SURİYELİLERE VATANDAŞLIK... AMAN DİKKAT!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / AKTÜALİTE

Okunma Sayısı: 1467

Yazar: Kemal Öztürk

SURİYELİLERE VATANDAŞLIK... AMAN DİKKAT!

SURİYELİLERE VATANDAŞLIK... AMAN DİKKAT! Aman dikkat' dediğim için peşinen vatandaşlık verilmesine karşı olduğumu zannedenler olacak. 'Diğer mahalle' bizim özeleştiri yazılarımızı çok sever. Hemen alıntılar. Biz onları alıntılayamıyoruz. Çünkü özeleştiri yapan yok.

Meselemiz o değil şimdi.

Cumhurbaşkanımız Suriyelilere vatandaşlık konusunu açtı ya, geleneksel indirgemeci ve toptan kabulcü zihinler bu sıra faaliyette. Atladılar ortaya: 'Söyle bakalım, sen vatandaşlığa karşı mısın, değil misin?' Soru böyle, tepeden aşağı doğru yuvarlanarak iniyor. 'Konuyu dikkatlice tartışalım, ondan sonra karar verelim' derseniz, 'Ya bırak şimdi lafı dolandırmayı, karşı mısın, değil misin?' diye gümbürtüyle seni bir tarafa itmek için yüklenmeye devam ediyorlar.

Önceki gün NTV de katıldığım programda söylediklerim ve sosyal medyada yazdıklarımdan sonra bolca bu 'yüklenici firma' mensuplarıyla muhatap oldum. Eh muhalefet partileri öyle argümanlar ürettiler ki, bunları alıp, bir gerilim, bir kamplaşma, bir kavga inşa etmek için çok sayıda yüklenici ekip çıktı ortaya. Gün doğdu onlara.

Konu siyasallaştı bile, sosyoloji kan ağlıyor

Sosyoloji ve hukuk kan ağlıyor bu arada. Göç, göçmen, mülteci, sığınmacı, vatandaşlık, uluslararası göç hukuku ve insan hakları... hepsi işkenceye tabi tutulmuş durumda.

Konu maşallah siyasallaştı bile. Vatandaşlık verilmesini savunuyorsan 'Cumhurbaşkanın yalakası' olursun. Vatandaşlığa karşı çıkıyorsan, 'Cumhurbaşkanı düşmanı, faşistsin'. Ortası yok bunun! 'Söyle bakalım vatandaşlığa karşı mısın değil misin?'

“Ee, sosyolojiyi, stratejiyi, planlamayı, ekonomik faydayı, jeopolitik etkiyi konuşsak önce?”

'Ya bırak sen boş lafları, cevap ver?'..

Canım ülkem insanı. Gören de, 'ne kadar Machiavelli okumuş' der. Ezberden konuşuyor tüm tezlerini.

Hangi eksikliklerimizi fark ettik?

Konuyu açan Cumhurbaşkanı hayırlı şeylere vesile oldu. Eksiklerimizi fark ettik. Anlatayım.

    1- Toplumda bu konuda birikmiş bir stresin ve enerjinin olduğunu fark ettik bu sayede.
    2- Hükümetin bir göçmen politikasının olmadığını gördük.
   3- Sivil toplum örgütleri arasında göç ve göçmen sorunu konusunda ciddi politik araştırmalar yapanın olmadığını anladık.
    4- Beş yıldır yoğun göç almamıza rağmen, bürokraside bu konuyu yönetecek bir kurumsallaşmaya gitmediğimiz ortaya çıktı.
    5- Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün sahada olmadığı, politika üretmediği, elinde detaylı ve sağlıklı bir veri olup, olmadığı tartışılmaya başlandı.
    6- Başbakanlık'ta kurulan göç sorunu koordinasyon merkezinin çöktüğünü, orayı yöneten ekibin Başbakanlık'ta boş oturup, kahrından ölmek üzere olduğunu fark ettik.
    7- AFAD, KIZILAY ve diğer sivil toplum örgütlerinin dünyanın en başarılı yardım politikaları ürettiğini gördük. Ancak yardım politikasından, sosyal uyum politikasına geçemeyen kurumları da bu sayede anladık
    8- Milli Eğitim'de, 1,5 milyon göçmen çocuğu nasıl eğiteceğimize dair bir proje üretildiyse de, bunun kamuoyundan iyi gizlendiğini anladık.
    9- Stratejik planlamanın, konsept oluşturmanın, politika üretmenin ve iletişim çalışmaları yapmanın her zamanki gibi, 'gereksizler listesinde' kaldığını gördük.

