ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ÎMAN VE İSLÂM
Okunma Sayısı: 3235
Yazar: Mehmed Şevket Eygi
ÂCİL HİZMET, TÂLÎ HİZMET

 

İSLÂMÎ hizmet ve faaliyetler ikiye ayrılır: (1) Aslî/temel hizmetler; (2) Talî/İkinci derece hizmetler. Asıl ve temel olan hizmetler nelerdir?

1. Henüz imana gelmemiş insanları, en güzel, en uygun, en tesirli bir şekilde dine ve imana çağırmak. Buna, İslâm'ı tebliğ ve dâvet de diyebiliriz. Bu devir Müslümanlarının bu hizmeti gerektiği gibi ve hakkını vererek yapabildiklerini söylemek mümkün değildir.

2. İman etmiş, mümin ve Müslüman olmuş kimselerin dini iyi anlamaları, uygulamaları, yaşamaları için GEREKTİĞİ GİBİ çalışmak.

3. Müslümanların beş vakit namaz kılmaları, hür ve mukim erkeklerin bu farz namazları cemaatle eda etmeleri için çalışmak.

4. Müslümanların, öğrenilmesi farz olan ilmihal bilgilerini öğrenmeleri için çalışmak.

5. Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olmaları; birbirleriyle çekişip tepişmemeleri; birbirlerini sevmeleri ve birbirlerine acımaları; her hususta yardımlaşmaları için çalışmak.

6. Müslümanların BİRleşmelerini sağlamak için, onların dinî-ruhanî bir başkana biat ve itaat etmeleri için çalışmak.

7. İslâm Dini'ne ve Muhammed Ümmeti'ne hakkıyla hizmet edebilecek vasıflı, güçlü, üstün din âlimleri, rehberler, mürşidler, münevverler, idareciler, fikir adamları yetiştirmek için planlı programlı bir şekilde çalışmak.

8. Müslüman bir toplumun sembolü olan başörtüsü ve tesettür için çalışmak; hür Müslüman kadın ve kızların örtünmelerini sağlamak için ne gerekiyorsa yapmak.

9. Müslümanların yeterli bir kısmının medenî, kültürlü, şehirli, "yazılı" olmalarını sağlamak.

10. Müslümanların belini kıran din sömürüsü ile mücadele etmek; bir takım arivist haşaratın ehl-i imanı aldatmalarına, dolandırmalarına, yanlış yollara sürüklemelerine fırsat ve imkân vermemek.

11. Zekât vermesi gereken Müslümanların, zekâtlarını, buna muhtaç olan miskinlere, fakirlere, yoksullara, afetzedelere vermesini sağlamak. Zekâtların kesinlikle tüzel kişilere verilmemesi için çalışmak.

12. Müslümanların haramlardan kaçınıp, helal kazanç ve ticarete yönelmelerini sağlamak.

13. Müslümanların ahlâkını bozan, onları doğru yoldan çıkartan lüks, israf, sefahat, aşırı tüketim, gösteriş, gurur, kibir gibi kötülüklerle mücadele etmek.

14. Bütün meşru vasıtalarla ve metodlarla, İslâm'ın "iyiliği desteklemek, kötülüğü kösteklemek" farzını eda ve ifa etmeye çalışmak.

15. Müslümanların iktisadî, kültürel, siyasi ve sosyal köleliklerden kurtularak dinî ve şer'î mânâda hür Müslümanlar olmaları için çalışmak.

16. Müslümanların iffetlerini ve neseblerini koruması için çalışmak. Her Müslüman'ın kendi eşinin, kızının, annesinin namus ve şerefi üzerine titrediği gibi başka Müslümanların kadınlarına da aynı şekilde saygı göstermesini sağlamak.

17. Bütün kötülüklerin anası olan dünya, nefs ve para sevgisiyle mücadele etmek. İnsanlara zühd faziletini öğretmek ve aşılamak.

18. Ribanın her çeşidinden kaçındırmak üzere gereken şekilde etkili propaganda yapmak.

19. Cahil ve gafil kişilerin bir takım rühbanları "erbab" haline getirmemeleri, onları putlaştırmamaları için halkı uyarmak.

20. Dini bozmaya, Müslümanları şaşırtmaya yönelik bütün reform, yenilik, değişim, light İslâm ve benzeri bozuk cereyanlarla mücadele etmek.

21. Peygamberimizin bütün insanlık için "en güzel örnek ve model" olduğunu herkese anlatmak, kavratmak ve O'nun yolundan gidilmesini sağlamak.

