ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2905
Yazar: Psikolog Mehmet Teber
ANAOKULLARINDAKİ GÖSTERİLERDE YAPILAN YANLIŞLAR

Anaokulu eğitimi, çocukların gelişiminde önemli yer tutar. Anaokuluna devam eden çocuklar renkleri, şekilleri, kavramları öğrendiği gibi arkadaşlık kurmayı, sıra beklemeyi ve sosyalleşmeyi de burada öğrenirler. Okula ilk hazırlık, ilk anne-babadan ayrı kalma deneyimi, ilk öğretmen sevgisi çocuklara anaokulu ile birlikte aşılanır.  Gelişmiş ülkelerde anaokulu çağına gelen çocuklarda okula gitme oranı yüzde yüze yaklaşırken ülkemizde anaokulu eğitimi yavaş yavaş yaygınlaşmaktadır.

Çocukların duygusal, sosyal, zihinsel gelişiminin büyük çoğunluğunun 0-7 yaş döneminde gerçekleşiyor olması anaokulu eğitimini daha da önemli kılar. Bu gerçeğin farkında olan aileler, çocuklarını büyük bir fedakârlıkla anaokuluna gönderirler ve anaokullarından çocuklarını en iyi şekilde eğitmesini beklerler.

Her anaokulu, yıl içinde verdiği eğitimi taçlandırmak ve tamamlamak için yılsonu geldiğinde gösteri düzenler. Bu gösterilere katılan veliler, hem çocuklarının sahne performansını görerek gururlanırlar, hem de anaokulun kalitesini bu gösteriden anlamaya çalışırlar.

Büyük bir özenle hazırlanan, ciddi bir gayret gösterilerek çalışılan anaokulu gösterileri iyi planlanmadığında çocukların ruh dünyasında yaralara neden olabilir. Yanlış planlanan bir anaokulu gösterisi çocukları okuldan ve öğretmenden soğutabilir. Bu zararların ortaya çıkmaması, dahası yılsonu gösterilerin eğitime dönüşmesi için anaokullarının ve dahi velilerin şu üç noktaya çok dikkat etmesi gerekmektedir:

İlki, gösteriye hazırlanırken çocukları bunaltmamak ve sıkmamaktır.  Kusursuz gösteriler hedefleyen anaokullarının gösteri çalışmaları sırasındaki mükemmeliyetçi tavırları çocukları ve öğretmenlerin -bilhassa- kendilerini çok hırpalayabilmektedir. Aynı hareketleri defalarca yapan, bu süreçte birçok azara, ikaza maruz kalan çocuklar bir süre sonra gösteri çalışmalarından sıkılmakta ve okula gitmek istememektedir.

Şirketimize anaokuluna gitmek istemeyen, götürülmek istendiğinde ise kusan bir çocuk gelmişti.  Çocuk anaokulu gösterilerindeki yoğun çalışmadan dolayı bıkmış ve artık okula gitmek istemiyordu. Ailesini okula gitmesini zorlayınca okula giderken kusmaya başlamıştı. Öğretmenini ve okulu sevmediğini söylüyordu. Okul onun için bir öğrenme ve eğlence yeri olmaktan çıkmış bir işkence yeri haline gelmişti.  

Şunu bilmemiz gerekiyor ki, çocuklardan mükemmel gösteri beklemek onlara yapılan haksızlıktır. Onların bir asker gibi aynı anda aynı hareketleri yapmasını istemek hatadır. Bu nedenle sırf kusursuz bir gösteri planlamak için, çocukları yıpratmak çok ama çok yanlıştır. Çocuklar sahneye çıkıp istedikleri gibi oynasalar bile, bu güzeldir. Bu nedenle karşımızda tiyatro oyuncularının, konservatuvar sanatçılarının değil çocukların bulunduğunu hep aklımızda tutmamız gerekiyor.

Anaokulu gösterilerindeki diğer önemli yanlış da programın içeriği ile ilgili yapılan yanlışlardır. Eğitmek amacıyla değil de şov amacıyla yapılan programlar, çocuklara zarar vermektedir. Sahnede 3 dakika boyunca sema gösterisi yapan çocuğa bu gösteri ne katmaktadır? Çocuk neden dönmektedir? Bu dönmenin ona katkısı nedir? Mevleviliği dönmeye indirgemek, zaten şikayetçi olduğumuz bir konu değil midir? Veliyi memnun eden bu gösteri acaba çocuğu hangi alanda eğitmektedir. Bu gösteriyi yapan çocuk, hangi beceriyi davranışı kazanmaktadır?

