İfadeleri doğru seçmek gerekir aslında. Aman tepki çekeriz. Aman yanlış anlaşılırız. Bir kere de yanlış anlaşılalım. Bir kere de zorumuza gitsin. Gazze yok oluyor. Bizlere de ne söylense zorumuza gidiyor. Gerçek mücahitler şehit bizler de alıngan olduk. Madleen Kullab direniyor. Tuttuğu her balık bizim bağrış ve çağırışlarımızdan kıymetli. Çünkü sözün tesiri olması için söylenin güçlenmesi olması gerek… Ancak bizler ise kim ne derse alınıyoruz. Aman konforumuz bozulur aman birileri üzülür.
Madleen gemisi İsrail’in Gazze’deki Siyonist katliamına karşı çıkanların oluşturduğu Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun (Freedom Flotilla Coalition) bir inisiyatifi. İnsani yardım taşıyan Madleen yelkenlisi, uluslararası bir direnişin sembolü haline geldi. Aralarında Türklerin de olduğu farklı ülkelerden gönüllülerin bulunduğu 12 kişilik ekipler. Bunlardan biri de iklim aktivisti olarak meşhur olan Greta Thunberg.
Esasında yazının başlığında gayrimüslim demek istemiyordum. Sadece insan, sadece Gazze direnişine destek olmak isteyenler dense daha da şık olabilirdi. Ancak artık nezaketin ve sairenin para etmediği bir zamana geldik. İfadeyi tekrarlamak istiyorum.
Gayrimüslimlerin Vicdanı Müslümanların Çıkarlarını Yenmiştir.
Reel politik, uluslararası dengeler, ekonomik çıkarlarımız gibi ifadeler bizi İsrail’in var olma hakkı, kendini koruma hakkı, Kudüs’ün batısı/doğusu, HAMAS’lı teröristlere getirdi.
2 milyarlık Müslüman âlemi Gazze için hiçbir şey yapamazken, trilyon dolarlık devlet bütçelerinden bir kuruş yardım yapılamazken, milyon kişilik ordularından bir silahın bile emniyeti açılamazken vesaire ve saire… Aslında umurlarında olmaması gerekenler Gazze diye çırpınıyor. Manchester City futbol takımı teknik direktörü Pep Guardiola’nın dediği gibi Gazze’de gördükleri tüm vücutlarını acıtıyor. Dünyanın en çok bilinen ve en elit işlerinden birini yapıyorken, küresel güçlerin en çok kullandığı araçlardan birinin en üstündeyken bunu söyleyebiliyor. İşte vicdan budur.
Bir şunu unutmamak gerekir ki: “Vicdan ötekinin öğretisidir, merhamet benlikten ortaya çıkar”. Vicdan doğru yolu gösterirken merhamet ruhu besler. Onların vicdanı bizim merhametsizliğimizi de yenmiştir. Merhum üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi:
Merhamet! Hava gibi, su gibi muhtaç olduğumuz iksir... Baş aşağı bir cemiyeti, baş yukarı edecek bir kudret.
Hepimiz, bütün insanlık buz çölünde yol alıyoruz! Aldığımız nefesler bile, sipsivri kayalar şeklinde donuyor. Bakarken gözle bıçaklıyor, dinlerken kulakla zehirliyoruz! Damak kirletiyor, el donduruyor!
Maalesef bizler vicdanımızı en önemlisi merhametimizi kaybettik.
Allahtan ümit kesilmez elbette ancak Müslümanların içinde bulunduğu durum, çözümün bizden gelmeyeceğini gösteriyor gibi… Allah bir Sultan Selahattin gönderir de bizlerin çoğu Haçlılarla ticaretimiz bozulmasın deriz. Ayçin Kantoğlu’nun ifadeleri günden güne yerini buluyor. "İslam, mevcut insan bakiyesinden memnun değil... Kendisine yeni bir insan bakiyesi devşiriyor..."
Yazar: Abdullah Aydın |
Okunma sayısı:
67 |
||
E mail: milligazete.com.tr | Tweet | ||
![]() |