kürtlere yüz vermeyin dedik, verdiniz ve terörü hak ettiniz; bizi bulaştırmayın, kendiniz çıkın bu işin içinden” diyen bir faşist parti başkanları yok.

Teröre karşı ortak dil oluşturmak için aldığı resmi davette, davetin sahibine “istihbarat zafiyetine sebep olan, güvenlik ihmalinde bulunan filancaları görev alın dedim” diyerek şişinebilen, dolayısıyla yönetimi acizyetle, devleti güçsüzlükle itham eden siyasetçileri yok.

Terörü bahane ederek “özgür medyacılık” oynayan, hayvan cinsinden medya patronları yok.

Terörün acısını yüreğinde hisseden, Müslümanların hallerinden, yaşadıkları olumsuz şartlardan üzüntü duyarak uykuları kaçan Cumhurbaşkanı'nı zalim olarak göstermek için yırtınan, hakkında beddua seansları düzenleyen, iftira kampanyaları başlatan, yılan dilli, şer niyetli bir Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve onun bunak lideri yok Fransa'da.

Hatırlayalım: Ankara terörünün hemen ardından şunları söylemişti Demirtaş:

“AKP iktidarının eveleme, geveleme hakkı ve şansı çoktan bitmiştir. Katilsiniz! Eliniz kanlıdır, yüzünüzden, ağzınızdan, tırnağınıza kadar her yerinize kan sıçramıştır. En büyük terör destekçisi olduğunuz ortaya çıkmıştır. Ülkemizde en fazla terör uygulayan, yurt içinde ve yurt dışında terör anlayışını halka dayatan bir zihniyet olduğunuz ortaya çıkmıştır.”

Irkçı bir partiden gelen açıklama da şöyleydi:

“Canlı bombalar başkentimize kadar gelebilmeyi göze almışken, güvenlik ve istihbarat kurumlarının bundan habersiz kalmaları bir başka sorgulanması, üzerine gidilmesi gereken sorumsuzluk ve ihmalkârlıktır. Maalesef vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği kalmamıştır. Teröristler her an her yerde sivillere kast edebilecek bir potansiyel eylem gücüne sahip olduklarını göstermişlerdir. AKP'nin terörle kurduğu taviz ve teslimiyet temelli ilişki ağı milletimizi can evinden vurmuş, kandan beslenenlere cesaret aşılamıştır.”

Evet Fransa'nın şansı bu; orada bu cinsten kafalar yok.

Orada birlik ve beraberlik var, orada teröre karşı ortak tavır var.

Elbette bunlar Türkiye'nin teröre boyun eğmesini gerektirmiyor. Hatta doğrudan doğruya bunlar Türkiye'nin Teröre karşı en iyi savunma mekanizmalarını güçlendirmesini zorunlu kılıyor.

Bizler içinse Suruç'ta, Paris'te, Ankara'da... “kahrolsun terör, kahrolsun teröristler ve onlara beyinsizlikleri nedeniyle arka çıktıklarını fark edemeyen eblehler” demeyebilmeyi bir insanlık borcuna dönüştürüyor.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ömer Lekesiz
15-11-15
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SURUÇ, PARİS, ANKARA...
Online Kişi: 19
Bu Gün: 530 || Bu Ay: 9.753 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.534 || Toplam Tıklanma: 51.945.338