Gelin-damat rollerini oynayan çocuklar bu rolden neler kazanmaktadır? Bu rolün onlara faydası var mıdır? Onların sergiledikleri bu oyun, hangi gelişim alanını desteklemektedir? Zaten diziler ve yazılı medya çocuğu erken olgunlaştırmaya çalışmaktadır. Bir de bizim çocuklara gelin-damat rolü verip onları evlendirmemiz ne kadar doğrudur?

Yine bize müracaat eden bir çocuk hatırlıyorum. Gösteride ölen bir kişiyi canlandırıyordu. Çocuğun psikolojisi bozulmuş ölümden ciddi bir şekilde korkar hale gelmişti. Gösteri çalışmaları sırasında yüzlerce defa ölen bu çocuğa verilen rol yanlış değil midir?   

Bir başka okul gösterisindeki parodide bir çocuk tembel rolünü oynuyordu. Arkadaşları onunla ‘tembel, tembel’ diye dalga geçiyordu. Gösteri büyük beğeni almış ve alkışlanmıştı. Ancak ben o çocuk için üzüldüm. Neden mi? Gösteri çalışmaları sırasında bu çocuğa belki binlerce defa ‘tembel’ denildi. Bu masum çocuğun bilinçaltına tembellik tohumları ekildi. İleride bu çocuk tembel olacaksa anaokulu gösterisini planlayanların payı bunda büyük olacaktır.     

Şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Bir çocuğun anaokulunda geçirdiği bir yıldan aklında en fazla kalanı yılsonu gösterisidir. Çünkü bu gösterinin defalarca provası yapılmakta ve gösteri bilinçaltına kazınmaktadır. Anaokulu sorumluları kendilerine şu soruyu sormalıdır: Ben bu dönemde verdiğim eğitim faaliyetleri içinde bir dönemde çocuğun zihnine neyin kazınmasını istiyorum?     

Anaokulu gösterilerindeki üçüncü yanlış da müzik seçiminde yapılmaktadır. Olumsuz telkinler içeren müzikleri defalarca dinleyen çocukların bilinçaltına bu sözler kazınmaktadır. Müzik seçerken öncelikle sözlerin çocuk dünyasına uygun olup olmadığına bakılmalıdır.    

İlkokulda rol aldığım bir gösteriyi hala hatırlıyorum. Çoban rolündeydim. Gösteri müziği “Çobanın kulübesi sazdan samandan, içeri girilmiyor tozdan dumandan” diye başlıyor ve “Çoban annen ölmüş bıraksana kavalı” diye devam ediyordu. Sonrasında ben diyordum ki “Ben bırakmam kavalı da, ah neden ölmüş zavallı.” Annemi öldüren ve bana anneme zavallı dedirten bu müzik bana ne kazandırdı? Bir hiç. Daha sonra gösteri gereği babamın öldüğünü söylüyorlar ben yine kavalı bırakmıyordum. Ancak ne zaman ki sevgilim öldüğü söyleniyor ben kavalı bırakıp koşuyordum. Sevgili fikrini zihnime küçükken sokan, anne ve babamı defalarca öldüren, onlara zavallı dedirten bir oyun müziği bana fayda değil zarar verdi.  

Özetle, gösteri çalışmaları sırasında çocuklar hırpalanıyorsa, ruhlarında yaralar alıyorsa; içerik olarak gösteri pedagojik değilse ve gösteri müziklerinde olumsuz telkinler varsa, gösteriler çocuklarımıza zarar vermektedir.        

Çocukların gösteriyi yaparken eğlenmesi, velilerin gösteriyi çok beğenip alkışlamaları gösterinin iyi bir gösteri olduğu anlamına gelmez. Gösteri öncelikle eğitici olmalıdır. Gösteriler velileri memnun etme aracı değil, çocukları eğitme aracıdır. Bu nedenle içeriği, sözleri, rolleri ve müziği çok dikkatle seçilmelidir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Psikolog Mehmet Teber
30-04-11
E mail: haber7.com.
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ANAOKULLARINDAKİ GÖSTERİLERDE YAPILAN YANLIŞLAR
Online Kişi: 13
Bu Gün: 210 || Bu Ay: 6.227 || Toplam Ziyaretçi: 2.237.182 || Toplam Tıklanma: 52.311.546