Daha yazarım da yer bitti. Yani iyi oldu gerçekten Cumhurbaşkanımız'ın bu konuyu açması. Herkes bir kendine geldi, ne durumda olduğunu anladı.

Toplumdaki riskli konular

'Aman dikkat 'demenin nedenlerini de yazayım.

    1- Toplum meseleyi bilmiyor, bilmediği şeyden de korkuyor, reddediyor ve tepki gösteriyor.
    2- İçeride birikmiş ciddi bir tepki enerjisinin çatışmaya dönmesi için ortamı biraz manipüle etmek yeterli. Bunun için uğraşanlar var.
    3- CHP'nin referandum fikri çok tehlikeli. 'Vatandaşlığa hayır' diyenler nasıl propaganda yapacak bir düşünün? Çatışmayı, ırkçılığı, mezhepçiliği körükleyebilir.
    4- CHP, konuyu “Sünni-Alevi” ikilemine indirgeyebilir. Göçmenlerin neredeyse tamamı Sünni çünkü.
    5- Çok ciddi bilgi kirliliği var. Bu konuda bilgisi olmayanları, 'Suriyelilere ayrımcılık yapılıyor, TOKİ'den ev bile verilecek' diye tahrik ediyorlar.

Ne yapmak gerekir?

Acizane fikirlerim:

    1- Göç bakanlığı hemen kurulamayacağına göre, hemen AFAD, TİKA ya da KIZILAY statüsünde, operasyonel gücü yüksek bir yapı kurmak gerek.
    2- Bu kurum mülteci sorununu tüm yönleriyle üstlenmeli ve sorumluluk almalı. Buranın başına bu konuyu dert edinmiş, yetenekli ve birikimli biri atanmalı. Torpil işlememeli. Bu isimler şu anda Başbakanlık'ta, atıl durumda.
    3- Başbakan'ın, bir koordinasyon toplantısıyla bu sorun tüm boyutlarıyla tartışılmalı. Bir Başbakan yardımcısı tek sorumlu olarak atanmalı.
    4- İçinde sivil örgütlerin de olduğu bir danışma meclisi kurulmalı.
    5- Türkiye'nin göçmen ve mülteci politikası hemen belirlenmeli.
    6- Bu politikayı halka anlatmak için güçlü bir iletişim stratejisi hazırlanmalı.
    7- Halkın kaygısı, korkusu ve kızgınlığının neden kaynaklandığı tespit edilmeli. Buna tepki göstermek yerine, bu endişeleri gidermek için yoğun iletişim çalışmaları yapılmalı.
    8- Göçmenlerin vatandaşlığa kazandırılmasının nasıl zenginlik ve fayda sağlayacağı iyi anlatılmalı.
    9- Sadece Suriyelilere değil, Ahıska Türklerine, Türkmenlere ve diğer milletlere de vatandaşlık verileceği iyi anlatılmalı. Konun başlığı 'Suriyelilere vatandaşlık' değil, 'Göçmenlere vatandaşlık' olmalı, böyle sunulmalı.

Konu gerçekten çok önemli. Ülkemize büyük katkılar sağlayacağına inananlardanım. Buna neden inandığımı ve ülkemiz için nasıl bir fayda sağlayacağını bir dahaki yazıda anlatacağım.

Ancak bu konuyu iyi yönetemezsek, ciddi sorunlarla da karşılaşabiliriz. O yüzden 'aman dikkat' diyorum. Biraz da dikkat çekmek için söylüyorum bunu!