ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MEKTEP (Talebe Yazıları)
Okunma Sayısı: 3255
Yazar: Serkan Osmanlıoğlu
MODA MI ÇAĞDAŞ KÖLELİK Mİ?

Sanayi Devrimi sonrası tüketimin artması, yeni pazarların oluşmasıyla birlikte ürünlerin satılmasını kolaylaştırmak için kapitalizm kendi mantığı olan modayı üretti. Modayla birlikte büyük kitlelerin tüketim alışkanlıklarına kolaylıkla yön verilebildiği görüldü. Bu yön veriş başlangıçta sanayi devriminin ilk olarak kullanıldığı alan olan tekstil alanında başladı. Ancak modanın sermayedarların cebine biraz fazla para sokmasından sonra giyimden yeme-içmeye, kitap okumaya, tatil beldesi seçimine, diyet alışkanlıklarına... kadar uzadı gitti.

Moda, sermayeyi ve sermayedarı büyüttüğü ölçüde bu kavramı dillerinden düşürmeyen kapitalistler tarafından kutsandı. Böylece başlangıçta sadece giyim-kuşam alanında olan moda daha sonra hayatımızın pek çok alanında insan aklını ve bedenini tahakkümü altına almayı başardı. Modayı takip edip kendini özgün sanan insanlar aslında birkaç terzinin yaptığı elbiselerle tezgâhlardaki bez bebeklerden başka bir şeye benzemiyorlardı. Peki, amaç sadece satmak ve para kazanmak mıydı?

Bir insan topluluğu düşünün ki modaya uygun giyiniyorlar, yiyorlar, içiyorlar ve “bestseller” kitaplar okuyorlar. Bu insanların özgürlüğü ve özgünlüğü ne kadardır sizce? Uluslararası alanda hukuken köleliğin kalktığı hepinizin malumudur. Bizim bildiğimiz kölelik tarihten öğrendiğimiz kadarıyla bazı toplumların silah zoruyla insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını bildiğimiz bir topluluktu. Acaba günümüzde de bir köle toplumundan bahsetmek mümkün mü? Bir ülkenin insanına aynı şeyler yaptırılarak o ülkenin insanı köleleştirilebilir mi? Modaya uygun elbiseyi giyen, modaya uygun müziği dinleyen, modaya uygun yemeği yiyen, modaya uygun kitaplar okuyan insanlar da bir çekiç(i) güç tarafından kendilerine dayatılan hayatı yaşamaları mecburiyetinde olan kölelerden başka nedir? Kendilerine ne sunuluyorsa onu alırlar ve kullanırlar. Tercih hakları yok...

İlköğretim ve lisede okulun -yani devletin- dayattığı elbiseyi giymeyi hiç istemez ve farklı bir elbise giymek isterdim. Devletin öğrencilerin ekonomik durumunu düşünerek tek tip elbise fikrini ortaya attığını sonraki yıllarda anlayabildim. Görünürde sadece ticaret ve ekonomiyle ilgili bir kavram gibi görülen moda günümüzde sosyal alanda da büyük farklılıklar ortaya çıkardığı gibi aynı zamanda sınıfların da belirginleşmesinde etkili olmuştur. Şöyle ki benim param var ve ben zenginlerin takip ettiği modayı takip ederek onlar gibi giyinir, onlar gibi gezer, onlar gibi yaşarım. Ama benimle aynı mahallede oturan orta gelirli bir arkadaşım ekonomik durumundan dolayı benimle aynı şeyleri yap(a)mayıp orta kesimin takip ettiği modayı takip edebilecektir. Bu da her sınıfın ayrı yemesine, ayrı içmesine, ayrı düşünmesine... kısacası ayrı hayat tarzına sahip olmasına sebep olur. Bu da kişilerin alt-üst diye sınıflandırılmasına yol açar.

Gün gelir bazı ideolojiler moda olarak ortaya çıkar. İnsanlar bir hiç uğruna bu ideolojiler uğruna öldürülür ve kazanan yine kapitalist sistemin baronları olur.

Sonuç olarak moda, insanları kendinde olan şey için sürekli çalışmaya mecbur eder. Nasıl ki önceden köleler karın tokluğuna çalışıyorlarsa, bugün de insanlar çalıştığı işten kazandığı parayla modaya uygun şeyler yaparak kendi alın terleriyle köleleşiyorlar...

Maltepe 18.03.12

Yazar: Serkan Osmanlıoğlu
30-03-12
E mail: slymntopcu_1878@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MODA MI ÇAĞDAŞ KÖLELİK Mİ?
Online Kişi: 22
Bu Gün: 397 || Bu Ay: 6.387 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.548 || Toplam Tıklanma: 52.119.865