ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2360
Yazar: Orhan Uğurlu
TÜRKÇEYE EXIT Mİ?

TÜRKÇEYE EXIT Mİ?Üç farklı mekan, fakat çarpıklık aynı. Birincisi sahil kentimizde bir okul, ikincisi Taşkent'te belediye oteli, üçüncüsü Üsküdar'da bir yurt. Her üç bina mükemmel, yeni tadilattan geçmiş gayet güzel. Lakin her üç binada da çıkış kapılarını, merdiven yerlerini gösteren ışıklı levha da "exit" yazıyor. İnsan düşünmeden edemiyor. Okulda okuyan çocuklar Türk çocukları, otelde misafir olanlar Türk insanı, yurtta talebe olarak kalanlar Anadolu'dan gelen Türk çocukları. Dalgalanan bayrak Türk bayrağı. Işıklı tabelada ise yalnızca İngilizce "exit". “Çıkış”ın suyu mu çıktı? Efendim, farklı yerlerde her iki kelime de yazılı denilebilir. Olmaz! Eğer, hakikaten dalgalanan Türk bayrağı hürriyetin sembolü ise "çıkış" büyük, "exit" küçük bir şekilde yazılabilir. Hâkim lisan Türkçe olmalı, değil mi?

Yabancı dil meselesine vakıf, dünyanın en genç yaşta profesör olma ünvanına sahip Oktay Sinanoğlu'nun tespit ve teşhislerinden bazıları:

Farklı toplulukları, milletleri hakimiyet altına almak için yabancı dille eğitim bir yönetim usulüdür. Bunu tarihte 2000 yıl önce Romalıların kullandığı biliniyor. “Dillerini unutturursak, kendi kimliklerini de unuturlar. Böylece yönetmek, hakimiyet kurmak kolay olur.”

Anaokulunundan üniversiteye kadar öğretim dilini İngilizce yaptılar . İngilizler bunu İrlanda, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerde uyguladılar. Hatta Hindistan'da "İngilizce bilmeyen adam değil" gibi bir söz çıkardılar. Bizde bu yabancı dille eğitimi İngiliz ajanı Mr.Brown tarafından başlatıldı. Yabancı dille eğitim yapan Türk okulu açma davası, tamamiyle Türk adını tarihten silmek için planlanmıştır.

Ruslar da aynı şeyi uyguladılar. Kruşçev, İngilizlerden örnek almış. Kazakistan'dan başlayarak   Rusça eğitim yapan okullar açmış. Kazak, Kırgız okulları da açık bırakmışlar. Ancak, bütün imkanları Rusça eğitim yapan okullara veriyorlar. Bu yüzden bütün okullar sönmüş. Bizde de “Boğaziçi mezunu, Ortadoğu mezunu aranıyor” ilanlarını hatırlayınız.

Amaçları Kur'an’ı bile bize İngilizce öğretmektir. Ayrıca bu konu Türkiye'nin ve Türk dünyasının en mühim mevzusudur.

Zaten bu işlerin arkasında hep İngilizler olmuştur. Amerikalıların yaptığını zannettiğimiz birçok işin arkasında İngilizler var. İngilizler, Amerika'nın arkasına saklanmıştır.

Osmanlıca veya öztürkçe birçok kelimenin yerini İngilizceleri alıyor. Zaten hatırlarına bile gelmiyor. Basın yayın organları da bu işe çanak tutuyor. Dolayısı ile millet dilini unutmaktadır.

Batı için ahmak bir pazar yeri, kafaların ise Amerikan acentesi olmasını istemeyenler, haysiyetlerine yani diline, kimliğine sahip çıkmalıdır.

Bir ülkenin ortaokulunda, lisesinde, üniversitesinde kendi dilinde eğitim verilmiyorsa o okul o ülkenin okulları değil, misyoner okullarıdır. Bunu ister devlet yapsın, ister cemaat, fark etmez.

"Bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin vicdanı olmak, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak arzusu ve isteği ile yazar ve hocayım. Başlıca işim düşünmek ve düşündüklerimi cemiyete sunmaktır" diye kendisini tanıtan rahmetli Cemil Meriç "Bu Ülke " isimli eserinde diyor ki:

Bir aydın yabancı dil bilmese de olur, çok kitap okumasına da ihtiyaç yok. Yeter ki anadilini gerçekten bilsin, kelimeleri şecereleri ile tanısın.

Dil, penelopun örgüsü, yirmi dört saatte bir sökülüp örülüyor.

Kelam, bütünüyle haysiyettir.

Argo,kanundan kaçanların dili. Uydurma dil, tarihten kaçanların... Argo, korkunun ördüğü duvar, uydurma dil şuursuzluğun.

Kamus, bir umman. A'makında inciler gülümser. Kimi bir sevgili göğsünde parlayacak, kimi bir tâcidar alnında, kimi sedef muhafazasında unutularak.

Kamus, bir umman. Dualar  uğuldar derinliklerinde, destanlar coşar. Şair bu sesleri duyan ve duyuran.

Kelimeler gönlün derinliklerinde fışkırır. Kamus, bir milletin hafızası, yani kendisi… heyecanıyla, hassasiyetiyle, şuuruyla. Kamusa uzanan el namus'a uzanmıştır. Her mukaddesi yıkan Fransız ihtilali tek mukaddese saygı göstermiş; Kamûsa.

İrfanımızı istila eden , sisli bulanık lafızlardan biri de polemik. Dilimize bir harami sessizliği ile giren bu yabancı misafirlerin  ifşa, daha doğrusu ispat ettikleri tek hakikat: Aydınlarımızın havsalaya sığmaz gafleti, her telkine açık halleri . Tembel ve serseri bir tecessüs...

"Savaş ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir" diyor Aliya İzzetbegoviç.

Ey ahali, ey erkan-ı devlet, ey millet; siz bu meseleye , ne dersiniz?

Türkçeye exit mi?

Yazar: Orhan Uğurlu
23-01-17
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TÜRKÇEYE EXIT Mİ?
Online Kişi: 27
Bu Gün: 464 || Bu Ay: 5.890 || Toplam Ziyaretçi: 2.236.583 || Toplam Tıklanma: 52.305.963