22. Müslümanların "birbirlerinin kurdu değil meleği olmasını" sağlamak.

 

Gelelim ikinci sınıf, tali hizmet ve faaliyetlere:

 

1. Cami binaları yaptırmak ikinci sınıf hizmettir. Cami binasının mihrabına vasıflı imam geçirmek, minberine vasıflı hatib çıkartmak, kürsüsüne vasıflı vaiz oturtmak birinci sınıf ve asıl hizmettir. Bu asıl hizmeti bırakıp da bütün gücünü ve enerjisini maddî binaya harcayanlara akıllı Müslüman demek mümkün değildir.

2. Gerekiyorsa camiye ses/hoparlör tesisatı kurulabilir. Lâkin bu, asıl ve temel bir hizmet değildir. Gerekmiyorsa hiçbir şekilde hizmet sayılmaz. Namaz kılanlar azalmış, vakit namazlarında yeterli cemaat yok, kaliteli din görevlisi yok ve sonra akıllarını hoparlöre takmışlar, onunla uğraşıp duruyorlar. Yaptıkları hizmet mizmet değil, cahilliktir.

3. Sırf para kazanmak maksadıyla çala kalem telif ve tasnif edilmiş dinî kitap çıkartmak da hizmet değildir, bezirgânlıktır.

4. Ramazanlarda gösteriş yapmak için lüks mekanlarda mükemmel, muhteşem, mutantan, lüks, şaşaalı iftar ziyafetleri vermek hizmet değildir.

5. Papazları, rahipleri, hahamları, patrikleri, kıssisleri toplayıp onlarla birlikte "diyalog ve hoşgörü iftarları" yapmak da hizmet değildir.

6. Camilere kalorifer yaptırmak, klima tesisatı koymak gibi şeyler de hizmet değildir.

7. İmamlara, müezzinlere, müftülere lojman yaptırmak hizmet değildir. Din iman elden gitmiş bazıları lojman peşinde. Para toplarken de "dine hizmet... Allah hayırlarınızı kabul etsin..." diyorlar. Zeh-i gaflet, zeh-i cehalet!

8. Büyük masraflar yaparak camilere, cep telefonlarını çalışmaz hale getiren manyetik dalgalı ve şeytanî (hem de çok pahalı) cihazlar koydurmak, bu da hizmet değildir.

9. Cami kapısına, içinde pis naylon poşetler bulunan iğrenç bir fıçı, onun yanına da "Müslüman kardeşim ayakkabını torbaya koy emi..." yaftasını asmak hizmet değildir. Böyle faaliyetler boş şeylerdir ve Müslümanlıkla alâkası yoktur.

10. Ramazan pidelerinin üzerindeki çörek otlarının çok veya az olmasının da hizmetle ilgisi yoktur.

İslâmî hizmet ve faaliyet demek, din için, iman için; ümmetin selameti için; Müslümanların mekânı olan vatanın huzuru için; Müslümanların vasıflı ve şuurlu olmaları için; yurtta can, mal, din, ırz, neseb güvenliğinin korunması için, Müslümanların zilletten izzete, mâsiyetten taate, tefrikadan ittihad ve vifaka, biatsizlikten biata, cehaletten ilme, gafletten uyanıklığa geçmeleri için nasıl gerekiyorsa o şekilde çalışmak demektir.

Hoparlörlerden gürül gürül ezan sesleri duyuluyormuş, şadırvanlar şırıl şırıl akıyormuş, fırınlarda mis kokulu Ramazan pideleri satılıyormuş, filan caminin helasından sıcak su akıyormuş, falan caminin kaloriferleri gürül gürül yanıyormuş, Sarı Hafız yanık yanık okuyormuş... Bu gibi şeylerle kurtuluş olmaz.

Kur'ân ve Peygamber bize asıl hizmetleri bildirmiştir. Ashab, tâbiîn ve zamanımıza kadar gelen bütün ulema, fukaha, kâmil mürşidler, örnek Müslümanlar kitaplarıyla, eserleriyle hizmetleri anlatmışlardır. Bu hizmetleri öğrenmemek ve yapmamak büyük eksikliktir.


Yazının tamamı için tıklayınız.

 

arivist: Gayesini gerçekleştirmek için ahlâk dışı davranışları da tabiî sayan kimse veya görüş.
vifâk: 1.Uygunluk, mutâbakat. 2.Barış, sulh.


Yazar: Mehmed Şevket Eygi
17-09-09
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÂCİL HİZMET, TÂLÎ HİZMET
Online Kişi: 28
Bu Gün: 66 || Bu Ay: 4.620 || Toplam Ziyaretçi: 2.212.437 || Toplam Tıklanma: 52.074.956