CHP TÜZÜĞÜNÜN ANAYASA OLMASINI İSTEYENLER

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / HUKUK HİKÂYELERİ

Okunma Sayısı: 1873

Yazar: İrfan Sönmez

CHP TÜZÜĞÜNÜN ANAYASA OLMASINI İSTEYENLER

CHP'nin tüzük ve programına aykırı olan her şey Anayasa'ya da aykırıdır

Yargı ve belli çevrelere hakim olan zihniyet budur. Bir kanun teklifi CHP'nin ilkelerine aykırıysa Anayasa’ya da aykırıdır.

Onun dışındaki gerekçelerin tamamı toplumu kandırmaya, aldatmaya ve bu gerçeği gizlemeye matuftur.

82 anayasası milleti devletten uzak tutma görevini askerle yargıya vermiştir. Bu kurumlar vasıtasıyla yönetimin milletin rengini alması, devletin tüm toplum katmanlarına yayılması engellenmektedir.

Cumhurbaşkanlığı makamı da aynı görevi ifa etmek için bir nevi vesayet makamı olarak tanzim edilmiştir. Ancak Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle bu görev yargı ile bazı asker bürokratlara kaldı.

İşte Anayasa taslağına gösterilen tepkilerin arkasında bu zihniyet yatıyor. CHP devletinin milletin devleti olmasına mani olmak. Asker ve Yargı bürokrasisi yoluyla toplumsal taleplere ket vurmak. Siz bakmayın devletin adının Türkiye Cumhuriyeti diye yazdığına. Gerçekte devletin adı CHP cumhuriyetidir.

Benzeri ancak komunist rejimlerde görülen bu vesayet rejimine bu güne kadar hiçbir siyasi heyet dokunamadı. Dokunmaya teşebbüs edenler çok büyük bedeller ödemek zorunda kaldılar. Şimdi ilk defa bir parti bu tek parti düzenini değiştirmeye, iktidarı gerçek sahiplerine yani millete tevdi etmeye çalışıyor.

Buna itiraz etmek için bu vesayet düzeninin millete reva gördüğü her uygulamanın vebaline ortak olmak gerekir. Meselenin AK parti ile ona oy verip vermemekle ilgisi yoktur. Önemli olan taslağı kimin tanzim ettiği değil, bize ne getirdiği, neyi önerdiğidir. İçerik sizin düşünceleriniz, beklentileriniz, ilkelerinizle uyuşuyorsa ona destek olmak bir vicdan borcudur.

12 Eylül işkencelerine aşağılamalarına zulümlerine evet demiyorsanız taslağa evet diyeceksiniz. 28 Şubat’ta darbecilerin çağrısı üzerine genelkurmay’a koşan darbe fetvacısı bir Yargıya evet demiyorsanız bu taslağa evet diyeceksiniz. Başörtüsü, katsayı gibi milletin vicdanını kanatan yasakların devamı için hukuku gere gere bir zulüm aracı haline getirenleri onaylamıyorsanız, bu taslağa evet diyeceksiniz. Çocuklarınızın planlı kışkırtmalarla birbirine düşürülmesini, Ergenekonlarla, balyozlarla sokağa sürülmesini istemiyorsanız bu taslağa evet diyeceksiniz. Devletin milletin devleti olmasını istiyor, belli kurumlarda uygulanan ayrımcılığı tasvip etmiyorsanız taslağa evet diyeceksiniz. Bunun başka yolu yoktur.

Kimse lafı ağzında burnunda geveleyip durmasın; taslakta demokrasi isteyenleri, ikinci sınıf vatandaş olmaya razı olmayanları rahatsız edecek tek bir düzenleme yoktur. İlk defa devlet millete açılıyor. İlk defa Yargı CHP ve uzantılarının tekelinden kurtarılıyor. İlk defa hukukun denetimi dışında olanlar hukuk denetimine alınıyor. Bunu AKP veya başka bir parti yapmış ne önemi var? AKP'ye kızacağınıza bu şerefi ona kaptırdığınız için kendinize kızın. Türkiye doğru bir yola girmiştir, aklı olan bu süreci baltalamak yerine destek olur.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.