ÎMAN VE İSLÂM Kategorisine Ait Yazılar |
DİN VE AHLAK EĞİTİMİ (devam) |
Din ve ahlak eğitimi konulu yazı dizimde meselenin varıp arkadaş ve aileye dayandığını, ailenin de evlenme ile kurulabileceğini, evlenmenin de önünde bugün önemli engellerin bulunduğunu yazmıştım. Bu engellerden hareketle amaca nasıl ulaşabileceğimizi düşünüp yazmaya devam edeceğim, ancak bugüne ait bildiğimiz bir kısım engellerin pek de öyle olmadığını anlayacağımız bir k Devamı...
|
Mevlid-i Nebi haftasında sünnet muhasebesi |
Bir Peygamber düşünün ki, sakal bırakırken sünnetine uyuluyor, suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor, sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor ama aynı Peygamber’in sünneti siyasette yok, kanunlarda yok, hukukta yok, aile hayatında yok, nafakada, mirasta yok, ekonomide yok, eğitimde yok, ahlakta yok…
Eğer bir toplum Peygamberleri’nin (s.a. Devamı...
|
EVET, ÜMMETÇİYİZ |
Eğitim camiasından bazı isimlerle istişare toplantısındaydık. Ortamdakilerden biri söz aldı, doğrudan bana dönerek “Hocam, artık ümmetin modası geçti. Ümmetçilik fikri iflas etti. Bundan sonra artık millet fikrine dönmek gerekiyor” deyiverdi. Ümmetle milleti -sanki ikisi birbiriyle çelişiyormuş gibi- kafa kafaya tokuşturmak epeydir süre gelen bir akı Devamı...
|
İSLÂM'IN AHLÂK DERSİ |
İslâm’ın imandan sonra en büyük dersi ahlâktır. Eğer ahlâklı bir Müslüman değilseniz, söyleyin İslam’dan hangi dersi aldınız? İnsanların ahlâkı, namazda, oruçta, hacda değil, çarşılarda dirhem ve dinarla alışveriş yaparken, evliliklerde, anne-baba ve akraba haklarına riayet ederken, yolculukta, Allah’ın sınırlarını gözetirken, kulla Devamı...
|
Ahlâkı tamam olmayanın ilmi tamam olmaz |
İslâm’da ilim tahsili, ahlâk zemininde neşvü nema bulur. İmandan sonra ahlâk, Rabbani bir süreçtir. Ahlâk sürecini tamamlamayanlara ilmen icazet verilmez. Nitekim eski medrese usulü icazet veren âlimler, ilmin yanında salih amellerine şahid olmadıklarına, ahlâklarına güvenmediklerine icazet vermezlerdi.
Ahlâksız âlim, kılıcı eline Devamı...
|
KANDİLLERDE NAMAZ VE ORUÇ |
Sevgili Peygamberimizin (s.a.), vazifesini yerine getirmek için gerekli bulunan hürriyeti elde edeceği Medine (daha önceki adı Yesrib) şehrine hicretinden (göçmesinden) günümüze kadar binden fazla yıl geçti, bugün (yazıyı yazdığım perşembe günü) itibariyle 2 Receb 1446 hicrî yıla ulaşmış olduk.
Hicrî yılbaşından başlayacak olursak Muharrem Devamı...
|
SELEF-İ SALİHİNİN İZİNDE OLMAK-3 |
Selef-i Salihin’in izinde olmak; bir suç değil, bir fazilettir. Selef-i Salihin’in izinde olmak; bir meşrebe, bir mezhebe mahsus olmayıp her Müslümanın daimi vasfıdır. Sahâbenin, Tabiîn’in ve Tebe-i Tabiîn’in izinde yürümeyenlerin Müslümanlık iddiaları bir vehimden öteye geçemez. Asrımızda Selef-i Salihin’siz kalmış Selef Devamı...
|
SELEF-İ SALİHİNİN İZİNDE OLMAK-2 |
Selef-i Salihin’i istismar etmek, ehl-i bid’at’in en önemli vasfıdır. Fahrüddin er-Razi, İmam-ı Gazali, Takıyüddin İbn Temiyye gibi ilim zirvelerinin bile çözemediği meseleleri avam bireylerin önüne sermek, kesinlikle gündem hırsızlarının işidir. Bundan bin yıl önce de benzer şeyler Bağdat’ta yapılmış ve neticesinde bu tür fitneleri kör& Devamı...
|