ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2677
Yazar: Faruk Kaptan
İSLÂMCI ABİLER PIRIL PIRIL GENÇLERİMİZİ LİBERAL ABİLERE KAPTIRDILAR

O güzel gençleri kaptırdınız!

Gözlerinde ışıl ışıl pırıltılar olan gençlerdi. Büyük bir umutla geldiler yanınıza. Fakat siz o körpe heyecanları, o meraklı zihinleri kırdınız. Onlar sizin marazî tavırlarınıza katlandılar; gençtiler, toyca birkaç söz sarfetmeleri olağandı ama kimi zaman onlara hakaretler ettiniz bu yüzden. O güzel gençleri kaptırdınız! Kimi zaman dinlemeye tenezzül etmediniz onları. Kovduğunuz bile oldu kapılarınızdan. Yine de size sırt çevirmediler. Çıkardığınız her kitaba, yazdığınız her metne ilgi gösterdiler. Bir dergide sizinle röportaj mı var; hemen kulaktan kulağa, cepten cebe yayıldı haber ve bu güzel gençler o yayını okumaya koştular. Sonra tartıştılar söylediklerinizi. Savunmasızdılar, çünkü gençtiler; bırakın düşüncelerinizi, kibrinizi bile taklit ettiler. Fakat sonra bir şeyler değişmeye başladı.

İslamcı gençlerin liberal ağabeyleri

Sonra sonra bu güzel gençler, kendilerini dinleyen başka mahalle abileriyle karşılaştılar. Bu abiler rahattılar; karşılarında aklınıza gelenleri sınırsız bir
O güzel  gençleri kaptırdınız!rahatlıkla ifade edebiliyordunuz. Bu yeni abilerin kutsalları yoktu, kemiksizdiler ne yazık ki ama itaat kültürüne karşıydılar. Bu yüzden kibri bir zırh gibi kuşanmış değillerdi. Karşılarında rahatlıkla bacak bacak üstüne atabiliyordunuz, sigara içebiliyordunuz. Öyle ki bu yeni abiler, her farklı kesimden gençleri tanımayı, onları dinlemeyi önemli bir kültürel gereklilik sayıyorlardı. Çünkü onların ahlak, erdem, namus gibi kavramlara yükledikleri anlamların kaynağında din yoktu. O pırıl pırıl gençler, bu yeni abilerle konuşarak dönüşmeye başladılar: Bazı müslüman aydınların göstermediği sıcaklığı bu yeni abilerde bulmuşlardı. Çünkü insan günebakanlar gibi sıcak ilgiye başını çevirirdi.

Kemiksizlik: Eşit Mesafe

Said Nursi'nin dediği gibi; yapmak ne kadar zorsa, tahrip o kadar kolaydı. Yapmak için projeler üretmek, kafa yormak, denemek-yanılmak, egemen anlayışın yerine yenilerini ikame etmek gerekiyordu. Oysa bu yeni abiler yeni bir medeniyetin peşinde koşmuyorlardı. Batı değerlerinin karşısında değil, yanında yer alıyorlardı. Dolayısıyla işleri kolaydı, savundukları düşüncelerse oldukça yalındı. Her türlü farklılığın insan hakları ve demokrasi sınırları içerisinde korunması gerektiğine, tüm inanç gruplarının birbirlerine saygılı yaklaşması gerektiğine inanıyorlardı. Bir dindarla bir laike, bir muhafazakârla bir eşcinsele "eşit mesafe"de duruyorlardı.

Gözlerinde ışıl ışıl pırıltılar olan gençlerdi. Maraş'tan, Trabzon'dan, Konya'dan, Diyarbekir'den gelmişlerdi. Yüzlerine bakmadınız. Şimdi onore edildikleri "güneşlere" döndüler başlarını. Kemiksiz, seküler bir tarafa ram oldular.

Bu sizin eseriniz. Rahat uyuyunuz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

NOT: Vurgular bize âittir.

Yazar: Faruk Kaptan
06-07-10
E mail: dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
İSLÂMCI ABİLER PIRIL PIRIL GENÇLERİMİZİ LİBERAL ABİLERE KAPTIRDILAR
Online Kişi: 23
Bu Gün: 512 || Bu Ay: 5.938 || Toplam Ziyaretçi: 2.236.652 || Toplam Tıklanma: 52.306.774