HALEB'E DÖNÜŞ

Halep, 12 Aralık 2016'da Rus ve İran destekli Esed ordusu tarafından düşürülmüştü. Üzüntümüz hadsizdi. 30 Kasım 2024'te geri alındı.

ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
"Her kim selefin bilmediği bir amel icad ederse, Peygamber'in risalete ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü din tamamlanmıştır (Maide, 3) O gün din olmayan şey bugün de din değildir."
İmam Mâlik
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 178
Yazar: Abdülaziz Kıranşal
Mevlid-i Nebi haftasında sünnet muhasebesi

Mevlid-i Nebi haftasında sünnet muhasebesiBir Peygamber düşünün ki, sakal bırakırken sünnetine uyuluyor, suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor, sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor ama aynı Peygamber’in sünneti siyasette yok, kanunlarda yok, hukukta yok, aile hayatında yok, nafakada, mirasta yok, ekonomide yok, eğitimde yok, ahlakta yok…

Eğer bir toplum Peygamberleri’nin (s.a.s.) emirlerinden ve sünnetinden canlarının istediği ve hoşlarına giden emirleri alıp, işlerine gelmeyen emirleri ve sünnetleri de terk ediyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum, Peygamberlerini (s.a.s.) kız isteme törenlerinde, düğünlerde ve nikâhlarda hatırlayıp, ismini anıp, salâvat getiriyor ama düğünden sonra o yeni kurulan yuvanın yönetiminde, eşlerin birbirlerine karşı davranışlarında, akraba ilişkilerinde, izlenilen dizilerde, mutfaktaki gıdaların ve eve giren kazancın helalliğinde kimse o düğünde hatırladığı Peygamber’in ne dediğine bakmıyorsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum, Peygamberlerini (s.a.s.) çocuklarının sünnet törenlerinde hatırlayıp, adına ilahiler okuyor ama sünnet töreninden sonra o çocuğun eğitimine, ahlakına, kılık kıyafetine, gelecek planlamasına, hayat tarzına, nasıl yetiştirileceğine az önce sünnet düğününde hatırladıkları Peygamber’i hiç karıştırmıyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum, Peygamberlerini (s.a.s.) sakal bırakırken hatırlayıp ama o bir karış sakalla yalan söylerken, iftira ederken, gıybet ederken, harama bakarken, kalp kırarken, merhametsizlik yaparken sakalda örnek aldıkları Peygamber’in tüm bu ahlaksızlıklara ne diyeceğini hiç hatırlamıyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum, Peygamberlerinin (s.a.s.) namazdaki sünnetlerini asla ihmal etmiyor ama o namazdan sonra kul hakkı yerken, haksızlık ve adaletsizlik yaparken, rüşvet alırken, torpil yaparken, iltimas geçerken, kulis yaparken, ayak kaydırırken namazda sünnetine uydukları Peygamber’i hiç hatırlarına getirmiyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum Peygamberlerinin (s.a.s.) yemekte hangi elini kullandığına, suyu nasıl içtiğine, yatarken hangi tarafa yattığına dair emirlerine harfiyen uyuyor ama nasıl cihat ettiğine, cahili sistemleri nasıl yıktığına, putları nasıl kırdığına, şirk düzenlerini nasıl yerle bir ettiğine, Allah’ın hükümlerini nasıl hayata hâkim kıldığına dair tek bir sünnetini bile uygulamıyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum, Peygamberlerinin (s.a.s.) boyunu, kilosunu, şemailini ve saçını nasıl taradığını merak ediyor ama faizi nasıl ayakları altına aldığını, sömürüyü nasıl durdurduğunu, ırkçılığı nasıl yasakladığını, israfı ve yolsuzluğu nasıl önlediğini hiç merak etmiyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Eğer bir toplum Peygamberlerini (s.a.s.) başkalarına anlatırken gece namazıyla, açlıktan karnına bağladığı taşla, üzerinde uyuduğu hasırın yüzüne çıkardığı izle, yaşadığı hurma dallarından ve kerpiçten yapılmış evle anlatıyor ama kendi hayatlarındaki serpme kahvaltılarda, kadife kumaştan cübbelerde, lüks villalarda, devre mülklerde, beş yıldızlı otellerde, ihale salonlarında, son model araçlarda hep başkalarına anlattıkları bu Peygamberi hiç akıllarına getirmiyorlarsa o toplum Peygamberi’ni anlayamamış demektir…

Biz elhamdülillah Müslüman’ız. Peygamberimizin (s.a.s.) sakalını, saçını, yemeği nasıl yedeğini, nasıl yürüdüğünü ve hatta hangi tarafa uyuduğunu bile örnek alırız. Ancak tüm bunlarla birlikte Peygamberimizin devleti nasıl yönettiğini, siyaseti nasıl yaptığını, ekonomiye nasıl baktığını, bürokraside hangi ilkeleri tavsiye ettiğini, hukukta ve yasalarda hangi direktifleri verdiğini, ailede ve ahlakta hangi talimatları verdiğini de hayatımıza harfiyen uygulamak ve tüm bunları da örnek almak zorundayız…

Eğer işin bu kısmını ihmal edersek fert, aile, toplum ve düzen olarak çöküntüden, çürümeden, zulümden, haksızlıktan, kriz ve buhranlardan kurtulamayız…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Abdülaziz Kıranşal
04-09-25
E mail: milligazete.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Mevlid-i Nebi haftasında sünnet muhasebesi
Online Kişi: 33
Bu Gün: 964 || Bu Ay: 3.803 || Toplam Ziyaretçi: 2.519.673 || Toplam Tıklanma: 56.289.095