Maarif Platformu, ülkemizin eğitim sorunlarına dikkati çekmeye çalışan; sadece eleştiri değil, aynı zamanda sorunlara çözümler de üreten ciddi bir platform olma özelliği taşıyor.
Akademisyen, eğitimci ve STK temsilcilerinden oluşan platforma biz de zamanla katkılarda bulunmuştuk, ihtiyaç hâlinde bulunmaya da devam edeceğiz.
Platform üyelerinin tek bir derdi var…
Ülkemizin evlatları nitelikli bir şekilde yetişsin ki ‘Yeniden Büyük Türkiye’ olma yolunda hız kesmeden yürüyelim.
Hâl böyle olunca destek vermemek de mümkün değil.
Şöyle bir davet gelmişti geçen hafta:
“Maarif Platformu, Enderun Özgün Eğitimciler Derneği ve Medeniyet Enstitüsü olarak, çalıştayımızın sonuçlarını paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenliyoruz. Toplantımıza katılımınızı ve değerli fikirlerinizle bizleri onurlandırmanızı dileriz.”
Davete işlerimin yoğunluğu dolayısıyla iştirak edemedim ama rapor gelince üzerinde değerlendirmelerde bulunmak şart oldu.
Raporun içeriğine baktığımızda çok titiz bir çalışma olduğu görülüyor. Sorun, konunun uzmanları tarafından ele alınmış; soruna tek pencereden değil, geniş perspektiften bakılmış.
Zorunlu eğitimin çıkmazları hayli fazla…
Zorunlu eğitim mevzu bahis olunca genelde “ara eleman” sıkıntıları dillendirilirdi; bu sefer başka konular da ele alınmış.
Evlenmenin geciktirilmesi mesela, dört yıllık lise eğitimi gören gencin hayata bir yıl geç atılması.
Aynı müfredatın farklı zekâ türü ve yetenekteki çocuklara dayatılmasının adil olmaması.
Gelişen ve üreten sanayide ara eleman ihtiyacının karşılanmaması.
Bunlar titizlikle incelenmiş ve sonuç olarak da en azından son dört yıllık eğitimin zorunlu olmasından vazgeçilmesi tavsiye edilmiştir:
“Millî Eğitim Bakanlığı’nda, yaklaşık iki yıldır süren ve adı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” (TYMM) olan geniş çaplı yenilik çalışmaları sürmektedir. Bu çerçevede, zorunlu eğitim kaldırılmadıkça, öğrenci çoğunluğunu mesleğe yönlendiren yenilikçi yöntemler hayata geçirilmedikçe, ortaya konan vizyon eğitimciler tarafından yeterince sahiplenilmedikçe müfredat dönüşümlerinin etkisi zayıf kalacaktır.”
Rapordaki bu ifadeler de “Yeni Maarif Modeli”ne bir uyarı niteliğindedir.
İzin verirseniz ben de farklı bir noktaya dikkati çekmek istiyorum.
Önceki yıllarda esnetilen zorunlu eğitimin, malum yapının merdiven altı yapılanmalarına çocuklarımızı kaptırdığı söylenmektedir. Bir yetkilinin ağzından duyduğum rakamlar beni hayli şaşırtmıştı.
Bir de parçalanmış ailelerin ve suça yatkın çocukların durumu…
Bu çocuklar okul olmazsa ne olacak? Suç oranlarının birden tavan yapacağı bir döneme girilebilir. Fakat buna da bir başka çözüm önerisi getirebiliriz.
Devlet, Enderun tarzı mekteplerde parçalanmış ailelerin çocuklarını ve suça yatkın çocukları bu mekteplerde eğitip vatana millete hayırlı gençler olarak yetiştirebilir. Hem bu çocuklar diğer arkadaşlarının okuldaki çalışma ortamına zarar vermez hem de şerden hayır çıkarmış oluruz. Sıkı bir eğitimle bu gençleri askeriyede, emniyette ve istihbarat teşkilatımızda istihdam edebiliriz.
İsteyen de sanayiye ara eleman olarak yönlendirilebilir.
Zorunlu eğitimin kaldırılmasını ben de Maarif Platformu üyeleri gibi istiyorum ama son iki konuyla ilgili önlem alınması notunu da buraya düşüyorum.
Raporun tamamına ulaşmak için:
https://www.maarifplatformu.com/turk-egitim-sistemi-ve-zorunlu-egitimin-yansimalari-calistay-raporu/
Yazar: Mustafa Süs |
Okunma sayısı:
90 |
||
E mail: dirilispostasi.com | Tweet | ||
![]() |