ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DARBE İZLERİ
Okunma Sayısı: 1861
Yazar: Akif Emre
28 ŞUBAT, SİSTEM İÇİ DARBE

28 ŞUBAT, SİSTEM İÇİN DARBEErbakan'ın bir postmodern darbe yıldönümünde vefat etmesi kaderin bir cilvesi olsa gerek. Türkiye'de müesses nizamın elitlerinin devre dışı bırakmaya çalıştıkları liderin vefatının darbeyle aynı güne denk gelmesi zihniyet ve siyaset çözümlemesi açısından yeterince güçlü sembolizme sahip. Bir gösterge olarak Erbakan ve 28 Şubat meselesinde bugünden geriye dönüp bakıldığında fazlasıyla çağrışımları olan metafor var.

Postmodern darbede ne olmuştu, Erbakan'a ne komplolar kurulmuştu, muhafazakar kitleler ne türden zulme maruz kalmışlardı? Tüm bunlar birer hafıza olarak sadece belli siyasi görüşe mensubiyet duyanların değil, siyasal tarzı ve sonuçları bakımından Türkiye'nin de tarihi demektir.

Bugünlerde artık bir tür kendini tekrarlayan, daha kötüsü gelinen durum üzerinde düşünüp durum tespiti yapmayı öteleyen, engelleyen ve de karartan bir işleve dönüşmeye başladı 28 Şubat yakınmaları. Ateş düştüğü yeri yakar. Bu süreçte çok canlar yandı ve acılar çekildi. Bu acıların üzerinden bir tarzı siyaset üretmek ise yapılacak en büyük hatalardan biridir.

Postmodern darbenin siyasal baskısı Müslümanca hassasiyetleri olan halk ve muhafazakâr siyaset üzerinde söylem baskısı kurmuştu. Dönemin siyasal muhatap ve aktörlerinin sistemin çelik yüzüyle muhatap oldukça nasıl bir dil, söylem ve strateji izleyecekleri konusunda en hafif tabirle kafaları son derece karışıktı.

Bugünüm konjonktürel başarı ve kazanımlara itibar etmeyenler açısından gelinen noktanın bir sonuç olduğu o zamandan aşikar olan bir durumdu. Postmodern darbenin bugüne ve yarınlara dair etkisi sadece siyasi sonuçlarla sınırlı kalmadı. Genellikle görmezden gelinen temel sonuçlarından biri insanların ahlaki tutumlarında, kendi varoluş imkanlarıyla ayakta kalabilme özgüvenlerini sarsması oldu, bu da daha derin travmalara yol açtı. Bireysel veya aidiyet düzeyindeki travmaların siyasal sonuçlarına hep birlikte muhatap oluyoruz.

Gerek sivil, gerek siyasal düzlemede müesses nizama yönelik yorum ve davranışlar, sistemle kurulan ilişki biçimleri hem mağdurları hem aktörleri açısından iki temel yarılmaya yol açtı. Bu iki farklı yarılmanın ileride buluşarak bir senteze dönüşüp bugünkü devlet, toplum, siyaset ilişkisini belirleyen sonuçları doğuracağını o günden kestirmek belki zordu. Ancak kesin olan şu ki, bireyler ve cemaatler düzeyinde davranış ve tutum sapmaları çok erken dönem kendini belli ederken, siyaset erbabının siyaset ediş yöntem ve söylemlerindeki değişim de uç göstermeye başlamıştı.

Postmodern darbeninim en görünür etkisi mağduru olan siyasal hareketin, kadroların siyasetini anlamlandıran, meşrulaştıran söylem ve stratejilerde önemli etki yapmış olmasıdır. Diğeri ise bizzat darbeyi planlayıp yürütenlerin, zaman içinde elitler düzeyinde ortaya çıkacak etkileridir.

Erbakan liderliğindeki siyaset ve onun en azından sosyolojik tabanı üzerinden devam eden versiyonları üzerinde ilk etapta söylem düzeyinde başlayıp amaca dönüşen değişim yaşandı. Bu zemin kayması, daha sonra büyük bir kopuşla daha kitleselleşen, iktidara yürüyen siyasal dalganın siyaset tarzını da belirleyecektir.

Postmodern darbenin sarsıntılı günlerinde, kapatmaların, yasakların devem ettiği süreçte bu siyasal hareket için Türkiye siyaseti yapmakla sistem siyaseti yapmak arasındaki fark ortadan kalktığı görülecekti.. Sistem içi ama siteme rağmen bir retorikle yola çıkanlar en azından iddia düzeyinde muhalif olarak alternatif siyaset imkânları sunmayı deniyordu. Bu süreçte bu fark kapanacak ve kitleleri kuşatan bir dille Türkiye siyaseti yapmak yerine sistemle barışık ya da eklemlenmiş bir tarzı siyasete evrilecektir.

Diğer tarafta 28 Şubat'ın mimarları, sistemin elitleri ise devre dışı bırakmaya çalıştıkları siyasetin sosyolojisi ile uzlaşmaya hatta kader birliği yapmaya mecbur kalacaklarını o zaman tahayyül etmişler miydi? Bundan emin değiliz ama en azından Kemalist elitin konumunu koruyarak daha az tavizle böylesi uzlaşmayı gerçekleştirmek istemiş olmaları muhtemeldir.

İrticanın en büyük siyasal yansıması sistem içi eklemlenmeye evrilirken, müesses nizamın karar mekanizmaları darbe mimarlarının devre dışı kalmasıyla sonuçlanacak bir uzlaşmanın kapısını aralayacaktır.

Türkiye'de siyaset sosyolojisinin daha fazla gerilimi kaldıramaz hale gelip, sistemin kendini yönetemez durumda felç olmasına neden olacak kamplaşma çok açık görünür halde idi. Dahası irtica ve ayrılıkçılık yani İslamcılık ve Kürtçülük korkusu ile yaşayan sistem için toplumsallaşmaktan başka seçenek kalmamış, Kemalist elitlerin fantezileri ile memleketin varlığının bile tartışmalı hale geleceğini görmemiş olamazlardı. Bu süreçte muhafazakârları sisteme, merkeze taşıyan yollar açılırken, muhafazakârların da sistemle barışmalarını mümkün hale geldi. Sonuçta bir elit hareketi olarak Kemalist devrimlere dayalı sistemin ayakta kalması sorgulanır hale gelmişti... Böylece süreç, sistemin yapısal devrim yaşamadan elitler düzeyinde bir değişim gerçekleştirme projesine dönüşecektir. Nihayetinde Türkiye'nin sesi olmakla sistemle uzlaşmayı, irtica tehlikesi adına İslamcılarla mücadele yerine muhafazakârlarla uzlaşmayı tercih eden elitlerin de facto anlaşması gerçekleşecektir.

Tüm bunların bir masa etrafında oturan az sayıda yüzleri gölgelenmiş derin insanlar tarafından planlanması gerekmiyor. Sonuçlarına bakarak böylesi bir sürecin yaşandığı da kesindir.

Bugünden postmoden darbe günlerine baktığımızda yapılan eleştiri ve şikayetleriyle beraber tüm tezahürlerinin bir sonuç olduğunu unutmamalı.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Akif Emre
01-03-16
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
28 ŞUBAT, SİSTEM İÇİ DARBE
Online Kişi: 4
Bu Gün: 518 || Bu Ay: 4.865 || Toplam Ziyaretçi: 2.234.951 || Toplam Tıklanma: 52.292.229